Soyer: İzmirliler binalarının deprem karnesini ücretsiz çıkaracak

İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Tunç Soyer “İzmir’in hangi ilçesinde olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başlıyoruz” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “İzmir Afet Planı-Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları” bilgilendirme toplantısının kapanış bölümünde konuşan Tunç Soyer, her İzmirlinin, belediyeye başvurarak depremle ilgili hızlı tarama hizmetinden yararlanabileceğini söyledi.

Depreme hazırlık ve dirençlilik çalışmaları hakkında bilgi veren Tunç Soyer, “Sizlere yapı tarama çalışmalarımızla ilgili yeni bir kararımızı açıklamak istiyorum. Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yapı envanterlerini ilçeler ölçeğinde çıkarıyorduk. Bundan sonra, İzmir’in hangi ilçesinde olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başlıyoruz. Her İzmirli, belediyemize başvurarak depremle ilgili hızlı tarama hizmetinden yararlanabilir” dedi.

Dört ana kırmızı çizgimiz var

Dirençli kent yaratmak için tek çıkış yolunun şehirleri doğal ekosistemlerin bir parçası olarak inşa etmek olduğunu vurgulayan Soyer “Şehirlerimizin kaderi, bir gecede yıkılıp gitmek olamaz, olmamalı. Şehirleri dünyadaki yaşam ağının bir parçası olarak hareket eden mekanlar olarak geliştirmek zorundayız. Şehrimizin jeolojik durumuna dair çalışmalar, yerüstüne dair yürüttüğümüz bu programlarla birleştiğinde, İzmir’in meskun alanlarının yeni dağılışı ortaya çıkacak. Bu yeni dağılımın tarifinde, dört ana kırmızı çizgimiz var. Fay hatları, yumuşak zeminli tarım alanları, dere yatakları ve doğal alanlar. Geleceğin İzmir’ini bu kırmızı çizgilerin arasında güvenle nefes alıp veren bir yuva olarak tasarlıyoruz” dedi.

İzmir’in 50 yıllık gelişme planını ortaya koyabilmek adına bu çalışmaları hızla yürüttüklerinin vurgulayan Soyer, “Amacımız, doğaya karşı değil, doğasıyla birlikte büyüyen bir İzmir inşa etmek. Böylelikle çocuklarımıza ve torunlarımıza yıkım ve felaketler değil, sağlıklı bir yaşam alanı miras bırakacağız. Bunun için her ne bedel ödememiz gerekiyorsa, ödemek zorundayız ve ödemeye hazırız. Şehrimizi afetlere karşı mekansal olarak hazırlamanın yanı sıra mevzuat açısından da kapsamlı bir hazırlık içindeyiz. Bunların bir kısmını önümüzde aylarda belediye meclisimize taşıyacağız, diğerlerini ise merkezi hükümetten talep ediyoruz. Her şeyden önce, imar affının önünde anayasal bir engel tesis edilmesini savunuyoruz. Tüm imar ve ruhsatlandırma mevzuatımızı altüst eden bu düzenleme ehliyetine hiçbir hükümetin sahip olmaması gerekiyor. Bu nedenle, milyonlarca insanımızın canını korumak adına şehrin imar planlamasını anayasal güvence altına almak zorundayız” diye konuştu.

Bütçeden yüzde 10 deprem için ayrılacak

Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin yüzde 10’ununu önümüzdeki yıl itibarıyla sadece depreme karşı dirençlilik ve kentsel dönüşüm çalışmalarına aktaracaklarını söyledi. Bunun da yeterli olmadığına değinen Soyer, bir bu kadar yatırımı da merkezi hükümetten beklediklerini belirtti.

Hükümetin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle yerel yönetimlere müdahale eden, imar planları yapan bir taraf olmasını doğru bulmadıklarını kaydeden Tunç Soyer, “Hükümetin yerel yönetimler adına icraat yapmak yerine, kural ve kanun koyucu, düzenleyici ve bu zor süreçleri maddi açıdan destekleyici görevler üstlenmesini bekliyoruz. Ülkemizdeki eski yapı stokunun yenilenmesi için vatandaşların ve yerel yönetimlerin hibeler ve özel kredi kaynaklarıyla kavuşturulması olmazsa olmaz. Dolayısıyla merkezi hükümet yama üretmek yerine, topyekûn yenileyici bir bakış açısıyla şehirlerimize yaklaşmalı. Dahası, depremlerle yaşamak ve afetlerden korunmak bir ders haline gelmeli ve tüm okullarda okutulmalı. Deprem gerçeği sadece felaketin ardından değil, yaşamımızın her anında hatırlanmalı” dedi.

Mart ayı meclisinde ele alınacak üç önemli gündem

İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinde alacakları üç gündem maddesini de paylaşan Tunç Soyer, “Tüm kamu yapılarının avan projelerinden uygulama projelerinin ruhsatlandırılmasına yönelik 3194 Sayılı İmar Kanunu’na zorunluluk getirilmesini, yüksek yapılar ve alışveriş merkezleri gibi özellikle mevzuata tarif edilen meslek odalarının da paydaşı olduğu bir yapıda tekrar incelenmesinin sağlanmasını, yine statik projeye esas teşkil edilecek zemin raporlarının geoteknik konusunda yüksek lisans yapmış uzman inşaat mühendisler tarafından hazırlanmasına yönelik mevzuat düzenlemesi yapılmasını, kamu yapılarında ve özellikli binalarda sismik izolasyon kullanılmasının zorunlu hale getirilmesini sağlayacağız“ diye konuştu.

Büyükşehir bürokratları deprem çalışmalarını paylaştı

İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Tunç Soyer’in ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, deprem sonrasında ilan edilen seferberlik kapsamında ulaştırılan sosyal yardımlar ile ilgili bilgi verdi.

Mekansal Planlama İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Yağmur Han Şenel, çevre düzeni planları, koruma-sakınma sentezi, merkez kent ve periferine yönelik birinci yeşil kuşak stratejisi, ikinci yeşil kuşak stratejisi ve ekolojik koridorlar, İzmir kent merkezinde mevcut yapı durumu ve risk grubunda bulunan ruhsatlı yapıların dönüşümünü anlattı.

Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanı Ayşe Arzu Özçelik de, afete maruz alanların boşaltılması, yerinde dönüşüm alanları, dönüşüm modeli, Halk Konut uygulamasını; Ulaşım Dairesi Başkanı Kadir Efe Oruç ise altyapı, acil durum senaryoları, deprem risk çalışmalarına yönelik çalışmaları aktardı.

Deprem anı ve sonrası olmak üzere iki başlık altında oluşturulan hazırlıkları aktaran Fen İşleri Dairesi Başkanı Hamdi Ziya Aydın toplanma alanları, viyadük, yol, trafik düzenlemelerini anlattı. İZSU Genel Müdür Yardımcısı Gürkan Erdoğan ise acil durum kriz yönetim planı, 2023 deprem raporu, İzmir İçme Suyu Master Planı ve yapı stoku iyileştirme faaliyetlerine ilişkin bilgileri paylaştı.

Bilişim çalışmaları çerçevesinde açıklamalarda bulunan Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Ata Temiz, Acil İzmir Uygulaması, akıllı ihbar sistemi ve teknolojik çalışmaları, İtfaiye Dairesi Başkanı İsmail Derse ise arama kurtarma çalışmalarına yönelik hazırlıklarını anlattı.

Türkiye’nin en kapsamlı deprem projesi sürdürülüyor

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği depremin ardından Büyükşehir belediyesi, depremsellik araştırması ve zemin davranış modelinin çıkartılması için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi, yapı envanteri çalışması için İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzaladı. Hem fay ve zemin, hem de yapılarla ilgili kapsamlı bir çalışma yürüten belediye, Bayraklı’da 31 bin 146 yapının kimlik belgesi hazırladı. Bornova’da 62 bin yapının incelemesi ile kenti etkilemesi düşünülen fay hatlarına ve zemine yönelik kapsamlı araştırma da sürüyor. Karadaki araştırmaların yanı sıra İzmir kıyılarında denizde 37 noktada sondaj yapılarak tabandan örnekler alınıyor. 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendisin yer aldığı depremsellik araştırmasının 2024’te tamamlanması hedefleniyor.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler: