Daha sonra geleneksel hale getirilen bu kutlamalar bütün dünyada kabul gördü… Bazı kaynaklar ülkemizde ilk 1 Mayıs kutlamasının 1911 yılında Üsküpte, Selanikte, arkasından İstanbulda amele bayramı adıyla kutlandığını yazar…
Oysa Türkiyede ilk 1 Mayıs, Basmane Altınparkta 1905 yılında, ulu çınarın altında kutlandı… O yıl çıkan bir İzmir gazetesinde, işçiler Yurtsever aydın gazeteciler, yurtsever işçiler Haberiniz olsun ki 1 Mayıs işçi Bayramı Tren İstasyonunun yukarı tarafında işçi kıraathanelerinin olduğu yerde kutlanacaktır, davetlisiniz haberini okudular… Davetiyenin altında Cemiyet Reisi Celil Efendi ile Reis Vekili Hüsamettin Efendi’nin ismi yazılıydı…
Tren istasyonunun üstü denilen yer, eski adı Musalla olan Altınparkta ulu çınar ağacının bulunduğu alandı… Gazetede ilanı gören emekçiler sessizce bu noktada toplanıp ulu çınarın altında 1 Mayıs işçi bayramlarını kutladılar… Kutlamanın yapıldığı, Anafartalar Caddesi mütevazı kalabalıklara cevap verebilecek işlek bir caddeydi… Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde resmi törenler ve bayram kutlamaları bu cadde üzerinde yapılmaktaydı…
Basmanede, bulunan fırın, lokanta, inşaat, demiryolu, olmak üzere benzeri iş kollarında çalışan işçilerin müdavimi olduğu ve iş beklediği kahvehanelerin tarihi bir hayli eskilere gider. Anafartalar Caddesinde ve ara sokaklarda bulunan bu kahvehaneler, yüzyılı aşkın süredir emekçilerin ikinci adresleri oldu…
Sigaranın makinelerden önce el ile sarıldığı yıllarda, Fransız Rejisi tarafından sigara ince uzun parmaklı 8-10 yaşındaki kız çocuklarına sardırılıyor, emekçi çocuklar daha çok bu civardaki yoksul Türk ve Yahudi mahallelerinde seçiliyordu…
O yıllar, demiryolları, liman, tabakhane, değirmen, buz, ispirto, sigara, havagazı, kâğıt, kereste, yağ, tütün, fabrikalarında çalışan işçilerin bir kısmının Basmane ve çevresinde yaşadığını biliyoruz… Altınpark Kahvehanesinin üst katında işçi derneklerinin ofislerinin bulunduğunu siyah beyaz fotoğraftan görmek mümkün… İşçi kahvehanelerinin çoğu halen Basmanede faal durumda…
1905 yılında 1 Mayıs kutlamasına tanıklık yapmış 500 yaşındaki Çınar ağacının yaşamını tehdit eden nedenler, son yıllarda tescilli olduğu gerekçesiyle giderilemiyordu. Yer altı sularının bilinçsizce kullanılması ve diğer nedenler yüzünden çınar ağacı hızla kurumaya başladı…
Yaşlı çınarın korunması doğrultusunda koruma kurulundan karar çıkınca, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi işbirliğiyle çınara özel sulama sistemi uygulandı, üzerinde bulunan telefon, elektrik, tabela, için çakılan kanca ve çiviler tek tek çıkarıldı. Ancak yapılan kurtarma çalışmaları çınarın kurumasını engelleyemedi, ulu çınar, rüzgârlı bir günde devrilip gitti…
Ne olur ne olmaz düşüncesiyle ulu çınarın yanına emekçilerle birlikte diktiğimiz yeni fidan tuttu, boy verdi… İşin ilginç yanı 107 yıl önce yaşanmış 1 Mayıs kutlamasının canlı tanığı tarihi çınar kökünden yeniden filiz verdi, yavru fidanla birlikte aynı yerde yaşamaya devam ediyorlar…

Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.