Sistem Tip 2’ye göre işliyor
Dünyada da Türkiye’de de görülme sıklığı her geçen gün artan diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 95’ini ağırlıkla obezite ve yetersiz fiziksel aktiviteye bağlı olarak gelişen Tip 2 diyabetliler oluşturuyor. “Çocukluk çağı diyabeti” olarak adlandırılan Tip 1 diyabetliler yüzde 5’lik dilimde kalırken, sağlık politikaları daha çok Tip 2’ye göre şekilleniyor, onların sesi, sorunları daha çok duyuluyor. Vücutları hiç insülin üretemeyen bu nedenle insülinle yaşamak durumunda olan Tip 1 diyabetli çocukların günde ortalama dört defa insülin yaptıklarını söyleyen Dr. Dyt. Atalay, “Tip 1 diyabetliler herhangi bir öğün almadan veya fiziksel aktivite yapmadan önce şeker ölçümü yapmalı. Bu da onların bazen dokuz kez, hatta bazen daha fazla kan şekerlerini ölçmek, parmaklarını delmek zorunda kalması demek. Tahmin edersiniz ki bir çocuk için hiç kolay değil” diyor. Dr. Dyt. Nesil Gören Atalay, Tip 1 diyabete ilişkin politikaların artırılması, farkındalığın olması ve çocuklara “yalnız değilsiniz” mesajı vermek için çalıştıklarını dile getiriyor. Toplumda var olan yanlış kanının aksine Tip 1 diyabetin hiçbir akademik ya da sportif aktiviteye engel olmadığının, diyabetin bir yaşam biçimi olduğunun altını çiziyor.
Karbonhidrat sayımını öğrenmek
Dostlukla gelişen hayaller
2007 yılında Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nü bitiren, 2010 yılında bilim uzmanlığını, 2015 yılında ise doktorasını tamamlayan Dr. Dyt. Nesil Gören Atalay’a neden diyabete yöneldiğini soruyorum. Ailesinde hiç diyabetli olmamasına karşın, yaşadığı iki olayın kendisini çok etkilediğini ve meslek yaşamının yönünü değiştirdiğini anlatıyor. Dr. Dyt. Atalay, “Üniversiteden mezun olacağımız sıra yakın arkadaşım, Tip 1 diyabet hastası olan Ersoy Erdoğan’ı gece hipoglisemisi sonrası kaybedince çok etkilendim, bir farkındalık oluştu o zamandan. Sonrasında 2009’da bir diyabet kampında Öyküm Solak’la tanıştım. Gazeteci İsmet Solak’ın kızı olan Öyküm de ailesi de diyabetliler için çok önemli çalışmalara imza attı. Öyküm’le çok iyi arkadaş olduk, çok güzel projeler yaptık. Öyküm’e dokuz yaşında diyabet tanısı konmuştu ve yaşamını bu hastalıkla mücadeleye adamıştı. Diyabet koçuydu aynı zamanda. Hem ailelerde hem çocuklarda farkındalık yaratmak için çok çalıştı. Bu derneği kurmak da hayallerimiz arasındaydı. 2 Mart 2016’da aramızdan ayrıldı ne yazık ki. Onu sevenlerle birlikte bu derneği kurarak hayallerimizi yaşama geçirdik” diyor.
Diyabet nedeniyle yaşamını yitiren arkadaşı Ersoy Erdoğan adına Eylül 2017 tarihinden başlayarak burs vereceklerini belirten Dr. Dyt. Nesil Gören Atalay, “Diyabetin akademik başarıya, eğitime engel olmadığını göstermek istiyoruz. Dernek olarak Ersoy’un ailesinden onun adına bir burs vermek için izin istedik. Aile teklifimize çok sıcak yaklaştı. Derneğimiz artık Ersoy’un adını üniversite eğitimi almak isteyen diyabetli öğrencilerde böyle bir bursla yaşatacak” bilgisini paylaşıyor. Tip 1 diyabetli çocukların aralarında “melek” olarak tanımladığı Öyküm Solak’ın adının ise her yıl Mayıs ayında düzenlenecek festivalle yaşatılacağını belirten Dr. Dyt. Atalay, bu yıl Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen etkinliğe Türkiye’nin farklı illerinden, etkinliği Facebook sayfalarından da duyup gelen 600 kişinin katıldığını anlatıyor.
