İsmet Bey

24 Eylül 1884, İzmir doğumlu. Evi, aynı kentte müzedir.
25 Aralık 1973’te Ankara’da öldü. Şimdi Anıtkabir’de, silah ve devrim arkadaşı Mustafa Kemal Atatürk’le karşılıklı yatmaktadır.
İsmet Bey…
Kurtuluş Savaşıdır.
İnönü Zaferidir.
Kurtuluş Savaşı sırasındaki karşıdevrim hareketlerinin üstünden geçen silindirdir.
Mudanya Mütarekesidir.
Sevr’i gömen Lozan’dır. Cumhuriyet’tir.
İlk Başbakandır.
İkinci Cumhurbaşkanıdır.
CHP ikinci başkanıdır.
Demokrasiye yol veren istasyon şefidir.
İsmet Bey…
Köy Enstitülerini kurmak,
Halk Evlerini yaşatmaktır.
Ankara Büyük Tiyatroda, özel locası vardır.
Keman çalmıştır.
Batı Klasiklerini çevirsin diye, Tercüme Bürosunu açmıştır. Bugün yüzakı diye andığımız cümle yazarın geçtiği yer orasıdır.
İsmet Bey, saysan aklın almaz bir eylemliliktir.
Yaptığı herşey eleştirilebilir, elbette eleştirilmelidir.
Yaptığı herşeyi anımsamak ve nasıl yapıldıklarını ve nasıl yapılamadıklarını, elbette iyice öğrenmek koşuluyla…
Bu satırların yazarı, 30 yıl önce Devlet Tiyatrosuna girdiğinde, aklına geldiğince konuşuyordu. Bir ağabeyi, onu bir kenara çekti. Sinirliydi. Dedi ki, “Önce yaptığın hele körfeze ulaşsın, haket. Sonra, başta ben olmak üzere, hepimizin ağzına et.” Yazar, o günden beri ne yazsa, ne söylese… Kimseler bilmez, önce körfeze bakar.
Şimdi, işte bu sözü anımsamanın, anımsatmanın –yine- zamanı geldi.
İzmir’e yakışır biçimde.
Fuara git.
Lozan kapısından gir.
İki adam karşılayacak seni; Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü.
Gülüyorlar.
“Adam” nasıl olunur, adamlar “nasıl” konuşup güler, git bak, hisset, anla.
Anlayacaksın.
Sonra düşüneceksin,
Ne söyledim,
Niye söyledim,
Ben bir halt ettim,
Ettim de…
Körfeze ulaştı mı, bir kendine bir denize bakıp, kendine soracaksın.

Yanıtın yok mu?
O zaman, bacak kadar boyunla,
Ülkeyi, tahammülü ve Türkçeyi zorlamayacaksın!

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın