Yolculuk sırasında size bir yanınızda deniz, diğer yanınızda ise sık ormanlar eşlik ediyor. Bu doğal güzelliklerden gözünüzü alamıyorsunuz. Bir de Küçükkuyu’dan tırmanmaya başlandığında köylülerin sattığı ürünleri sergiledikleri tezgahların oluşturduğu renkli görüntüler, satın almasanız bile izlenmeye değer.
Oksijeni en bol bölge

Bu bölgelerde esen rüzgar Kazdağı’ndan inip, çam ormanları üzerinden tüm körfeze yayılıyor. Rüzgar, çam kokusunu en ücra köşelere kadar ulaştırıyor. Esen rüzgar, özellikle astım ve kalp hastaları için de şifa kaynağı oluşturuyormuş. Geçtiğimiz aylarda Ayazma’da yaptığımız kamp sırasında birkaç saatlik uykunun ardından gün boyu dolaşmış, fotoğraf çekmiştik, ancak yorgunluk nedir bilmemiştik. Adatepe’deki Zeus Altarı’ndan körfezi seyretmiş körfezden gelen iyot kokusuyla çam kokusunu ciğerlerimize doldurmuştuk.
Zaman yitirmeden

Mıhlıçay’ın denize döküldüğü köprünün üzerinden geçerek, Altınoluk yağ fabrikasının bulunduğu yola saptık ve sağlı sollu zeytin ağaçları ile kaplanmış şirin bir köy yolunda yolculuğumuzu sürdürdük. Çok gitmeden bir anda doğa ile baş başa kaldık. Altınoluk’tan Mıhlıçay yaklaşık dört kilometre sürüyor. Ancak yol üzerinde Mıhlıçay’ı gösteren o kadar çok levha var ki, insanı yanıltıyor. O levhaların akan çayın çevresinde hizmet veren restoranlara ait olduğunu sonradan öğrendik. Yol boyunca köylülere danışarak Mıhlıçay’ın kaynağına ulaşacağımız yolu bulabildik.
Özel olarak oyulmuş gibi

200 metre derinliğe indik
Bu alana ulaşabilmek için yaklaşık 200 metre aşağıya doğru indik. Gökyüzüne baktığımızda sadece zeytin ağaçları ve çam ağaçları ile gökyüzünün maviliğini görebiliyorduk. Kazdağları’nda doğanın içinde gizlenmiş bu bölgeye gelen şanslı insanlar buz gibi suya dalıp çıkıyor ve keyfini çıkarıyor Çay yükseklerden akarken öyle bir gölet oluşturmuş ki, suyun derinliği 30 metreyi bulmuş. Ve gençler onlarca metre yükseklikten gölete atlıyor. Buz gibi suyla buluşuyor doyasıya yüzüyorlar.
Trekingciler için özel

Akşam saatlerine kadar kaldığımız Mıhlıçay’dan ayrılmak bir hayli zor geldi. Engin Yavuz ile buraya Kasım ayında yeniden gelip kamp kurmayı planlıyoruz…
(Fotoğrafları daha büyük görmek istiyorsanız lütfen üzerlerini tıklayınız…)
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.