Neymişsin dürüstlük?

Ne hallere düştük.
Dürüstlük, bulunmaz özellik, erdemlik sınıfına girdi.
Kaşın üstünde göz olur mu?
Gözün üstünde kaş olur.
Tartışmasız doğruysa, dürüstlük insan yapısında, geninde olması gerekir.
Aslında böyle bir konuyu bugüne kadar hiç düşünmemiştim.
Ancak, birçok köşe başına “milli değer” gibi dürüstlük afişleri konulunca ve de sonradan kimse “zamanında neden söylemedin” diye bizi bel altından vurmakla suçlamaması için bazı hatırlatmalar yapalım istedim.
Sözlerin, soruların muhatabı herkes olabilir.
Ama öncelikle bire bir yaşayandır. O veya onlar kendini bilir.

***

Dürüstlük;
– Hakkında ağızlar dolusu methiye yağdırdığın, önünü açması için örtülü ricalarda bulunduğun kişi hakkında koltuğa oturduktan sonra “mal varlığına ihtiyati haciz” koydurmak istemek midir?

– Birlikte yola çıktığın dava arkadaşını, yine mührü ele aldığında ” İş ahlakına aykırı davranış” iddiasıyla tazminat ödemeksizin kovdurtmak mıdır? Bu kararın imzalanması için kapalı kapılar ardında kişilere teklifte bulunmak mıdır?

– İstifasını vererek görevini bırakanı, “sana ihtiyacımız var” davetiyesiyle yanına aldıktan kısa süre sonra “anlaşamıyoruz” diyerek göndermek midir?

– Onur, gurur, şerefle oynanmaması dile getirilip bu hassasiyet üzerinde durulması istemine karşı tamamen ters davranışlarda bulunulması, uyarılınca da “haberim, bilgim yok” denilmesi midir?
– Gerçek zanlısı ortada iken, konuyu belgeleriyle ortaya çıkaran ve yargıya verilmesini isteyen kişiyi sanık olarak göstermek ve bu kişinin “görevi suiistimal ile yargılanmasını istemek midir?
– Akşam sofrasında yüzlere gülerek birlik-beraberlik-bütünlük kutlayıp, sabahında devirme-karalama planları yapmak mıdır?

***

Zaman, insan yaşamında günah ve sevapların en net yansıtıcısıdır.
Ve bu olgu içinde vicdanın şaşırmadığı, tarihin yanılmadığı da küresel gerçektir.
Neye, kime, ne kadar doğru yapmış veya yanlış yapmamışsan o takdirde sıfatlanırsın.

“Sermayem dürüstlüğümdür” söyleminde ısrar eder veya bunu pankartlı, afişli kullanımına çanak tutar veya göz yumarsan, arzuladığın o sözde nitelik kalıcı olmaktan uzaklaşır, suya çizilen yazı olur.

“Her zaman prim yapar, hedefime ulaşımı kısaltırım” düşüncesiyle zaten olması gereken net, yalın, açık kısacası mert yapını suni süslemelere sokarsan, kendine değil sonraki nesillerine zarar verirsin.

Dürüstlüğün azı, çoğu veya ortası yoktur.
Hırsın ölçüsüne, tutku veya doyum oranına göre kendini şekillendirsin.

Karar ve tercih senindir.
Ona göre toplumun takdir faturasını kabullenirsin.

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın