Daha özetle söylenirse, Konak, Karşıyaka, Bornova ve Buca gibi ilçelerde yapılacak seçimler önemli. Buna göre, CHP’de yeni yönetimler şekillenecek. Ama ben İzmir’den çıkacak sonucu şimdiden tahmin ediyorum. Hatta tahminden öte; yapılmadan biliyorum.
Önce delege seçimlerinin hangi ortamda yapıldığını yazmak gerekiyor. “Kapkaç” usülü gerçekleşen seçimlerde tek hedef var. O erki ele geçirmek. Bunun sonucu Turgay Güney gibi; “Atatürk yaşasaydı AKP’li olurdu” diyebilecek yeni elemanlar kazanılabilir. Benzer örnekleri verebilirim ama “kırıcı” olacağı için vermiyorum.
Balçova’da, Narlıdere’de, Güzelbahçe’de yapılan seçimleri izleyenlerin içine düştükleri umutsuzluk ve bunalımı görmek gerekiyor.
Peki tüm bu seçimlerden Deniz Baykal’ı Genel Başkanlık’ta tutmak için bir sonuç çıkar mı?
Bence Baykal İzmir’e güvenmemeli. İzmir’den net bir duruş gösterecek “Kurultay delegeleri” çıkmayabilir.
Neden mi? Bunun nedeni çok açık. İl Başkanlığı koltuğu için tercih edilen Kemal Karataş’a “yanında görünen” kişiler bile “kazık” atabilir, atacaktır da.
Aday bile olamayabilir?
Delege seçimlerinde gösterdiği tüm çabalara karşın İl Başkanı Kemal Karataş’ın aday olabilecek desteğe bile bulamama ihtimali yüksek. Hislerim, Karataş’a karşı ciddi bir ittifakın yapılabileceği yönünde.
Son olarak Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu’nda yaşanan gerginliğe bakıldığında, İl Genel Meclisi’nden sonra Büyükşehir’de de Karataş’a karşı ciddi bir yapı daha karşı duracaktır.
Konak ilçesinde ise durum farklı. Konak ilçesi hiçbir zaman tek bir yapıyı destekleyecek delegeyi çıkarmaz. Dolayısıyla, Kemal Karataş’ın Konak dışındaki ilçelerde de yaşanan gerilimlere bakıldığında hayli zorlanacağı açık.
Tüm bunları bir kenara bırakalım. Bu delege seçimlerinin yaratacağı bir kırılgan ve küskün kitle önümüzdeki seçimler açısından CHP için bir handikap olabilir. Parti içinde iyi bir temsil yeteneğini ortaya çıkarması gereken delege seçimleri tam anlamıyla bir savaşa dönüştü. Bu savaş içinde kin ve nefreti de barındırmaya başladı. Tüm bunlara bakıldığında CHP kongreleri ve kurultayı parti içinde yeni sıkıntılara da neden olabilir.
Peki bunları kim toplayabilir. Elbette CHP’nin en üst noktadaki kurmayları. Ancak, kurmaylar arasında da gerilim dorukta. Bu nedenle de çözüm zor gibi.
EXPO ziyareti
Geçen hafta EXPO delegelerinin bir bölümünü İzmir ağırladı. İzmir kendisini delegelere anlattı. Bu organizasyonu Milano veya İzmir’e verecek delegasyona Valimiz Sayın Cahit Kıraç tarafından verilen resepsiyona katıldım. Az sayıda ama sıcakkanlı delegelerin verdiği röportajlar güzeldi. Ancak; EXPO’nun İzmir’e gelmesi için bunun yetip yetmeyeceği kuşkulu. Olayı başından beri izleyen ve yorumlarına güvendiğim bazı meslektaşlarımız ve yöneticilerle yaptığı sohbetlere baktığımda işimiz hayli zor. Birincisi bu organizasyonun alınması, Ankara’nın ortaya koyacağı lobiye bağlı. İkincisi ise “çok güzel geçti” denilen toplantıların içeriksel durumu. EXPO’dan kişisel kazanç bekleyip, olayı abartanlara bakmayın. Size bir ipucu vermekte yarar var. Benim de bulunduğum toplantıya sadece 2 milletvekili katıldı. Birisi CHP’li Selçuk Ayhan, diğeri ise MHP’li Oktay Vural. Nerede diğer milletvekilleri? Bu bile belirli bir eksikliği göstermiyor mu?

Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.