Olimpik Türkiye tipik İzmir

Çin’de öylesine güzel bir organizasyonu izliyoruz ki, benim kuşağım bile olimpiyatlar sayesinde ekran karşısında mıhlandı.
Ama bu yaşlı adamın gözlerini mutluluktan yaşartacak madalyalar kazanamadık.
Ata sporumuz güreş ve atıcılıkta, “başarı”dan söz etmemiz hayal oldu.
İşkembeyi kübradan “atışlar” konusunda üstümüze yok; ama iş olimpiyat ortamına gelince ‘Minareden at beni in aşağıya tut beni’ türküsünü söylüyoruz!..
Sırtına vergisinden harcına, haracından aidatına, ÖTV’sinden KDV’sine her şeyin yüklenebildiği, ama buna rağmen ‘Bana mısın?’ demeyen bir toplum olarak; sadece halterde başarı gösteriyorduk, artık onda da başarıyı arar olduk.
Eskiden Konak Belediyesi’nin kadrolu eşekleri vardı, Kadifekale ve Eşrefpaşa bölgesinin dar sokaklarında çöp toplarlardı.
Onlar bile, görev bilinci konusunda olimpiyatlara giden çoğu devşirme sporcumuzdan daha yoğun bir milli bilince sahip.
Şimdi kim bilir kaçı yaşıyor, emekliliklerini geçirdikleri ve yalnızlığa terk edildikleri bir adada olduklarını duymuştum en son.
Bence Başkan Muzaffer Tunçağ, yaşayan birkaç emektar eşeğini bulursa “şeref madalyası”yla onurlandırmalı.

***

Toplum olarak değiştik, artık “eski eşekleri” bulmak olanaksız.
Artık zaten yükleri başkalarının sırtına yükleme, ayak kaydırma hususunda yeni bir yola girmiş bulunuyoruz.
Bu yola uygun yeni başarılar sağlayacağımız spor branşının ne olacağını zaman gösterecek
Hayatının her alanında, siyasette, onurlu yaşamda geriyi giden bir ülkede yaşıyoruz.
En namussuzlar namuslu, en onursuzlar onurlu, en yalancılar doğrucu!
Hani şu kasaba kadar İzmir’de etrafınıza bir bakın, gazete köşelerini işgal eden yüzlerin gözlerinin içine bir bakın bunu net görürsünüz.
Peki Olimpik Türkiye hangi alanlarda altını ya da iyi dereceyi alır?
Dünyanın en pahalı petrolünü tüketen ve buna gram ses çıkarmayan halklar kategorisinde altını alırız!
Gemilere güvenli filikalar üretmek adına, içine 19 kişiyi yerleştirip denize fırlatma ve taammüden adam öldürme hususunda birinciliği kimselere kaptırmayız!
Bir kuruluş da sizi, parası karşılığı “Yılın en iyi tersanesi” seçer, tavana vurursunuz!
AB’ye uyum adı altında uykuda kalma ve akşam sofraya gelen ekmeğin 75 Ykr olmasına ses çıkarmama konusunda; ipi göğüsleriz.
Üzerine tül örtülmüş demokrasi kılıklı diktatörlük Suriye’de bile ekmek zammının halkı sokağa döküğünü ve zammın geri alındığını gazetelerde okuyup “Vay be adamlara bak” deme konusunda; “Bayrak yarışı” birincisi oluruz.
Çoook yüksek boyuttaki elektrik zammına, “Tabii canım, olacak! Tasarruf için yaptı hükümet” deme konusundaki özenimize bakarsak, “takım halinde” şampiyon oluruz.
Doğalgaz zammı da yapıldıktan sonra, “Kim osurdu” gibi anlamsız bir duyarlılık gösterme alanında, branşta başka ulustan dereceye giren olmaz.
Dünyanın en büyük metropollerinden biri İstanbul’da yaşayıp, lağım karışmış şebeke suyu kullanma cesaretiniz, size ulus olarak “altın kemeri” getirir, inanın bana.
Kendi kıçındaki pise bakmayıp, İzmir’in suyuna sarma konusundaki demagoglukta ferdi kategoride şampiyon olup alkışlanabilirsiniz.
Tıpkı 17 Ağustos 1999 depremindeki gibi, konutların yıkılıp bir felaketi doğurduğu ve birkaç günah keçisinin cezaevine alınmasıyla sonuçlanan trajediler konusunda “ata geleneği” birincisi olursunuz.
Bir de “en çabuk unutmada” sadece olimpiyat değil, dünya rekorunu kırarsınız.
Bu listeyi uzatmak mümkün.
Yani canınızı sıkmayın.
İsteyene madalya bol.
Olimpik Türkiye ve tipik İzmir resmine bakıp; şampiyonun siz olduğunuzu rahatlıkla söyleyebilirsiniz.
Zaten siyanürle ayrıştırılarak üretilen Bergama’nın altını değil mi canım Pekin’de dağıtılanlar?
Böyle de bir başarı yaftası var işte boynunuza takacağınız.
Ha işte bakın bir kategori daha size, altının alasını alacağınız.
Hepinize iyi haftalar!…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın