İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 31 Temmuz 2023 günü uygulanmaya başlayan metro ve tramvay grevi konusunda açıklama yaptı. İzmir Metro AŞ ile Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası arasında 27 Şubat 2023 gününden bu yana süren ve sabah saat 04.00’e kadar süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanmadığını belirten Soyer, yetkili sendikanın kararıyla iki işletmede de grevin başladığını belirtti.
Tunç Soyer, toplu ulaşımda yaşanabilecek sıkıntıyı en aza indirmek amacıyla ESHOT ve İZULAŞ otobüsleriyle İZDENİZ gemilerinin sefer sayı ve sıklıklarının artırıldığını söyledi. Soyer, tramvay durakları geçici olarak otobüs durağı olarak kullanılmaya başlandığını ve ESHOT’un tramvay güzergâhları için hızla yeni hatlar oluşturduğunu, metro güzergâhında çalışan otobüs hatlarının da ek seferlerle güçlendirildiğini dile getirdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, metro ve tramvay çalışanları için toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde gelinen noktayı özetlerken şöyle dedi:
“Aylardır devam eden görüşmelerde, masada hep uzlaşmayı isteyen taraf olduk. Eşit işe eşit ücret anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda belediyemize bağlı tüm şirketlerimizde uyguladığımız ücret politikasını burada da hayata geçirmeyi istedik. Metro ve tramvay çalışanlarımıza, belediye şirketlerimiz içerisindeki en iyi şartları sunduk.”
Tunç Soyer, en yüksek giydirilmiş net ücretin yüzde 105 artışla 12 bin 157 liradan 25 bin 9 liraya çıkarılmasını, en düşük giydirilmiş net ücretin 22 bin 105 lira olmasını önerdiklerini söyledi. Soyer, sendikanın en yüksek giydirilmiş net ücretin 39 bin 685 lira, en düşük giydirilmiş net ücretin 33 bin 813 lira olmasını istediğini dile getirdi, yol, yemek ve izin ücretlerinin bu rakamların dışında olduğunu ekledi.
İzmir’in parasını İzmir’e hizmet için kullandıklarının altını çizen Tunç Soyer, “Kentimizin ve hemşehrilerimizin ihtiyacı olan, hak ettiği yatırımları da bu bütçeden karşılamak zorundayız. Gönül ister ki daha yüksek maaşlar verelim. Ancak hem sorumluluklarımız ve zorunluluklarımız hem de ekonomik gerçekler, bu rakamlar çerçevesinde kalmamızı gerektiriyor. Çünkü devam eden ve yapacak olduğumuz daha çok yatırım var” dedi. Soyer, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Çalışanlarımıza önerdiğimiz rakamların Türkiye şartlarında pek çok kamu kurumundan ve özel sektörden daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda, belki de Türkiye’deki tek kamu işçileri grevini İzmir hak etmiyor. İşçilerin taleplerini duyurabilecek yöntemler varken doğrudan greve çıkılması, üstelik de hafta başı başlatılması kentimiz ve hemşehrilerimiz açısından ciddi mağduriyete neden olmuştur. Tüm bu koşullar içinde İzmirlilerin ve belediyemizin bu mağduriyetleri hak etmediği inancıyla sendika yetkililerini İzmir için sağduyuya davet ediyorum.”