Teknoloji, bilim, sanayi dörtnala…
Değişim, gelişimi getiriyor; bunu fark eden büyüyor, zenginleşiyor.
Türkiye ise sözde ayak uydurmaya çalışıyor.
Ama koltuk sevdalılarını değiştiremiyor.
48 yıllık başkanlık yapan da var…
TBMM’de 7 kez yemin eden de…
***
“Nedir bunun sırrı, formülü?” dedik.
Kafamıza göre bir şeyler çıkardık.
Koltuğu bırakmamanın garantili yöntemi ve yararlarını sıraladık.
***
Davranış yönünden;
Yerinize adam yetiştirmeyin: Uykunuz kaçmasın.
Yetkilerinizi paylaşmayın: Sinirleriniz bozulmasın.
Rakip olabilecekleri sessizce uzaklaştırın: Tehlikeyle yaşamayın
Etkiniz altında ikinci adamlar yetiştirin: Gerçek liderliğiniz görülsün
Ara sıra sebepsiz sinirlenin: Çevreniz ürksün
Bazen çevrenize jest yapın: İyi adam sansınlar
Hiyerarşi ve otoriteye önem verin: Sistemli desinler
***
Çalışma sistemi yönünden;
Üye ve delege sistemini iyi kurun: Siyaseti sizde görsünler
Bürokrasi ve devlet ile iyi ilişkiler kurun: Gücü nasıl yenilediğinizi sergileyin
Başkalarını da dinleyin onları ikna edin: Diktatör lider olmadığınızı gösterin
İşbirliğine açık gibi görünün: Paylaşımcı olduğunuza inansınlar
“Tavşana kaç, tazıya tut” deyin: Kendi kendileriyle uğraşsınlar
Hırslı insanları ekibe sokmayın: Başınıza bela almayın.
***
Yöntem; “yabancı ve zor” geliyor mu?
Tanıdık, bildik, gördük, yaşadıklarımızdan…
Aynen öyle.
Yapmak için ne gerekli?
Sıkışmayacak yürek, kızarmayacak yüz!
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.