Galileo, Karataş ve marka kent yaratmak

GENELLİKLE yerel seçim öncesinde adaylar projelerini açıklar, vaatlerini sıralarlar…

Örneğin; geçmiş seçimlerde kimi belediye başkan adayları, “Körfez’e tüp geçit yapacağım”, “San Francisco köprüsü gibi köprü inşa edeceğim”, “Denizin üzerine, okulların altına otopark yapacağım” dedi.
Hemen hemen her seçim öncesi, onlarca aday, kamuoyuna bu şekilde yüzlerce proje sundu.

Ama…

Bu projelerin çoğu hayata geçmedi. Sonuçta İzmir’in geldiği nokta da ortada…
Vizyonsuzluk, büyük düşünememe ve kaynakların doğru-dürüst kullanılamaması yüzünden İzmir, hep yerinde saymadı mı?
Siyasi iktidarların da yeteri kadar destek olmayışı, işin iyice tuzu biberi oldu. Çünkü… Yerel yöneticiler doğru dürüst proje geliştirmedi, merkezi hükümet de cezalandırdı, yatırım yapmadı.

Denizli, Eskişehir, Bursa hatta Gazientep bile İzmir’i solladı.

***

Son günlerde CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş, parti olarak hazırlattığı bazı projeleri kamuoyuna açıklıyor.

Sevgili Başkan, bu projeleri açıklarken de somut örneklerden yola çıkıyor, “İşte böyle olacak” diyor.

Yani… Konak Meydan Projesi’ni anlatırken Kızıl Meydan’ı, Meles Çayı İyileştirme Projesi’ni sunarken de Amerika’daki San Antonio Nehri’ni, Eskişehir’deki Porsuk Çayı’nı örnek veriyor.

Ama… Bu örneklerin aynısı olması mümkün değil tabii..

Gerçekten de İzmir’in bir dünya kenti olması isteniyorsa mutlaka büyük düşünmek, dev projeleri hayata geçirmek gerekir.

Karataş’ın ortaya attığı bu projelerin hepsi olmasa da bazıları yapılabilir.

Nitekim, Karataş seçime kadar açıklayacağı daha pek çok proje olduğunu ve aday gösterilecek belediye başkanının seçilmesi halinde yeni dönemde bu projeleri hayata geçirmesi için bağlayıcı bir ‘sözleşme’ yapacağını söylüyor.

Kendisini Ortaçağ karanlığına başkaldıran ‘Galileo Galilei’ye benzeten, hatta daha da ileriyi gören Karataş, “Galileo, dünyanın döndüğünü keşfettiği için başına gelenleri biliyoruz. Galileo, nasıl ‘Ben dönmüyor desem de dünya dönüyor’ demiş ve tepki çekmişse, bizim bu projeler de eninde sonunda İzmir’i kurtaracak çalışmalardır. Dünya kenti yapacak projelerdir. Ben kamuoyunun takdirine sunuyorum. Bugün benimle dalga geçenler, yarın bu projeler hayata geçtiği zaman utanacak, sokağa çıkamayacak. Bu projelerin hayata geçirilmesi için sadece biraz cesaret ve vizyon gerekir” diyor.

Karataş, yeni projeleri arasında İzmirlileri denizle barıştıracak olan ‘Deniz Ulaşımı’nın olduğunu söylüyor ve İzmir’in denize kıyısı olan bütün ilçelerine (Dikili’den Karaburun’a kadar) hızlı taksi çalıştırılacağını belirtiyor.

