Büyükşehir bürokrasisi uyudu mu yoksa?

Ekimin sonlarıydı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu direksiyona geçti. Biz de yanındaydık. Başkan İzmirliye adeta eziyet çektiren trafiğin içine girdi. “Vatandaşa hak vermek gerekiyor. Bu çile hakikaten çekilmez” diyordu. Başkan’ın çözümü de vardı:

“Önceliği ulaşıma verdik. Aciliyeti olmayan yatırımları, hizmetleri öteledik. 79 kilometrelik Aliağa-Menderes demiryolu hattını metro standartlarına çıkartacak çalışmayı başlattık. Bornova-Üçkuyular arasındaki mevcut metro hattını da Üçyol’a kadar uzatmaya giriştik. Yaklaşık 300 trilyon lira harcanacak. İki yıl içinde bu iki önemli proje tamamlanacak. İzmir’de, hızlı, güvenli, konforlu ve ucuz metroyla yolculuk yapanların sayısı 750 bin olacak. Sistemi kilitleyen 400 ile 500 arasındaki otobüsü metro sayesinde seferden kalkacak. Hattın geçtiği yerleşimlerde, otomobil kullanımı azalacak. Trafik daha kolay işleyecek.”

***

Biz de o zaman altını çizdik: “Başkan böyle diyor. Demek ki iki yıl daha sabredeceğiz. Bir gözlemimi hemen aktarayım. Aziz Kocaoğlu şimdiye kadar uçmadı, bol keseden atmadı. Açık açık konuştu. Cebindeki paranın hesabını bildi. Ayağını yorganına göre uzattı. Yapacağından fazlası için umut vermedi. Kendi deyimiyle söylemini eyleme döktü. Eskiler demiş ki, ‘Aynası iştir, kişinin lafa bakılmaz.’ Umuyorum ve inanıyorum ki Aziz Bey, beni iki yıl sonra bu yazdıklarımı tekzip ettirmek zorunda bırakmayacaktır.”

***

Dedik ama sanırım tekzibi de yiyeceğiz. Sonra hem biz, hem de başkan mahçup olacak. Çünkü, Aliağa-Menderes hattında, ihaleye yapılan itirazlar nedeniyle 3 aylık gecikme oldu. Kısmetse Karşıyaka tünelinin temeli 3 Mart’ta atılacak. Ancak Haziran’da temeli atılan Üçkuyular-Üçyol metro hattındaki işler, takvime göre tam dört ay aksamış…

Müteahhitin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’yla sorunları varmış. Şirket bu nedenle banka teminat mektubu getiremediği için avans alamıyor, taşeron firmalara da ödeme yapamıyormuş. İşler yavaşlayarak durma noktasına gelmiş. Şantiyeye de yeterli iş makinası getirilemiyormuş.

Tüm bunları Kocaoğlu da kabul ediyor. Gazetelerde yer alan açıklamalarında “Bugünlerde atak yapılırsa telafi edilir. Bizim isteğimiz, dileğimiz firmanın sorunu aşması, projenin zamanında bitirilmesidir. Ama aşamıyorsa, problem yaşanıyorsa Büyükşehir Belediyesi, işveren olarak gereğini yapacaktır” diyor. Yani bunun Türkçesi, müteahhitin sözleşmesi fesh edilecek.

Peki, aradaki kayıp dört ayın hesabını kim verecek? Geçen sürenin artıracağı maliyet farkı kimin cebinden çıkacak? Çalışma yapılan güzergahtaki İzmirlilerin çektiği sıkıntının vebalini kim ödeyecek? Üstelik sözleşme fesh edilirse, firma itiraz edip dava açmayacak mı? Yargılama sürerken inşaat aylarca beklemeyecek mi? Bu kadar önemli bir ihale yapılmadan, firmanın durumuna kimse bakmadı mı? Neredeydi bu bürokratlar, hepsi mi uyudu?

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın