Ailenin sınav kaygısı çocuğu başarısız yapıyor

İzmir Özel Fatih Koleji’nde eğitim gören öğrencilerin velileriyle bir araya gelen Uzman Psikolog ve Aile Danışmanı Mehmet Kılıç, anne babaların çocuklarından daha fazla sınav kaygısı yaşayabildiklerini, bunun da çocukta baskı ve başarısızlığa neden olduğunu söyledi. , İzmir Üniversitesi’nde düzenlenen “Sınav kaygısı ve velinin rolü” başlıklı konferansta öğrenci velilerine seslenen Kılıç, çocuklarla doğru iletişime girme yollarını anlattı.

Öğrencilerde temel olarak “anne babaya, eşe dosta ve öğretmenlere karşı rezil olma korkusu”nun sınav kaygısına neden olduğunu vurgulayan Mehmet Kılıç, bir miktar kaygının yararlı, ancak yüzde 50’nin üzerine çıkan kaygının başarısızlığa yol açtığını söyledi. Velilerin öncelikle “Çocuğum sınav kaygısı mı yaşıyor, yoksa sınava yeterince hazır değil mi?” sorusunu yanıtlaması gerektiğini belirten Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk sınava giriyor. Hepsi üniversiteyi kazanamıyor ama hayat devam ediyor. Ya çocuğunuzun keyfini çıkarırsınız ya da onun hayatını zindana çevirirsiniz. Ancak hiç bir şey çocuğunuzla birlikte sevgi dolu bir hayattan önemli değildir. Ona en çok kızdığınız anda, onunla geçirdiğiniz en güzel anınızı hatırlayamıyorsanız, doğumunda duyduğunuz mutluluğu hatırlamaya çalışın.”

Mehmet Kılıç, çocuklarda en temel kaygının, ailenin sevgisizliği olduğunu vurguladı. Kılıç, ani öfke patlamaları, düzensiz uyku ve yeme alışkanlığı, tırnak yeme, çarpıntı, dikkat toplayamama, bildiklerini unutma, baş ağrısı, mide şikâyeti, kâbus görme, saçla-kalemle oynama, ani tepki verme, ağlama krizleri, sürekli sınavı düşünme, arkadaşları ile görüşmeme, kendini yeterince çalışmamakla suçlama gibi belirtilerin birkaç tanesinin en az bir iki hafta boyunca sürmesinin önemli sınav kaygısı göstergesi olduğuna dikkat çekti.


Ders çalışma alışkanlıklarının her çocukta farklılık gösterdiğini ve ailelerin büyük oranda çocuklarının alışkanlıklarını bilmediklerini belirten Uzman Psikolog Mehmet Kılıç, “Eğer sınavı kazanamazsan…” diye başlayan her cümlenin çocuk ile aile arasında uçurumlar açtığını anımsattı. Kılıç, “Hayat bir noktada bedel ödemektir. O nedenle bir yerden sonra çocuğunuza ‘Bu senin seçimin, sonuçları da senin olacak’ diyebilmelisiniz” dedi.

Televizyon, cep telefonu ve internet bağlantılı bilgisayarın dikkat dağıtmakta ilk sıralarda yer aldığını anımsatan Mehmet Kılıç, ailenin sosyal hayatında değişiklik yapmasının da sakıncalı olacağını belirtti.. Kaygı ve stresle baş etmenin çocuk kadar anne ve babalar için de gerekli olduğuna değinen Kılıç, ailelere yürüyüş, spor, doğa gezileri, sinema, tiyatro, arkadaşlarla bir araya gelme gibi daha fazla sosyal aktivite içinde bulunmalarını önerdi.

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın