Su biter siyaset sürer

Yazımız tuttu, konusu beğenildi.
1966 Belediye Meclisi’nden alıntılar yapmıştık ya…
Hani; Rahmetli Osman Kibar”ın “reis” olduğu dönemden…
Hani; iki kalıp buzun, fuardaki çam ağacı kozalaklarının hesabının yapıldığı…
Hani; temizlik işindeki eşeklere alınacak “saman” kararının verildiği meclisten.
Beğeni nedeni, eskiye özlem mi?
Hayır!
Özlem; o dönemdeki düşünce, duyarlılık, kent yaşayanlarına karşı sorumluluk.

***

Madem 1966 uygulaması tuttu. Devam edelim…
“Reis” ağzından belediye faaliyeti anlatılıyor:
“Şehir su zayiatının karşılanması için bir an tedbir alınması zaruridir. Tedbir olarak bir taraftan zayiatı indirmeye çalışırken, diğer yandan yeni kaynak arayışı sürmektedir. Kontrolsüz, başıboş halk çeşmeleri, vatandaşlara taksitle su vererek kapatmak suretiyle tedbir alınmaktadır… “
O dönem kaynak değil, alt yapı yetersiz.
Ama tasarrufun ötesinde savurganlığa karşı önlem var..
Sokak çeşmeleri kapatılıyor, su verimi takside bağlanıyor.
Herkes saygılı, meclis oybirliği ile “evet”diyor.
Su herkesin, hepimizin malı, nimeti…


***

Bugüne geliyoruz…
Kuraklık had safhada, küresel ısınma hep yaşanacak bela!
Barajlar Nisan’da yüzde 21 seviyesinde, Temmuz’da Allah bilir.
Şu işsizlik ortamında bazıları ayağa kalkacak ama…
Belediye Meclisimiz karar alsa;
“Adım başı açılan kaçak oto yıkamacılar kapanacak… ”
“Ruhsatsız halı yıkamacılar mühürlenecek… ”
“Su tüketimi yüksek fabrikaların sayaçları kontrol edilecek… ”
“Su hovardalığı bitirilecek… ”
Zaten belediye başkanlığı yetkisinde, ama meclis olaya ciddiyet getirir.
Pardon! Seçime ne kaldı?
11 ay. O zaman zor.
Su biter, siyaset sürer…

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın