Kimler fotoğraf çekecek?
İzmir’in CHP’li başkanlarının neredeyse tamamı…Ama yeni ilçeler Bayraklı ve Karabağlar’ın başkanları için bu süre altı ayı da geçebilir. Çünkü onları sadece fotoğraf çekmek kurtarmayabilir. Kapsamlı bir MR çekmek zorunda kalabilirler.
Öncelikle belediye binası yaparak işe koyulacaklar. Doğrusu da bu. Bayraklı Belediyesi Postacılar Mahallesi’ndeki İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde hizmet vermeye çalışıyor. Karabağlar ise Yeşilyurt’taki İZSU binasında.
Hasan Karabağ, belediye binası olarak Bayraklı Nikah Salonu’nun yerini düşünüyor. Projeleri hazırlatmış bile.
Çiğli, Karşıyaka, Balçva, Narlıdere, Urla, Torbalı, Menderes, Selçuk, Çeşme’nin başkanlarını ikinci, üçüncü dönemlerini yaşadıkları için fotoğraf albümleri tamam…
Ama bazı ilçelerde sıkıntı çok ciddi boyutlarda…
Mesela Konak. Başkan Hakan Tartan sistemi tepeden tırnağa gözden geçirmek zorunda. Belediye personelinin önemli bölümü gözaltında… Meclis üyelerinin önemli bölümü farklı siyasi yapıların elinde… Bildiğim kadarıyla meclis listesinde Tartan’ın “benim” diyebileceği “sadece bir” meclis üyesi bulunuyor. Devrik Konak adayı Kemal Karataş etkisi özellikle bu ilçede hissediliyor. En azından şimdilik…
Ama bakanlık, vekillik tecrübesi bulunan Tartan, kısa sürede kendi ekibiyle ipleri ele alacaktır. Almalıdır da. Konak’ın geçen dönem yaşadığı sancının benzeri umarım bu dönem tekrarlanmaz. Şimdilerde Karabağlar Başkanı olan eski Konak İlçe Başkanı Sıtkı Kürüm’ün belirlediği, Genel Sekreter Önder Sav’a yakın meclis üyeleriyle, Selçuk Ayhan, Bülent Baratalı çizgisindeki meclis üyeleri arasındaki siyasi kavgadan eski Başkan Muzaffer Tunçağ’ın çektiğini bir Allah bir de kendisi bilir.
Düşünün. Mecliste asker kaçağı, sabıkalı bile vardı. Sorunları adam döverek çözenler mi ararsınız, komisyonlara kimseyi sokmayıp başkanı meclis kıskacına alanları mı?..
Ama kentin nazik başkanı Tunçağ, yeteri kadar dik duramadığı için süreci yönetemedi.
Konak’ın Tartan döneminde benzer sorunlar yaşamaması için başkanın iradeli ve dik duruşunu koruması, en kısa sürede bürokraside kendi ekibini kurarak işe koyulması gerekiyor. Hele ki beş yıl sonranın Büyükşehir sürecinde var olmak istiyorsa, bazı riskleri de şimdiden almalı. “Ne yardan, ne serden” anlayışı siyaseten sonuç almaya yetmiyor.
Atanmış Kocaoğlu’nun seçilmiş olma süreci bu konuda en büyük örnek olarak ortada duruyor. Gerektiğinde, genel başkanına, genel sekreterine, genel sekreter yardımcısına, milletvekillerine, il başkanına, ilçe başkanlarına kafa tutabilen duruşu sayesinde, o bugün İzmir fatihi olarak CHP’de ciddi bir güç haline geldi. Halk kahramanı oldu.
***
Konak özelinde verdiğim örnek, İzmir’in tüm başkanları için geçerli. Önümüzdeki süreçte de var olmak isteyen başkanlar, belirli güçlerin kontrolüne girmeyecek, doğru bildiği yoldan sapmayacak, ekibine sahip çıkacak, asla ve asla adam satmayacaktır.
“Ne şiş yansın ne kebap” diyenlere genel merkezler sahip çıksa bile halk sahip çıkmayacaktır. Benden söylemesi…
Gaziemir ve Buca’nın da önümüzdeki 6 aylık süreçte zamana ihtiyacı var. Uygulamalardan anlaşılan o ki Bornova Belediye Başkanı Prof. Sındır’ın bile ciddi anlamda zamana ihtiyacı var.
Ekibini kurma konusunda ağır davranan Sındır’ın birkaç uygulaması ciddi şekilde eleştiri konusu olabilir.
Özellikle de Büyükpark’ı 16 gün süreyle işgal eden çadırlar esnafı çileden çıkarıyor. Kitap-kültür adı altında işgal edilen, ancak çanta, pişmaniye ve hediyelik eşya satılan Bornova Büyükpark’taki çadırlar, aynı ürünleri kira, vergi, SSK ve hiper market kıskacında satmaya çalışan esnafın tepkisini çekiyor. ”
Bir grup Konyalı’nın oyununa geldiğini düşündüğüm Sındır’ın bu uygulamasını acemiliğine veriyorum… Dedik ya, 6 ay fotoğraf süresi diye.
Ondan sonra eleştirilerin dozu artabilir…
Not 1: Bayraklı başkan aday adayı ve 17. sıra meclis üyesi adayı, Bornova eski Meclis Üyesi AKP’li Latif Aydemir, partisinden istifa etti. Hem de cep telefonlarına gönderdiği bir SMS ile bunu duyurdu. Ancak bu ilginç istifadan sadece bir hafta önce Aydemir’in mekânında CHP İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Mutlu Akpınar, Belediye Başkanı Kamil Sındır birlikte ampul patlattılar. Demek ki ampulü o kadar iyi patlatmışlar ki, mekân sahibinin siyasi görüşünü bile değiştirmeyi başarmışlar. İkiliyi tebrik ediyorum.
Not 2: AKP Urla Adayı ve eski İlçe Başkanı Latif Özkan da il başkan adayı olmak istiyormuş. Ama Urla’da hapisten çıkmış bir eski başkana seçim kaybeden, fark yiyen Özkan’ın adaylığı teşkilatta istenilen yankıyı bulmamış.
Not 3: AKP’de seçim hezimetinin faturasını kimsenin üzerine almadığı, hatta yerinde saymayı bile “başarı” kabul ettiği dönemde CHP’nin 28 ilçe, Büyükşehir, il geneldeki tarihi zaferine de herkes ortak olmaya çalışıyor. Özellikle milletvekilleri cephesinde ilginç bir tablo göze çarpıyor. Seçim sürecinde hiç ortalıkta olmayan vekiller, galibiyet pastasından pay almak için adeta yarış halinde.
Çeşme’de Baykal’ın aday belirleme zirvesinde Kocaoğlu’nun arkasında dimdik duran ve ilçe adaylığı sürecinde de benzer bir duruş sergileyen Selçuk Ayhan hariç tabii ki. Bayraklı, Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Menemen, Bergama demeden seçim boyunca elinden geleni yapan Ayhan’a bu konuda biraz haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Sabık İl Başkanı Karataş’ın bile seçim zaferi hanesine yazdırmaya çalıştığı süreçte İzmir’deki zaferin gerçek ama gizli mimarlarından birinin de Ayhan olduğunu düşünüyorum. Yanılıyorsam lütfen düzeltin. “
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.