En şeker kahvaltılar
Öyküm Solak’la 2014 yılından başlayarak düzenledikleri ve doğru karbonhidrat sayımını öğrettikleri “en şeker kahvaltı” etkinliklerinin ise büyük ilgi gördüğünü söylüyor Dr. Dyt. Nesil Gören Atalay. İzmir’de dört defa düzenlenen kahvaltılara ilişkin, “En şeker kahvaltılarda doğru karbonhidrat sayımıyla istediği herşeyi yiyebiliyor çocuklar. Bu etkinlikleri İstanbul, Eskişehir, Konya, Adana, Antep, Antalya, İzmir, Ankara’da düzenledik. Öte yandan çocuklar yalnız olmadıklarını görüyorlar, birbirleriyle iletişim kuruyorlar, deneyimlerini, sorunlarını, çözümlerini paylaşıyorlar” diyor.
Dernek yöneticileri diyabetle iç içe
Tip 1 Diyabetli Çocuklar ve Aileleri Derneği 2016 yılında kurulmasına karşın sosyal medyada yaptıkları etkinliklerle yakından izleniyor. Facebook’taki dernekle aynı adı taşıyan sayfalarının Türkiye’nin her yerinden yaklaşık 10 binin üzerinde takipçisi olduğunu söylüyor Dr. Dyt. Nesil Gören Atalay. Öte yandan dernek yönetim kurulundaki beş üyenin de Tip 1 deneyimi bulunduğunu dile getiriyor. Tip 1 diyabetli bireyler ile ailelerin yaşam kalitesini artırabilmek, doğru bir diyabet eğitimi verebilmek amacıyla kurulan dernekte meslek büyüğümüz gazeteci Muhittin Akbel’in sevgili eşi Naciye Akbel de görevli. 47 yıl boyunca Tip 1 diyabetli olarak yaşayan başarılı bir kadın olan Akbel, derneğin en önemli rol modellerinden olmuş. Başkan Yardımcısı olan Akbel’e, çocuklar ilk günden itibaren derneğin “şeker annesi” ünvanını yakıştırmışlar. Yönetimdeki diğer üyeler ise Tip 1’in hiçbir etkinliğe engel olmadığını gösteren örnek insanlar. Dr. Dyt. Atalay, “Yönetimde yer alan Alev Aydın voleybolcu, diyabetin spora engel olmadığını gösteriyor. Irmak Güngör bir akademisyen. Diyabetin akademik başarıya engel olmadığını gösteriyor. Özden Alıcıgüzel’in oğlu Ata ise diyabetli, örnek bir ilişki sergiliyorlar. Ata uluslararası resim yarışmalarında dereceli sanata duyarlı bir çocuk” diye ekliyor.
Onlar bir süper kahraman
Dr. Dyt. Nesil Gören Atalay, Tip 1 diyabeti doğru yöneten her çocuğun aslında bir “süper kahraman” olduğunu söylüyor. Düzenledikleri etkinliklerde süper kahraman figürüyle poz veren çocuklar için, “Düşünün, onlar günde yedi ya da dokuz defa kan şekerlerini ölçüyorlar, dört defa insülin yapıyorlar. Süper kahraman olmaz mı bu çocuklar?” diyor. Dernekteki arkadaşlarıyla birlikte ulaşabildikleri tüm Tip 1 diyabetli çocuklara destek vermeyi amaçladıklarını dile getiren Dr. Dyt. Atalay çocuklara da bir mesaj veriyor: “Diyabetten sakın korkmayın. Doğru yönettiğinizde, karbonhidrat sayımını insülinle doğru eşleştirmeyi öğrendiğinizde, doru fiziksel aktivite yaptığınızda aşamayacağınız zorluk yok. Mavi halkamız sizi hep saracak, mavi kalplerimiz birlikte atacak.”
Teknolojik cihazlar pahalı
Tip 1 diyabeti olanlar için insülin kadar şeker ölçüm cihazları, insülin pompası, deri altı sürekli kan şekeri ölçüm sistemleri yaşamsal önemi olan cihazlar. Öte yandan yurt dışında çıkan son teknolojik ürünlerin Türkiye’ye girmesi ve bunlardan katkı payı alınmaması Tip 1 diyabetliler için çok önemli. Özellikle çocukların gün boyu parmağını delerek ölçüm yapmasının, canını yakmasının önüne geçen anlık ya da sürekli deri altı kan şekeri ölçen sistemlerin bedelinin tamamen devlet tarafından karşılanması ailelerin en büyük isteği. 
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.