Ayrıca enerjiye yapılan zamların halkın belini büktüğünü, belediyelerin büyük faturalar ödediğini söyleyen Karataş, “Enerji sorununa çözüm için de İzmir’in yüksek tepelerine rüzgar tribünleri kurulacak. Örneğin Çatalkaya’ya, Efem Çukuru’na, Yamanlar’a… Buradan elde edilecek enerjiyi istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Ya da ulusal sisteme kanalize edebilirsiniz” diye konuşuyor ve “Düne kadar ‘Adaylar, partiler polemik yapmak yerine projelerini açıklasın’ diyenler, şimdi proje açıklayanları ti’ye alıyor. AKP İl Başkanı ‘Alsancak Stadyumu’na Saat Kulesi gibi iş merkezi yapacağız’ dediği zaman kimsenin sesi çıkmıyor. Biz açıklayınca kıyamet kopuyor. Böyle çifte standart olmaz” diyerek sitem ediyor.

Neyse, seçim yaklaştıkça diğer partilerden ve adaylarından da projeler bekliyoruz.

Her şey İzmir için…

DSP’den ‘Ada’ fotoğrafına itiraz!

GEÇEN hafta bu sütunlarda DSP Genel Başkanı Zeki Sezer‘in Kuşadası’nda partisine yapılan katılım töreni ve açıkladığı belediye başkan adayı ile ilgili olarak bir yazı yer aldı.

Yazının çıktığı gün DSP Lideri Sayın Sezer, arayarak fotoğrafa itiraz etti, diğer yorumlar için bir şey söylemedi.

Bana gelen fotoğrafın dijital künyesinde çekildiği saat 19.27 olarak görülüyor.Genel başkan Zeki Sezer’in konuştuğu anda çekilen fotoğrafın dijital künyesinde ise saat 19.48 yazılı.

Neyse, o yazıda adından söz etmesem de eski Belediye Başkanı Engin Berberoğlu, kendi döneminde yaptığı icraatların da yer aldığı uzun bir elektronik posta göndermiş. Tamamı bu sütuna sığmayacağı için özetle bilginize sunuyorum.

“4 Temmuz 2008 tarihli yazınızda, size aktarılan bilgilerin ve fotoğrafın gerçekleri yansıtmadığını görmekten üzüntü duyuyorum. DSP’ye geçişim ve bu partiden adaylığım konusunda siyasi rakiplerimin size aktardığı bilgilerin neredeyse tamamı asılsızdır. Mitingle ilgili fotoğraf ise alanda henüz toplanma oluşmamış, erken saatte çekilmiş bir fotoğraftır… Üstelik bu bir miting değil, Genel Başkan Sayın Zeki Sezer’in de katılacağı, yeni üyelere rozet takma töreniydi. Toplantı öncesinde hiçbir şekilde alana çok büyük bir kalabalık beklemedik.”

“…Toplantıya 2000’den fazla kişinin katılması ise bizim için hayal kırıklığı yaratmadı.”

“…Benim dönemlerimde kent suçu işlendiği yargısında bulunanların hiçbiri, Kuşadası’na gelip gerekli incelemeleri yapmamış, gerekli bilgi ve belgeleri edinmemişlerdir. Benim zamanımda Kuşadası’nda 140 inşaat sektörü firması var iken, bugün tam 731 inşaat sektörü firması vardır…”

“…Parti değiştirmem konusuna gelince… Ben kendimi bildim bileli CHP’liydim. Ancak aday gösterme konusunda CHP’de yaşanan etik dışı olayları herkes biliyor. Genel Merkez, seçimi kaybedeceğini bile bile bazı yörelerde güçlü adaylara itibar etmemektedir. Kuşadası’na gelen parti müfettişlerinin raporları elimdedir. Bu raporlarda, ‘Her halükarda seçimi Engin Berberoğlu kazanır’ görüşü olmasına rağmen, bir takım etik dışı ilişkiler sonucunda iki dönemde de önüm kesildi. Son seçimde DYP’den aday olduğum halde oyların yüzde 80’ini CHP’lilerden aldım…”

“…Şayet DSP’den belediye başkanı seçilirsem, yapacağım hizmet ve yatırımlarımla rahmetli Bülent Ecevit‘in kemiklerini değil sızlatmak, hem ona, hem de partisine onur vesilesi olacağıma inanıyorum.
Saygılarımla…”

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın