“Sen Elele isimli atla poz mu verirsin”; “Al sana Naomi Campbell ile sarmaş dolaş pozlar…” Her güçlü erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır ya; tartışmıyorum şehir efsanesi midir nedir (Rahmetli Bülent Ecevit’i de gördükten sonra, izin verin şehir efsanesi diyelim..!); tabloya bakınca Papatyalar’ın yeni versiyonu diyesi geliyor insanın. Eski Papatyalar malum; zamanı cinsi belli olmayanlarla Etiler barlarında geçiriyorlar. Bu at, Campbell muhabbeti bitince “Yeni Papatyalar” ne yapar Allah bilir!
Bir de; rabbinin Cleveland’a gönderdiği bir başka papatya var ki, evlere şenlik; neyse sütunlardan düştü bu “Yeni Papatya”mız. Koltuk gitti; ortalıkta görünmez oldular. Zannımızca yumurta, mısır işlerine yoğunlaştılar. Satacak kalan ne varsa ulusal değer; çocukları koridorlarda dolaşıyordur, onlara göz-kulak oluyorlardır belki!
Neyse gelelim PR harikası “Yeni Papatya”larımıza. Fransız Elçisi ile söz düeollosuna giren Osmanlı Sadrazamı’nın kemikleri mi sızlıyordur acep? Hani Sadrazam artık dayanamaz da “Hasta Adam Osmanlı”nın son günlerinde Fransız Elçisi’ne hiddetlenir ya; “Yahu ne memleketmiş, siz dışardan biz içerden bitiremedik…” hesabı ne papatyalar gördü bu canım memleket. Birilerinin Latife Hanım dediğini duyar gibiyim; sadece “El İnsaf..!” demek kalıyor, sizce de öyle değil mi?
Geriye o kadar çok gitmeye gerek var mı acaba? 1983 ile birlikte böğrüne vahşi liberalizm hançeri saplanan, “bırakınız soysunlar, bırakınız çalsınlar” anlayışı o günden bu yana nerelere geldi de, hamdolsun kıçımızdaki donu muhafaza ediyoruz. Artık buna el uzatan yerli işbirlikçiler ile yabancılar “teğet” mi geçiyor, “sürtünüyor” mu bilinmez??? Bilinen bir tek gerçek var ki, “Yeni Papatyalar” arasında PR savaşı var.
Kendi ülke gerçeğinden kopuş bu kadar mı olur; demeyin sakın! Unutmayın, “paranın dini imanı olmaz”; öyle buyurdu başefendi! Buzulların erimesine karşı çıkan uluslararası platformlarda sinema oyuncuları ile mankenlerle çakma ladyleri görürseniz sakın şaşırmayın. Size düşen “ekmek bulamıyorsanız, pasta yemek”tir… Haddinizi, sınıfsal karakterinizi bilin…
Tabii; fitne az değil; bu ülkede bebek ölüm oranları çok yüksekmiş, SBS’ye girmesine izin vermediği için küçücük kız anasını öldürüyormuş, cinnetler almış başını gidiyormuş, töre cinayetleri mi boşverin allasen; vaka-ı adliyeden canım… Bir yandan Davos fatihliği öte yandan Gazzeli çocuklar için mankenleri ağırlayan “Yeni Papatya”… Yarışa bakın hele, bir başka papatya da el atar her iki tarafın analarına.
Uydu mu? Boşverin, yıllardır uysa da uymasa da deyip durmuyorlar mı?
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.