Bu ülkede son yıllarda yürek dağlayan bir dram yaşanıyor. Kadına şiddet haberlerinin doldurduğu medya sayfa ve ekranlarının arasında yine bu ülkenin masum ve mağdur babalarının da olabileceği gerçeği ıskalanıyor. Boşanmış babalara, dünyanın hiç bir yerinde göremeyeceğiniz işkenceler, yoksunluklar bu topraklarda yaşatılıyor. Hem de devlet ve hukuk marifetiyle!
Boşanmış bir babasınız ve çocuğunuzu okulunda ziyaret etmek, öğretmenleri ile okul durumunu görüşmek istiyorsunuz. Ancak o da ne? Bunun yasak olabileceğini aklınızın ucundan geçirmediğiniz için dünyanın en masum girişiminiz, çocuğunuz ile iletişiminiz engelleniyor. Gerekçe ise kahredici; YASAK!

Durumu gözünüzde canlandırmak amacı ile bildiğim bir hikayeyi paylaşmak isterim:
Kadın, küçük çocuğu henüz 6 aylıkken eşini başka bir evli erkek ile aldatır. Aldatılan baba aldatıldığını ortaya koyan yüzlerce sayfa telefon ve internet yazışma dökümü ile yasak ilişkiyi gözler önüne sermesine rağmen, velayeti verilen yasak ilişki kahramanı anne, yasaların verdiği sınırsız yetkiyi yine sınırsız bir şekilde ihlal eder.
Evli bir erkek ile yasak ilişki kuran, çalıştığı kurumda evli bekar fark etmeksizin başka farklı erkekler ile de gayri ahlaki iletişim içinde olan anne babanın çocukları ile iletişim ve ilişki kurmasını engellemek için hukuku silah gibi kullanmaktan çekinmez. Öyle ya, konjonktür de çok uygundur. Hazır ortalık kadına şiddet haberlerinden geçilmiyor ve bu atmosferin gerçek masum ve mağdur kadınlar için oluşturduğu pozitif duygusallık varken bunu alabildiğince istismar etmekten geri kalmaz.
Bu süreçte en büyük dayanağı ise boşanmış her babaya cani/psikopat gözü ile bakan T.C. hukuk uygulama ve teamülleridir. Kadınlar için pozitif ayrımcılığı suistimal ve sütre eden kadın, aldatıldığı için boşanmak zorunda kalan babaya çocuklarını görmek için icra yolunu dayatır. Çocuklarını polis ve icra memurlarının da olduğu bir heyet ile teslim alıp vermek istemeyen baba, acısı ile baş başa kalır.
Her gün yazılı ve görsel medyada en ağırı ile karşılaştığımız kadına şiddet haberlerinin toplum üzerinde oluşturduğu algıyı belki anlayabilirsiniz. Ancak kanun koyucu ve uygulayıcısı iseniz, algılar üzerinden değil, gerçeklikler üzerinden hareket etmek zorundasınız. Özellikle boşanma sürecinde kadının mutlak mağdur olabileceği kanısı ve bu kanı üzerine kurgulanan hukuki süreç, bugün ülkemizde olduğu gibi, on binlerce boşanmış masum ve mağdur babanın hayatını karartır.
Evet, bu ülkede yürek dağlayan dram boşanmış babalar için hafifletilmiş hali ile aynen böyledir. Bu toprakların maalesef vazgeçilmez yazgısı olan kadına şiddetin kanun koyucu ve uygulayıcısı üzerindeki etkisi nedeniyle boşanmış babalara dünyanın hiç bir ülke ve toplumunda görülmeyen acılar yaşatılıyor. Hem de devlet erk ve gözetiminde
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.