Bağımlıyım!

Neye mi, bağımlıyım? Hemen söyleyeceğim ama öyle bir bağımlılık ki hayal bile edemezsiniz!

Benim sonsuza kadar devam edecek bağımlılıklarım; dondurma, masa tenisi, voleybol, basketbol başta olmak üzere tüm spor dalları, süt ve dersler yani bilgiye açlık…

Şimdi diyorsunuz ki ‘Bunlar nasıl bağımlılık olur? Bağımlılık denilen davranış ya da his, istek; sigara, alkol, uyuşturucu veya benzeri maddeler için geçerlidir.’ Üzgünüm ama eğer böyle düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Bağımlılık, bir madde veya bir durum olmaksızın yapamamaktır.

Bense doğduğum andan itibaren ‘bilgi’ye açım! Sürekli yeni bilgiye ihtiyaç duyuyorum. Annemi, bu konuda doğumumla birlikte oldukça zorlamışım! 2 yaşımda her gün okula gitmeye çalışan bir çocuktum. Dersleri, okulu seviyorum. Derslerde, öğretmenler farklı bilgiler veriyorlar. Arada sınıfça konuyu tartışıyoruz ve öğretmenlerim çok güzel kanıtlar göstererek, mantıksal açıklamalar yapıyorlar.

8. sınıfta türev ve integrali öğrenmeye çalışıyordum ama öğretmenlerim, bu konunun lisede öğrenileceğini söylüyorlardı. Tüm zorlamalarıma rağmen beklemek durumunda kaldım. Büyük bir heyecanla 12. sınıfın yolunu gözlüyorum.

Derslerde, her ne kadar farklı bir malzemeyle ilgileniyormuş gibi görünsem de veya dersi can kulağı ile dinlemiyormuş gibi görünsem de aslında dersi her zaman pür dikkat dinlerim. Edindiğim bilgiyi başka yerlerde kullanırım, diye beynime yerleştiriyorum.

Öğretmenlerimi çok seviyorum. Onların her yönlerini… Onların öğretme aşklarına hayranım. Bilgiyi bize öğretebilmek için her türlü yöntemi deniyorlar. Eğer ki anlattıkları şekilde anlamadıysak, başka bir şekilde anlatıyorlar, biraz daha farklı bir açıklama yapıyorlar. Bu yönlerine hayranım. Ben de onlar gibi bu yöntemi benimsemeye çalışıyorum.

Şimdi gelelim, başka bağımlılığıma; ‘dondurma’… Dondurmanın hastasıyım! Dondurma olmadan bir hayat düşünemem bile! Eski Foça’ya gidenle kesin bilir; Ünlü Giritli Nazmi Usta’nın kendisi gibi çok ünlü dondurmasını… O dondurmanın, ağızda eridikten sonra dilimizdeki tüm tat alma almaçlarına hücum etmesi, tüm tat alma duyularını uyandırması… O haz, anlatılamaz! Sadece yaşanır!

İşta bana bu mutluluk veriyor. Ben de bu mutluluk olmadan yaşayamam. Gelelim, diğer bağımlılığıma… Soğuk süt! Anne sütününün tadına tam 22 ay varmış biri olarak, süte çok düşkünüm. Ancak annem, sütü nasıl sevdiğimi bulasıya kadar litrelerce süt harcamış. Her türlüsünden hem de! Kakaolu, çilekli, kavunlu, muzlu, ballı, pekmezli, sıcak, ılık derken sadece soğuk sütte karar kılmışım. O gün bugündür de soğuk süt içerim.

En önemli bağımlılığımsa, spordur. Şimdi ‘Sporun bağımlısı mı, olurmuş?’ dediğinizi duyar gibiyim. Valla, basbayağı olunuyor! Hele masa tenisi, voleybol, basketbolla nasıl bağımlı olunuyor, bir bilseniz! Sırayla gidelim isterseniz; ‘masa tenisi’… Çok tehlikeli bir bağımlılık türü! Nasıl mı? Benim okulumda da gittiğim dershanede de masa tenisi bulunmakta. Arada bulduğum yerlerde oynardım ama ciddi ciddi masa tenisine geçen sene, 9. sınıfta başladım.

Masa tenisini sürekli okulda, her sınıftan arkadaşlarımla oynuyorum, çok eğleniyorum. Hatta geçen sene hem Kimya hem de sınıf öğretmenim olan Alper Öğretmenimle de masa tenisi oynuyorduk. Alper Öğretmenim, çok eğlencelidir. Ayrıca çok güzel bir öğretme şekli var, derslerimiz hem eğlenerek, hem de çok farklı bilgiler öğrenerek geçiyordu.

Dershanede de geçen seneden bu yana tüm aralarda masa tenisi oynuyoruz. Şimdi neredeyse dershanedeki tüm hocalarımla rövanş maçlarım var.

Okulda voleybol antremanlarına katılıyorum. Çünkü hiperaktif biriyim bu enerjiyi eğlendiğim spor dallarında kullandığımda mutlu oluyorum. Antremanlarda gereken çalışmayı yapıp ilerlediğimi hissediyorum.

Basketbola olan aşkım, ‘Kuruko No Basket’ adlı anime sayesinde başladı. Küçükken basketbolla ilgilenip antremanlara katılmama rağmem böyle büyük bir aşka dönüşmemişti. Basketbolla ilgili anime seyretmemle bu spor dalında da sınırların zorlanması, tamamen oynanan oyuna odaklanılması, zorlu hareketler, beni etkiledi. Böylelikle tekrar basketbol topunu elime aldım ve farklı hareketler denemeye başladım. Artık eskiden yapamadığım değişik noktalardan atış yapabiliyorum.

Spor yapmak beni yeniliyor, mutlu ve güçlü kılıyor.

Hedeflerime, güzel bağımlılıklarımla ulaşacağıma inanıyorum. Mutluluğum arttıkça isteklerim bana geliyor ve bu bölümdeki son sözüm;

Gökyüzüne bakmak bile beni mutlu etmeye yeter.
Çünkü gökyüzünde istediğim her şeyi görebilirim.

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın