Ege’yi kim fethedecek?

BAŞBAKAN R.Tayyip Erdoğan, son iki haftada tam üç kez Ege’ye geldi.
İzmir, Manisa,Balıkesir ve Aydın’da miting yaptı, partisinin adaylarını tanıttı oy istedi.
Aynı şekilde Devlet Bakanları Mehmet Aydın, Egemen Bağış, Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda “Parti kurmayı” başta İzmir olmak üzere Ege’nin çeşitli il ve ilçelerinde AKP’li adaylar için çalıştı.
Kabinenin çoğu son günlerde adeta Ege’ye karargah kurdu.
Kısacası devletin bütün olanakları kullanıldı ve “Bizim adayımızı seçerseniz, beldenize, ilçenize, kentinize hizmet gelir. Aksi taktirde işiniz zor” demeye getirdiler…

***

CHP’liler ise genellikle kendi göbeklerini kendileri kesmeye çalıştı.
Genel Başkan Deniz Baykal, Ege’de sadece Muğla’ya geldi.
İzmir’i “çantada keklik” görüyor olmalı ki; sadece 22 Mart günü gelecek, halka hitap edecek.
İzmir’de CHP’li adaylar, ya tek başlarına kapı kapı geziyor ya da milletvekilleri ile mini mitingler düzenleyerek halktan destek istiyor.

***
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir’de miting yapan ilk lider oldu.
Adaylarını tanıttı, “AKP ve CHP’ye mecbur değilsiniz” dedi.
***
DSP ise Ege’ye Genel Başkan Zeki Sezer ile çıkarma yaptı. İzmir dahil bazı illerde partisinin adaylarına destek istedi. İddialı oldukları ilçelerde gövde gösterisi yaptı.
***
Büyük Birlik Partisi lideri Muhsin Yazıcıoğlu, hafta içinde Denizli’ye geldi ve partisinin adaylarını tanıttı, seçmenden oy istedi.
Bakalım 29 Mart’ta hangi partinin adayları emeklerinin karşılığını alacak?
Ege’de zirveye kim oturacak?
Bu soruların yanıtını alabilmek için iki hafta daha bekleyeceğiz.

***

Devleti temsil eden valilerimiz

MUSTAFA Cahit Kıraç, Mustafa Malay, Celalettin Güvenç
ve İsmet Akyol…
Bu isimlerin ortak özelliği, “devleti temsil etmeleri”…
Yani…
Vali olmaları…
Kıraç
İzmir’de, Malay Aydın’da, Güvenç Manisa’da, Akyol ise Denizli’de görev yapıyor.
Hepsinin ortak özelliği “devleti temsil etmek” olmasına karşın, ilk üç valinin neden vali, Denizli’deki Akyol’un ise neden vali yardımcısı olarak kaldığı hafta içinde gazeteye yansıyan iki fotoğraf adeta gözler önüne seriyordu.
Nitekim; Kıraç, Malay ve Güvenç, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Sancak Ailesi’nin İzmir Narlıdere’de inşa ettiği ultra lüks konutların ilk etabının tamamlanması nedeniyle verilen kokteyle katılıyordu.
Denizli Vali Yardımcısı İsmet Akyol ise Emek ve Barış Platformu’nun kentte organize ettiği “İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Hayır” mitingine destek veriyor ve meydanda yerini alıyordu.
İşte size iki ayrı fotoğraf ve zihniyet.
Siz hangi fotoğraf karesinde olmak isterdiniz?

***

Dün geride kaldı, yarına bakmak gerek

SİYASİLERİN en kolay propaganda yöntemlerinden biri spor…
Ülkemizde de spor denilince ilk akla futbol geldiği için, siyasiler daha çok futbol klüpleri ve taraftarlığı üzerinden propaganda yapma kolaycılığına kaçıyor.
Oysa, profesyonel kulüpler yerine sporun tabana yayılmasını teşvik edecek projelere kaynak aktarılsa, geniş kitlelerin spordan yararlanmaları sağlansa daha iyi olmaz mı?
Nitekim, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun geçtiğimiz hafta içinde İzmirspor yöneticilerini ziyareti sırasında söylediği “Bu kadar parayla takım kursaydık, süper lige çıkardık” şeklindeki sözleri acaba pişmanlığını mı, yoksa seçildiği takdirde yeni dönemde izleyeceği yol mu?
Ama…
Sayın Başkan geçmişe dönük konuştuğuna göre halk arasında yaygın bir deyim vardır:
“Teyzemin bıyıkları olsaydı, dayım olurdu.”
Bu yüzden Hazreti Mevlana’nın o ünlü sözü “Dünle beraber gitti, cancağızım,/
Ne kadar söz varsa düne ait./ Yeni şeyler söylemek lazım… ” diye düşünüyorum.
Ne dersiniz?

***

“MHP, ver kurtulcularla işbirliği yapmaz”

GEÇEN hafta bu sütunlarda Çiğli ve Karşıyaka’da AKP-MHP birlikteliğinden söz etmiştik.
Çünkü…
Her iki ilçedeki kimi MHP’lilerin bana ilettiği bu kaygılarını sizlerle paylaşmıştım.
Ancak… Çiğli’de MHP İlçe Başkanı olan Nevzat Karal ile Karşıyaka’da AKP ilçe başkanlığı koltuğunda oturan ağabeyi Mehmet Karal, böyle bir işbirliğinin kesinlikle söz konusu olmadığını belirtiyor.
Mehmet Karal, daha da ileri giderek şöyle dedi:
“Eğer Çiğli’de MHP’ye iki oy çıksa, bunun birisi kardeşimindir, diğeri ise belediye başkan adayı Ufuk Öztürk’ündür.”
Aynı şekilde, MHP Çiğli adayı Ufuk Öztürk ve ilçe başkanı Nevzat Karal da oldukça iddialı seçim kampanyası yürüttüklerini ve birinci parti olmak için çalıştıklarını söylüyor.
MHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Müsavat Dervişoğlu da parti içindeki bazı kişi ve grupların bu tür söylenti çıkardığını savundu ve şöyle dedi:
“Çiğli ilçe başkanımız en çalışkan başkanlarımızdan birisidir. Bizim ver kurtulcu, sat kurtulcu zihniyette işbirliği yapmamız mümkün değil. Çiğli ilçe başkanıma kardeşim kadar güvenirim.”
Ne diyelim…
Çiğli ve Karşıyaka’da 29 Mart’ta alınacak sonuç, işbirliği yapılıp yapılmadığını ortaya çıkaracaktır.
Şimdilik adaylara “Yolunuz açık olsun” demekten başka bir şey gelmiyor.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın