5 Aralık 2013 Dünya Kadın Hakları Günü, erken saatlerde Basmanede siren sesleriyle irkilerek uyandım. Siren seslerinden kim tedirgin olmaz, anladım, yangın var…
1 Şubat 2011 tarihinde yayınlanan gazetelere göz atarsanız Basmanede bir otel yandı haberiyle karşılaşırsınız. Otelin enkazından bir ölü bir de ağır yaralı çıkarılmıştı. Yazılarımı takip edenler daha önce bu konu da yazdığım yazıyı hatırlarlar

Dönertaş Sebili’nden Altınordu Spor Kulübü’ne giden Osmanzade Yokuşu’nun sağındaki çıkmaz sokakta iki yıl içerisinde üç kez üst üste yangın çıkması tesadüf olamaz. Yanan bina, yönetmeliklerde yazıldığı gibi sanat, mimari, tarihi, estetik, mahalli, dekoratif, simgesel, belgesel, işlevsel, maddi, hatıra, izlenim, özgünlük, teklik, nadirlik, homojenlik, onarılabilirlik yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, biçim bakımından özellik gösteren İzmir mimarisini yansıtan eski eviydi
Yangın sonunda bina enkaz haline geldi ve belediyece hiç bir koruma önlemi alınmadan kaderine terk edildi
Ancak bu enkazı, Yıldız isimli, yaşlı, engelli kadın terk etmedi, binanın bodrumunda zaruret ve yoksulluk içeresinde yaşamaya devam etti

Başta sosyal hizmet kurumları olmak üzere kimse yaşlı kadının yaşadığı yoksulluğu dikkate almadı, enkaz yapının bodrumundan çıkan, nedeni bilinmeyen yangın bu kez zavallı kadını kurban seçti ve cesedine yaklaşık 30 saat sonra ulaşılabildi.

İnsanlık adına enkazın başında belediye görevlilerini ve bürokratlarını göremedim
Yaşlı kadının cesedi enkaz altındayken yaklaşık 200 metre uzaklıkta Altınparkta yollara asfalt döküldü, zabıtalar seyyarları ara sokaklara yönlendirdi, her tarafa mavi beyaz balonlar asıldı
Duyduk ki Altınparkta Radyo ve Demokrasi Müzesi açılışına, Seda Akgül, Halit Kıvanç, Orhan Ayhan ve diğer ünlülerle birlikte yaklaşık seksen panelistle sorunlarını tartıştığımız Basmane ve Çevresi Tarih, Sanat, Kültür ve Arkeoloji Günlerine gelmeyen siyasiler de gelmiş…

Seda Akgülü anımsayamadım, internette görünce tanıdım, televizyon programcısı
Konak Belediyesi bu tür açılışlara kimleri getireceğini çok iyi biliyor tabii. Bu misafirlerin, araç gereçlerin mutlaka bir bedeli olmalı, bu bedellerle yoksuların yaşamı iyileştirilemez mi?
Radyo ve Demokrasi Müzesinin açılış saatinde yangın yerinde olduğum için ayrıntılarını kaçırdım. Basmaneye gelen konuklar içerisinde bir konuşmacı İzmirli olmadığını, ancak İzmirli sevgilileri olduğunu söylemiş
Basmaneli gençler bana bu konuşmanın müze açılışıyla ilgisini sordular

Konak Belediyesine bu binayı öneren, sahibi tarafından belediyeye devredilmesi ni sağlayan kişilerden biri olmama rağmen, çekincelerim vardı. Eski bir Osmanlı zabitinin evi olarak bildiğiminiz, adına özel sarmaşıklılarından dolayı Sarmaşıklı Ev denilen tarihi yapının önündeki duvarın sıradan bir duvar olmadığını, Kadifekale den Basmane ye uzanan Roma sur duvarı olduğunu, belediyeci dostlara kaç kez hatırlattığımı unuttum…

İzmir tarihi için önemli olan bina belediyeye devredilirken, sahibi, binanın sarmaşıklarına dokunulmaması konusunda ilgilileri uyarmıştı
Onarım sırasında önce sarmaşıklar kesildi arkasından tarihi duvara müdahale edilip ilgisiz kabartma derzler yapılıp önüne kocaman bir tabela asıldı
Hatanın düzeltilmesi için yazdığım dilekçelere dahi cevap alamadım. Sanırım Yrd. Doç. Dr. Arkeolog Akın Ersoy Hoca konuyla ilgili bir uyarı yazısı yazacak.

Müze açmak bu kadar kolay mı, içerideki radyolar müzelik mi, kültür ve Turizm Bakanlığından müze izni var mı, bilmiyorum. Bildiğim, yoksulluğun ve sefaletin yaşandığı yerde adaletin ve demokrasinin olamayacağı dır
Yoksulları ve kültür varlıklarını yok oluşa terk etmek, aslında insanlığın ölümüdür
Related Images:
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.