En son ne zaman trene bindiniz?

Uzun zamandır tren yolculuğuyla bir yerlere gitmek istiyorduk. Gönlüm “Kars’a kadar gideriz” diyordu demesine de, zaman ve iş koşulları gereği Konya’dan öteye gidemedik. Ankara – Konya – İzmir yolculuğuyla yetindik. Ancak demiryolu yolculuğunu öyle çok istemişiz ki; iki günlük gezide üç kent arasını trenle kat ettik. Demiryollarıyla yaptığımız yaklaşık 17 saatlik yolculuğa hem hızlı hem konvansiyonel trende, hem yatan koltuklu hem de yataklı vagonda yolculuğu sığdırdık.

Zamanınız elveriyorsa, alın en sevdiğiniz kitabı, MP3 çalarınızı, bilgisayarınızı ve fotoğraf makinanızı, atlayın bir trene…

Ankara’dan hızlı trenle Konya’ya

İlk kez iki yıl önce, Gebze – Köseköy hattının temel atma törenine giderken, Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın eşliğinde, basın mensuplarıyla birlikte binmiştik Piri Reis test trenine. Bu kez demiryolcuların bir toplantısını izlemek üzere uçakla gittiğimiz Ankara’da işlerimizi bitirdikten sonra rotamızı Konya’ya çevirdiğimizde, tercihimiz yüksek hızlı tren oldu. Bu yolculuk test sürüşünden sonra gerçek bir deneyim olacaktı bizim için.

Ankara’dan Konya’ya karşılıklı tren seferleri saat 06.50’de başlıyor. Ankara’dan son hızlı tren 22.45’te kalkıyor. İşimiz geç bitince son trene aldık biletlerimizi. İki kent arasında şu anda karşılıklı olarak günde yedi sefer düzenleniyor. Ankara’dan Konya’nın yanı sıra İstanbul’a ve Eskişehir’e giden hızlı tren seferleri öylesine rağbet görüyor ki, tren kalkış saatlerinde gar inanılmaz kalabalık oluyor. Bilet fiyatları 27.50 lira ile 38.50 lira arasında değişiyor.

Ankara – Eskişehir yüksek hızlı tren hattı 2009’da, Ankara – Konya hattı ise 2011 yılında hizmete açılmış. TCDD’nin verilerine göre bu iki hatta dört yıllık süreçte 10 milyonu aşkın yolcu taşınmış. Geçen yıl Eskişehir – Konya arasında da başlamış hızlı tren seferleri. Ankara, hızlı tren seferlerinin başlangıç noktası. Ankara – Sivas, Ankara – Bursa, Ankara – İzmir hatlarının yapımı sürerken, demiryolu ağıyla 15 ilin yüksek hızlı trenle birbirine bağlanması hedefleniyor.

Devlet Demiryolları’nın geçen yıl yapılan 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda 2023 yılı için hedeflendiği açıklanan yüksek hızlı trenle taşınacak yolcu sayısı 70 milyon. Hedeflenen yüksek hızlı tren hattı uzunluğu ise 10 bin kilometre. Üç saat 20 dakika sürmesi planlanan Ankara – İzmir hattında 2023 yılı için taşınacak yolcu sayısı 6 milyon olarak belirlenmiş.

Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (YOLDER) Türkiye’nin dört bir yanındaki yol çalışmalarını yakından izliyoruz. Yol çalışmaları genellikle gece yapıldığı için biz yolcular, o yoğun ve son derece tehlikeli bir ortamda gerçekleşen çalışmaları göremiyoruz. Ancak eğer yolculuğunuz geceye denk geldiyse ve tren hızında ciddi bir yavaşlama varsa bilin ki o yolda bir yenileme ya da onarım çalışması bulunuyor.

Ankara – Konya arasında giderken, bir yolcu olarak hızlı trenlerin neredeyse bir uçak kadar konforlu olduğunu görüyoruz. Trenin hareketinden kısa bir süre sonra iki bayan hostes servis yapıyor. Koltukların arkasındaki ekranda film, müzik gösterimi sürüyor. İki saat süren yolculuğun nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. İzmir – Ankara arası hızlı tren eğer programlandığı gibi 2018’de hizmete açılırsa büyük rağbet göreceğini tahmin etmek zor değil.

Uzun zamandır trene binmeyen bir yolcu olarak konvansiyonel denilen normal hatlardaki trenlerle yolculuğu da merak ediyoruz. Bu sorunun yanıtını ertesi gün yaşayarak öğreniyoruz…

Karaman – Konya arası bölgesel tren

Ankara’dan 22.45’te kalkan trenimiz yaklaşık 24.00’e doğru Konya’ya varıyor. Amacımız Karaman’da gece yapılan yol çalışmasını izlemek. Konya’dan Karaman’a kara yoluyla ulaşmamız yaklaşık 1,5 saati alıyor. Sabah yeniden Konya’ya dönmek için bu kez karayolu yerine demiryolunu tercih ediyoruz. Karaman İstasyonu’na geliyoruz. Konya’ya giden bölgesel tren, akşam bindiğimiz hızlı trenden oldukça farklı. Özellikle temizlik açısından “keşke” içeren cümleler kuruyoruz yaklaşık iki saat süren yolculuk boyunca.

Yer yer süren yol bakım onarım çalışması nedeniyle yavaş giden trenden yine de keyif almaya çalışıyoruz. İzmir’de görmeye alışık olmadığımız, kilometrelerce uzanan pancar tarlalarını seyrediyoruz. Pancar tarlalarının arkasında şeker fabrikaları var. Yol kenarlarına traversler, raylar yığılmış, iş makineleri vızır vızır çalışıyor. Arada kalkıp trenin içinde dolaşıyoruz. Yine sıcacık ve sevimli tren istasyonlarında duruyoruz yol boyunca. Konya’ya geldiğimizde, akşamki yolculuğa göre biraz yorgun olduğumuzu hissediyoruz.

Konya’da görüşmelerimizi tamamlayıp çok kısa süreliğine de olsa, “Şeb-i Aruz” töreni öncesi yoğun inşaat faaliyetinin bulunduğu Mevlana Müzesi’ni de ziyaret ediyoruz. Akşam olup da Konya Garı’na döndüğümüzde, istasyonda rehberlerle Mevlana Müzesi’ne ziyarete gelmiş Ankara’ya dönmek için hızlı treni bekleyen kadın gruplarını görüyoruz.

Mavi Tren’in yataklı vagonu otel konforunda

İzmir’e dönüş için Konya Garı’nda iki seçenek beliriyor. Hızlı trenle iki saat yolculuk yapıp Ankara’ya varmak, üstüne bir saat yolculukla havaalanına gitmeyi göze almak ya da Mavi Tren’le doğrudan İzmir’e gitmek.

Mavi Tren’le yolculuk kararı da öyle kolay alınacak bir karar değil aslına bakarsanız. Çünkü uçakla 50 dakika süren Ankara – İzmir yolculuğumuz -yol çalışması yoksa- trenle yaklaşık 12 – 13 saat sürüyor. Trende yatan koltuklu, kuşetli, yataklı ve yemekli vagonlar bulunuyor. Ancak uçağa yetişemeyiz endişesiyle “Ankara’ya gitmek yerine yataklı vagonla İzmir’e gidelim” diyoruz.

Yataklı vagon iki ve dört kişilik trende. Bilet fiyatları iki kişilik yataklı vagonda kişi sayısına göre 84 lira ile 109 lira arasında değişiyor. Yüzde 50 engelli ve çocuk indirimi de bulunuyor.

Yataklı vagon bizim tahminimizden çok daha konforlu ve temiz. Normalde iki koltuk bulunan kompartımanda görevlinin yardımıyla iki yatak açılıyor istediğiniz saatte. İçinde küçük ikramları bulunan bir mini buzdolabı, kalorifer, gece lambası, lavabo bulunuyor. Bir televizyon eksik bir de internet… Görevli size bembeyaz havlular, terlikler getiriyor oteldeki gibi. Yataklardaki çarşaflar ve yastıklar kar gibi.

Gece boyunca bizim yolculuğumuzdaki gibi dolunay da varsa gerçekten çok keyifli bir yolculuk yapma olanağınız var. Tabii rayların gürültüsünü duymaz ve Konya – Afyon – İzmir arası durduğunuz 35 istasyonda uyanmazsanız elbette…

Bu arada aklınıza takılmış olabilir diye söyleyim, tüm bu yoğun ve yorucu demiryolu yolculuğuna karşın, “Kars’a trenle gitmeye var mısınız?” derseniz, zamanım genişse yanıtım “Kesinlikle evet”…

***

Raylarda 250 kilometre hızda giderken, “Kim bilir kaç demiryolcunun alınteri var bu binlerce kilometre uzanan yollarda?” diye düşünmeden edemiyor insan. 23 Eylül’de 158. yılını kutlayan Devlet Demiryolları’nın yoğun çalışmasıyla, Cumhuriyet Dönemi’nde onca olanaksızlıklarla yurdun her bir yanına döşenen demiryollarının neredeyse yenilenmeyen hattı kalmamış bugün. Kurum, 2023 yılı için var olan 11 bin kilometrelik konvansiyonel hatta 4 bin kilometre daha eklemeyi, hızlı tren hattını 10 bin kilometreye çıkartarak toplam 25 bin kilometrelik demiryolu hattına sahip olmayı hedefliyor.

Yazar Saadet Erciyas’ın önceki “Kent-Yaşam” yazıları:  

[catlist id=18 pagination=no]

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın