Ben de 9 Mayıs 2005 günü bu sütunlarda “Suçlu ayağa kalk!” başlığı altındaki yazımda bu konuya yer vermiştim.
Aradan altı ay geçti.
Ne oldu?
Ne değişti?
Kim suç duyurusunda bulundu.
Hiç kimse…
Bugünlerde benzer tartışma Karşıyaka ve Gaziemir’deki “sosyete pazarları” nedeniyle yapılıyor.
Yine aynı iddialar, yine aynı sözler uçuşuyor havalarda…
Ama somut bir icraat yok.
Yine karşılıklı suçmalar, iddialar falan filan…
“Tavşana kaç, tazıya tut” misali konuşmalar…
“Dostlar alışverişte görsün” türünde çıkışlar…
Eğer ortada gerçekten görevi ihmal sözkonusu ise o zaman esnaf odası ile ticarat odasının yetkilileri de görevlerini yapmalı.
Yoksa birileri onlar hakkında görevi ihmal ettikleri savıyla suç duyurusunda bulunabilir.
Benden söylemesi.
***
Yerleri değişen okul müdürleri ve….
İZMİR Milli Eğitim camiasında geçtiğimiz eğitim öğretim yılı sonunda başlayan okul müdürlerinin yer değiştirme uygulaması yargıdan döndü.
Yerleri değişen müdürlerin büyük bir bölümü tekrar eski okullarında görev yapmaya başladı. Herkes kendi okuluna geri döndü.
İşte böylesine bir uygulamanın tarafı olan iki müdürden birisi arkadaşına meşhur “Ağa ile maraba” fıkrasını anlatıyor.
Bilmeyenler için de biz yazalım dedik.
Fıkra şöyle:
Maho Ağa ile marabası Şeyhmuz köyden şehire gidiyor. Ağa atın sırtında, marabası ise yaya yürüyor. Bir süre gittikten sonra ağanın canı sıkılıyor ve biraz eğlenmek istiyor. Bu sırada yolun kenarında gördüğü pisliği marabasına göstererek:
-Ula Şeyhmuz, aha şunu yersen, ata sen binersin, ben yaya yürürüm.
Yürümekten yorgun düşen maraba Şeyhmuz, önünde daha uzun bir yol olduğu için ağanın bu önerisini kabul ediyor ve yol kenarındaki pisliği yiyor.
Şehre varılıp, gezildikten ve işler halledildikten sonra köye geri dönüş başlıyor. Dönüş yolunda, yine maraba Şeyhmuz at sırtında, ağa ise yaya yürüyor.
Köye az bir mesafe kala marabanın aklına yediği pislik geliyor. Hem kendine hem de ağaya kızıyor ve intikam almak istiyor. Tam bu sırada yolun kenarında gördüğü pisliği ağasına göstererek şöyle diyor:
-Ağam, aha şunu yersen eğer, tekrar atın sırtına sen binersen, ben de yaya yürürem.
Ağa, hiç düşünmeden kabul ediyor. Çünkü, köye kendisi yaya, marabası ise at sırtında girerse köylünün gözünde itibarının sıfır olacağını düşünüyor. Bu nedenle yolun kenarındaki pisliği çabucak yiyor ve ata biniyor. Yola devam ediliyor ve bir süre sonra köye giriliyor.
Evin önüne gelince ağa atı durduruyor ve marabası ile aralarında şu diyalog geçiyor:
-Ula, Şeyhmuz, giderken ben at sırtında, sen yaya değilmiydin.
-Doğridir ağam.
-Peki şimdi köye geldik. Yine ben at sırtındayım, sen ise yayasın.
-Heee, doğridir ağam.
-Ula Şeyhmuz, madem öyle biz bu kadar pohu niye yedik o zaman.
Kıssadan hisse…
***
Kim muhalefet yapıyor?
ANAVATAN İzmir İl Başkanı Sedat Demirer, “CHP, iyi muhalefet yapamıyor. CHP, AKP’ye teslim olmuş” demiş.
Madem öyle siz muhalefet yapın da görelim.
Şu an doğru dürüst kim muhalefet yapıyor ki?…
****
Bornova siyasetinde yeni dizayn
BORNOVA’DA AKP, DYP ve ANAVATAN Partisi oldukça hareketli günler geçiriyor.
Seçim sürecine giren AKP’de Bornova ilçe başkanlığı için adaylar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Kendisini tabanın adayı şeklinde tanımlayan müteahhit Mustafa Seyhan’a Ali Aşlık ve Dursun Çetin’in destek verdiği söyleniyor.
Avukat Bayram Albayrak, Mehmet Ertem ve nakliyatçı Canan Yemez eğer aralarında anlaşabilirse birini ilçe başkanlığı için aday göstermeyi planlıyor.
Mevcut ilçe başkanı Yunus Timur ise yeniden aday olabilmek için parti tabanından destek almanın uğraşını veriyor.
***
DYP’de Bornova’da delege seçimi yaptı. Bir partili yağından kurşunlandı.
Sahi DYP İzmir İl Başkanı Turan Arınç, bir ara CHP’lilerin kavgalı delege seçimleri sırasında yaptığı açıklamada ne dediğini hatırlayanınız var mı?
CHP il yöneticileri de hatırlamamış olacak ki “tık”ları çıkmadı.
O zaman ben hatırlatayım.
“Bizim seçimlerimizde CHP’deki gibi kavga görültü olmaz” demişti de…
***
Bu arada ANAVATAN bu ilçede yeni başkanını belirledi.
Daha önce bu sütunlarda dokuz ismin ilçe başkanlığı koltuğuna oturmak için yarıştığını yazmıştık.
İşte o isimlerden eski il başkanı İlhan Kaya oldu.
Ancak Kaya’ya başkanlık henüz tebliğ edilemedi. Çünkü, bir kamyon dolusu yağı hırsızlar çaldığı için peşine düştü, İstanbul’a gitti. İzmir’e gelen genel başkanını bile göremedi.
Sürekli halkla iç içe olan ve sözünü esirgemeyen Kaya’nın partiye canlılık getirmesi bekleniyor.
Ne diyelim; ANAVATAN’ın ANAP olduğu dönemlerde seçim meydanlarında söyledikleri “Hadi bakalım, kolay gelsin, bir acayip zor yarış” şarkısından başka…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.