Hem kamuoyunda hem de parti içinde fırtına koptu.
CHP yöneticileri basit bir ifadeye “bizim çarşaf masumdur” yaklaşımıyla ikna söylemlerinde bulundu.
Bu duruma karşı çıkanlar, bir kaç satırla şu noktada birleşti:
CHP, AKP’lileştiriliyor.
Seçim için oy avcılığı yapılıyor.
Baykal, samimi davranmıyor.
***
Samimiyet meselesi yıllardır konuşulur, durur.
Bizde siyaset kurumunun itibarı zedelenmiştir.
Halkın genel kanısı şudur:
Verilen sözler unutulur. Siyaset her kapıyı açan bir anahtardır. Bal tutan parmağını yalar.
Bu nedenle güvenirlilik anketlerinde siyaset hep alt sıralardadır.
***
Kim samimi, kim değil?
İşte size bir başka örnek. Yine başrolde CHP…
DSP İzmir İl Başkanı Özdemir Sökmen, CHP İl Başkanı Kemal Karataş’la makamında yüz yüze görüşüyor.
Konu, yerel seçimlerde işbirliği…
Odada gazeteciler ve televizyoncular da var.
Her şey anında kayda geçiyor. Belli ki ertesi gün herkes kimin ne konuştuğunu okuyacak ya da işitecek.
DSP’li Özdemir Sökmen şöyle diyor:
“Büyükşehir Belediyesi adayını siz belirleyin, 30 ilçenin, güçlü olduğumuz 6 -7’sinde DSP’li adayları destekleyin.”
CHP’li Kemal Karataş gülerek yanıtlıyor:
“Bu ilçeler Manisa’da mı? CHP, İzmir tüm ilçelerinde birinci parti..”
Bu alaycı üslup rahatsızlık yaratıyor.
Sökmen, Karataş’a “Tepeden bakan, sevimsiz yaklaşımınızla antipatik oluyorsunuz. Hodri meydan! DSP en güçlü adaylarla karşınıza çıkacak..”
Yani, ittifak arayışları daha ilk dakikada suya düşüyor.
Unutmadan belirteyim.
Son yerel seçimde CHP, DSP’den transfer ettiği Ahmet Piriştina’yla başarı göstermişti.
Diyeceğim şudur:
Olur da CHP çok güvendiği İzmir’de kaybederse bilin ki, samiyetsizliktendir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.