PKK-Fethullahçılar Yakınlaşması

Şaşırmayınız, ben hiç şaşırmadım. Neden mi?

Geçen yıl Kandil’e giden gazeteciler bir TV kanalında görüntülü haber oldu. Gazeteci, başı açık PKK’lı kadına “Af çıkarsa başınızı örter misiniz?” diye sordu ki, “Böyle bir şey asla olamaz” diye cevap aldı.

Şaşırmıştım. Bir gazeteci halkın merak ettiği soruları sorar, bu gazeteci ise kalkmış neyi soruyordu. Buna bir nokta koymuştum. Zurnanın zırt dediği yer bu olmalıydı.

Demek ki, PKK’lı kızlar aftan önce başını örtmeliydi! Habur kapısına gelindiğinde öyle başı açık kamyon üstünde zafer işareti yapmamalıydı.

Bu konuda önce şu İmralı’dakiyle mutabakata varılmalıydı.

Geldik bugüne; AKP hükümeti resmen Apo ile görüşüyor ve görüşmelerden PKK-Fethullah yakınlaşması çıkıyor.

Merak ettim, “Kandil’in müdavimi gazeteci Hasan Cemal bu konuda ne yazmış?” diye. Girdim bilgi sunara, aradım. Milliyet’te altı gün yazı yazmış, dördüncü günkü yazıda konuyu Fethullah’a getirmiş. Allah Allah! Kandil’de konuşulacak başka konu mu yoktu?

Gerçi hep aklımdaydı, Türkiye’ye şeriat gömleği biçen AKP, Kürtlere laik bir Kürdistan imar edecek değildi ya… Nurculara anıt müzeler açan bu hükümet.

“İleri demokrasi için Kürt açılımı” yapıyorlardı, elbette Fethullah’ın türbanlı Kürt müritleri eksik kalmamalıydı. Açılım olacaksa Kürt Şeriat Eyaleti için olmalıydı.

Ancak, daha önce Karayılan’ın Hasan Cemal’e verdiği cevap ne olacak? PKK Güneydoğu’da Fethullahçılığın panzehiridir demeye gelen sözleri var.

“Varsayalım PKK bastırıldı, bitirildi. O zaman ne olur bölge biliyor musunuz, gericiliğin merkezi olur Güneydoğu”

Hasan Cemal bu sözü önemsemiş ki dördüncü yazısına özet başlık olarak koymuş:

Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI (4) Milliyet, 10.5.2009

“Karayılan Fethullahçılarla ilgili soruya, ‘Fethullahçılar devlet sistemine yerleşmek istiyorlar. AKP ile bunun için yakınlaştılar. Güç kazandılar. Amerika’dan da destek alıyorlar. Fethullahçıları İslam dünyasına sürüyor Amerika’… ‘Biz de PKK’ya karşıyız; biz de devletçiyiz!’ diyerek devlete yerleşiyorlar. Güneydoğu’da varlar ama yoğun değiller. AKP içinden geliyorlar. Poliste, öğretmende yaygınlar. Dine sıcak bakan kesimlerde yaygınlar. Varsayalım PKK bastırıldı, bitirildi. O zaman ne olur bölge biliyor musunuz, gericiliğin merkezi olur Güneydoğu’ diye yanıt veriyor.”

PKK ile Fethullah’ın yakınlaşması, Güneydoğu’da PKK’nın olan itibarını da bitirir. Hizbullah’ı kendilerine karşı kurulmuş dinci örgüt ilan etmişlerdi, bu nedir şimdi?

PKK’nın kuruluşu da, AKP’nin kuruluşu da, Fethullah’ın kuruluşu da aynı dış merkezdendir. Üçü de ABD şemsiyesi altında beslenmediler mi? Üçünün İmralı’da mutabakata varması normal.

“Alavera dalavera Kürt Memet nöbete”, bu söz İngilizlerden kalmadır. Bir atasözü de Bakü’de öğrendim; “İngiliz bayrağı gibi oyani buyani dönirsen”.

Bu güzelim topraklarda gözü olan batılı beyler bir yere kadar sana ağasın paşasın der. Daha uzun vadeli menfaatlerinde halkın gericileştirilmesi vardır. Örneğin Diyarbakır bir gün, “recm cezası verilen İslami şehir” olarak parlatılır, yıldız yapılırsa şaşırmayın. Çünkü Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’ı yıldız yapma sözünü vermiştir. İlk şeriat mahkemesini orda kurar, çarşaflı-türbanlı, takunyalı-sarıklı bir şehir yapar.

İngilizce konuşmakta sakınca yoktur, hatta İngilizce “Where ever you Allah” şarkıları söylenmelidir! (Bu konuyu sonra ayrıca yazacağım)

Bilelim ki İngiliz tayfası bizi Türk-Kürt diye ayırmaz, hepimize birden Müslümanlar der. Van’da Ermeni çeteler 1915’de Kürtleri ve Türkleri öldürürken buna Ermeni-Müslüman savaşı demişlerdi. Bu topraklarda Türk’ün de Kürd’ün de kanı akıyorsa, Müslüman kanı akıyor diye sevinir onlar. Müslümanın Alevisini ayrıca hiç sevmezler. Kürtleri bir kere daha sevmezler, çünkü, 1071’de Ortodoks Ermenilerle birlikte Alparslan Han’ın komutasında Katolik Bizans ordusunu yendiler. Sonra, Ortodoks Ermenileri Doğu Anadolu’dan sürdüler, sırada Kürtlerin sürülmesi vardır! İngilizler öyledir, kuyruk acılarını hiç unutmazlar.

Asıl bundan sonra akacak kanı hep birlikte düşünelim. Amerikan Füze Radarları Mardin’e ve Trabzon’a kuruluyor! ABD işgal ordusu için Mardin-Of NATO yolu yapılıyor.

PKK’nın Fethullahçılarla yakınlaşması da bu büyük planın bir parçasıdır, gerçeği görelim.

***

Hasan Cemal’in Kandil Notları’nda başlıklar:

(1) Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI 5/7/2009

Barış umudumuz var.

PKK’nın bir numarası Murat Karayılan, ‘Öncelik silahların susmasıdır, kimse kimseye saldırmasın. Bu işi kendi aramızda konuşmaya başlayalım önce… Silahla değil, diyalogla işe başlayalım’ diye konuşuyor.
Diyalog için gerekirse akil adamlardan oluşan bir mekanizma öneren Karayılan, ‘Önemli bir eşikteyiz! 1993’te de barış fırsatı vardı, kaçtı. Bu defa da kaçmasın. Artık kan dökülsün istemiyoruz” dedi.

KANDİL DAĞI, Kuzey Irak

(2) Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI 5/8/2009

PKK artık eski PKK değil

Karayılan PKK’daki değişimi, ‘PKK eskiye göre daha makul bir çizgide. Örneğin evvelce bağımsız Kürt devleti isterdi. Bu geçmişte kaldı. Yani artık ‘bölücü’ değil. Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde eşit ve özgür olarak yaşamalarını istiyoruz. Şunu belirtmek isterim. Bu bir taktik değildir. Bölücülüğü, yani bağımsız devleti dışlayan süreç 1993’te başladı, 1999’da İmralı ile başladı. Pradigma değişti” sözleriyle açıklıyor

KANDİL DAĞI, Kuzey Irak

(3) Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI 5/9/2009

Karayılan Avrupa Birliği’ni, özellikle Fransa’yla Almanya’yı eleştiriyor. Her iki ülkenin de Türkiye’yi AB’de görmek istemediklerini söylüyor; bu nedenle bu ülkelerin Kürt sorununda çözümsüzlüğe oynadıklarını belirtiyor. Karayılan, “Bu sorun çözülmeyince, çatışma devam edince, bu ülkelerin sana karşı söyleyecekleri bin türlü lafı olacak seni AB’ye sokmamak için. İnsan hakları diyecekler, bin türlü şey diyecekler. Bu durumu okuyamıyor Türkiye…” diyor. Obama’nın liderliğindeki ABD için ise, ‘Obama da Bush gibi mi yapacak, yani çözümsüzlüğe mi oynayacak? Emin değilim. Keşke siyasi çözümü içtenlikle istese Obama Amerikası… Ne yapacak, kestiremiyorum. Çözüme büyük katkısı olur Amerika’nın…” diye konuşuyor

KANDİL DAĞI, Kuzey Irak

(4)Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI 5/10/2009

Karayılan Fethullahçılarla ilgili soruya, ‘Fethullahçılar devlet sistemine yerleşmek istiyorlar. AKP ile bunun için yakınlaştılar. Güç kazandılar. Amerika’dan da destek alıyorlar. Fethullahçıları İslam dünyasına sürüyor Amerika’… ‘Biz de PKK’ya karşıyız; biz de devletçiyiz!’ diyerek devlete yerleşiyorlar. Güneydoğu’da varlar ama yoğun değiller. AKP içinden geliyorlar. Poliste, öğretmende yaygınlar. Dine sıcak bakan kesimlerde yaygınlar. Varsayalım PKK bastırıldı, bitirildi. O zaman ne olur bölge biliyor musunuz, gericiliğin merkezi olur Güneydoğu’ diye yanıt veriyor

KANDİL DAĞI, Kuzey Irak


(5)Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI 5/11/2009

‘Silahların susması için irade önemli’

‘Önce silahlar sussun, kimse kimseye saldırmasın!’ Böyle diyor Murat Karayılan…Bunu gerçekleştirmek o kadar güç mü? Bunun için önce PKK’nın iyice ortadan kaybolması lazım. Askerle temasa gelmeyecek yerlere çekilmesi şart. Talabani’nin dediği gibi, ‘PKK ateşkes ilan ediyor ama yeterince uzaklara çekilmiyor. Öyle yerlerde duruyor ki, her seferinde askerle karşı karşıya kalıyor.’ Murat Karayılan ise, “Biz eylemsiz kararı alıyoruz, çekiliyoruz, ama asker üzerimize gelmeye devam ediyor. Bu durumda kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz” diyor. Bu durumda ne yapılacak? Basite indirgenirse: İki taraf da duracak! Tetiğe basılmayacak

Erbil

(6)Hasan Cemal, KANDİL NOTLARI 5/13/2009

O kadar güç mü? Parmaklar tetikten çekilse, silahlar susmuş olmaz mı?

Erbil

Related Images: