Hani sanırsın ki Kemalin askerleri kalkmışlar da mezarlarından, hani o kuvvacı kalpaklı yiğitler dirilmişler de dikilmişler hatırlatmak için…
Mitingi MHP düzenledi…
Ama sadece MHPliler değil MHPlilerden daha çok Cumhuriyet yurttaşlığı kalabalığı vardı. Devlet Bahçelinin konuşması etkileyiciydi.
Alanda İzmir vardı İzmir…
Telefonum hiç durmadı… Devlet Bey kürsüye çıkınca kapatmak zorunda kaldım.
Neden burada değilsin Hasan abi diye bağıran, Hasan Tahsin yakışmadı evde oturmak sana diyen, şaşırdım gelmemene diye söylenen… Hatta kardeşim bile çıkıştı bana.
Lakin gidemezdim…
Yüreğim gümbür gümbürdü…
Oğlumu alıp gidesim yok muydu? Vardı elbet…
Ama doğruya doğru, yalana düşmem. Gitseydim dedikodularla uğraşmak zorunda kalacaktım.
Gelen telefonlar benim şahidim… Sadece MHP seçmenleri ya da üyeleri değil, yüreği ay yıldızlı al bayrak için, söz konusu vatan ise gerisi teferruat diyen kim varsa gitmeye çalışmış, gitmiş.
Cumartesi Gündoğdu Meydanı kim ne düşünürse düşünsün umut alanıydı. Karamsarlıklarımızın dağılıp Türkiye kimsenin çiftliği değil haykırışının yapıldığı yerdi.
Cumartesi, İstiklal Harbinde İzmir uğruna gözü açık giden şehitlerimizin rahat uyuduğu gündü.
Mitingi organize eden MHPni kutluyorum. O alanda aydınlık gelecek için kol kola bayrak dalgalandıranları selamlıyorum.
Umarım bayrağımızı, şehitlerimizi, tarihimizi, inançlarımızı konu etmeden, sahiplenme ihtiyacı duymadan yaşayacağımız günler de gelir. Çünkü bu değerler neci ve nereli olursak olalım Anadolunun olmazsa olmaz ortak değerleridir.
Vatan, bayrak, TC söylemlerine edebiyat diye yaklaşmak olsa olsa gerçek kaygılardan uzak taş yürek sahiplerine yakışır.
İzmirle ilgili dert nedir?
Bir günlüğüne İzmire geliyor…
Çok yıldızlı bir otelin lüks salonunda konuşuyor…
Sonra çekip gidiyor!
Kim bu?
İktidar partisinin İstanbul milletvekili…
Mağrur bakışlı bir siyasetçi…
CHPne sallıyor, MHPne sallıyor, İzmire sallıyor…
İzmirde ikamet İzmirli AKPliler itirazsız dinliyor. Hatta mahallemin insanı İl Başkanı Akay da dinliyor sakince…
İzmir büyük bir kasaba diyor İstanbulun vekili…
Türkiyenin üçüncü büyük kentine tepeden bakarak sallıyor…
Hani İstanbulun muhteşem olduğunu söylemeye çalışıyor sanki…
Oysa İstanbulun şu arsız gökdelenlerden çektiğini Başbakan bile kabul etmişken, İstanbulun mağrur vekili İzmire laf ediyor…
Nedir derdi AKPnin İzmirle, anlayamıyorum.
Hele İzmirli olmayan AKPlilerin o kibirli ve itici laflarıyla İzmirli partidaşlarını düşürdükleri durumun faturasını doğrudan partilerinin ödediği gerçeğini cahilce unutarak?
İzmire dışarıdan gelen her AKPli öylesine cahilce, öylesine fütursuz sallıyor ki…
Hâlbuki hükümet olarak tayin ettikleri makam sahiplerini inceleseler…
İzmirin sorunu sadece seçilmişler değil ki, atanmışların gafletleri daha büyük…
Sağlık Müdürlüğü, Çevre Müdürlüğü, SGK müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü, Vakıflar Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü, bazı ilçe kaymakamları, bazı ilçe eğitim müdürleri, tapu müdürleri, gümrük müdürleri, posta müdürleri, müftüleri, bazı rektörleri, hastane müdürleri, karayolları müdürleri…
İzmirin bilerek ve isteyerek seçtiklerinden önce kendilerinin atadıklarını mercek altına alsalar ya?
İzmir köy ya da kasaba… Ancak ima ve ithamlarda çok benim duymak istediğim AKP veya AK Partinin nasıl bir İzmir düşündüğü.
Açık açık bunu anlatacak biri varsa dinlemek isterim. Yoksa vur kaç cehaletiyle iticilik yaratmak iktidar partisine hiç yakışmıyor.
Müdür konuşmuyorsa Vali Bey konuşsun!
Cuma İzmir Büyükşehir Belediyesinde önemli ama konusu gizli toplantıya gitmek için erken noktaladım yayını. Üstelik yayının son dakikalarında İzmir Çevre Müdürlüğünün şaka gibi çalıştığını söylemiştim. Cuma günlü Dokuz Eylül Gazetesinin manşetine yorum yaparken, İzmirde Çevre Müdürünün harbiden ne iş yaptığını da sormuştum.
Belediyeye gittiğimde Aziz başkanın derdinin de bu müdürlük olduğunu öğrendim.
Üst üste belediyeye cezalar yazan çevremin müdürüne bindirdikçe bindirdi başkan.
Geç kaldı ama iyi yaptı.
Gaziemir Kurşun Fabrikası için, taş ocakları ve madenler için ne yaptığını sordu ve bu müdürün derhal incelenmesini söyledi.
Haklı başkan…
İzmir Çevre Müdürünün bildiğim son icraatı Egeli Sabaha verdiği mülakat.
Neymiş?
Müdür efendi parayla sattıracakmış naylon poşetleri…
Müthiş… Zaten tek sorunumuz da buydu değil mi?
Bir aydır yer yer Çevre Müdürü muhteremin kulaklarını hem buradan hem de TVdan çınlatıyorum. Eksik de olsa söylediklerimi Aziz Bey de söyledi Cuma günü. Haydi bizi akil ve de önemli gasteci saymıyorlar, bakalım koca belediye başkanına cevap verecek mi Bay Müdür?
Vermezse Vali Kıraça düşer bu iş. Zamanını ve her yolu EXPOya çıkaran sevgili Valimizin, İzmir ve çevresindeki çevre sorunlarına bir diyeceği olmalı. Çalışmayan ya da çalıştırılmayan Çevre Müdürlüğüne ilişkin diyecekleri mutlaka olmalı.
Aziz Başkan çimentocuları çevreci görse de sanırım Naldökende öksüren çocukları duymuyor ki konuşmasında çimentoculara hafiften övgüler yolladı. Ama hiç olmazsa konuştu başkan.
Bakalım Vali Beyin diyeceği bir şeyler olacak mı?
Karaburun, Seferihisar, Aliağa, Naldöken, Efem Çukuru, Gediz hep bekliyor…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.