Vatandaş, hangi partiye meyilli

GEÇEN hafta bazı araştırma şirketlerinin yaptığı kamuoyu anketleri yayınlandı gazetelerde. Bu çalışmalarda AKP yüzde 32 ile 39 arasında, CHP 11.8 ile 13.1, MHP 6.3 ile 10.2, DYP 4.2 ile 12.1, ANAVATAN ise 2.1 ile 4.0 arasında değişen bir orana sahip görünüyor.
Kararsızların durumu ise yüzde 1.8 ile 14.7 düzeylerinde…
Bu anketlere göre yarın seçim yapılsa barajı iki veya dört parti geçebiliyor.
Oysa Torbalı’da oturan ve yıllardır halkın eğilimini belirleme konusunda çalışmalar yapan sosyal psikoloji uzmanı Ertan Ünver, bir kaç aydır gündemi meşgul eden konuları baz almış.
Örneğin; “Kadınların erkeklerle birlike cuma namazı kılması, Ağca’nın tahliyesi ve tutuklanma süreci, Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışması,
Kemal Unakıtan’ın kaçak villaları, liderlerin mal varlığı kavgası,
doğal gaz sıkıntısı, Galataport ihalesinin iptali, İran’ın nükleer faaliyetlere başlaması, Hamas’ın iktidara gelmesi, İslam alemini sarsan karikatür krizi, Trabzon’daki İtalyan rahibin öldürülmesi ve Başbakan’ın Mersin’de bir çiftçiyle yaptığı atışması” gibi gündemi belirleyen konular.

Ünver, gündemdeki bu olayların siyasi partiler ile halkın zihninde yaptığı etkileri değerlendirmiş ve fistül (çıkıntı) olarak tabir ettiği çalışmayı yapmış. İşte ortaya çıkan eğilim:

PARTİLER KASIM 2005 ŞUBAT 2006

AKP 31.10 25.35
MHP 13.70 14.20
CHP 10.40 13.75
DYP 10.20 10.70
ANAVATAN 9.70 11.10

BU çalışmanın “Bugün seçim olsa oyunuzu kime verirsin?” şeklinde bir araştırma olmadığını belirten Ünver şöyle diyor:
“Bugün seçim olsa demek, domatesten atom bombası yapmak demektir. Bu nedenle bizim yaptığımız çalışma sadece halkın eğilimidir. Vatandaşın zihninde oluşan tortudur. Bu eğilimin tercihe, oya dönüşmesi için seçim kararının alınması ve ülkenin seçim atmosferine girmesi gerekir.”
Anlayacağınız, seçim sürecine girildiğinde bu oranlarda büyük ölçüde değişim yaşanır.
Ama eğer, “Halkımız balık hafızalıdır. Bu yaşananları çabuk unutur. Seçim zamanı gelince, oyunu kuzu kuzu yine bildiği partiye verir” diyorsanız.
Benim söyleyecek bir çift sözüm olur:
“O zaman her şeye müstahakız”

***

Kimin oyu daha fazla?

NEDENSE kamuoyu anketleri “Ne İsa’ya, ne de Musa’ya yaranıyor.”
Hiç bir parti, anketlerde çıkan rakamları kabul etmiyor.
Beğenmiyor. Hepsi de “Bizim oyumuz daha fazla” diyor.
Nitekim iktidar partisi AKP’lilerin yarı yolda bıraktığı Saadet Partililer “Bizim oyumuz yüzde 2 değil. İkinin yanına sıfır koymayı unutmuşlar” diyerek anketleri yalanlıyorlar.
İddialarını ortaya koyuyorlar.
Madem bütün partiler kendine güveniyor.
O zaman halkın önüne sandığı getirin ve “boyunuzun ölçüsünü” görün.

***

Anavatanlılar muhalefeti öğreniyor

GEÇMİŞTE hep iktidarda oldukları için muhalefet yapmayı pek bilmeyen Anavatan Partililer, yavaş yavaş bu işi de öğrenmeye başladı.
Örneğin; geçtiğimiz günlerde Konak İlçe Örgütü, İZSU’nun Konak altgeçitinde aylardır bitiremediği yağmur suyu kanallarının bulunduğu yerde eylem yapmış, halk arasında geniş yankı bulmuştu.
Konak örgütü bunu yaparda, Bornova’daki ANAVATAN’lılar boş durur mu?
Onlarda işin kolayını bulmuş…
Partilerini ilçedeki berber ve taksiciler kanalıyla tanıtıyor.
Çünkü Anavatanlılar, berber ve taksicilerin, kitle iletişim araçlarından sonra en iyi propaganda yapılacak yerler olduğuna inanıyor.
Karşıyaka örgütü de ilçedeki bütün mahallelerin krokilerini çıkarmış, sokak sokak, apartman apartman gezerek partinin değişen tüzüğünü dağıtıyor.
Haydi bakalım kolay gelsin!

***

İZSU sanki uçak yapıyor!

İZMİR’DE başta Mustafa Kemal Sahil Bulvarı olmak üzere kentin önemli cadde ve bulvarlarındaki yağmur sularının geçtiği ızgaraların üzeri kalın metal plakalarla kapatılmış durumda.
Araçlar, aylardır bu metal plakaların üzerinden geçiyor.
Pek çok aracın alt takımları bozuluyor.
Kazalara davetiye çıkarılıyor. Aylardır bu dev metal plakaların kapattığı ızgaralar, nedense bir türlü tamir edilemiyor.
Sanki F-16 yapılıyor!
Aslında uçak bile yapılsaydı şimdiye kadar çoktan biterdi ya…
Neyse…
Bu kadar süre içinde caddelerdeki ızgaraları tamir edemeyen beceriksiz yöneticilerin yapacağı en onurlu davranış, koltuklarını bırakıp gitmeleridir.
Şayet gitmiyorsa, Başkan Aziz Kocaoğlu, “Haberim olsaydı ANAVATAN’lıların eylemine katılırdım” demek yerine gerekeni yapmalıdır.
İzmirliye aylardır işkence çektirenlere, umarım Allah da çektirir.
Başka bir şey demiyorum.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın