Geçen gün, İzmir Mekteb-i İdadinin ilk kuruyucusu Abdurrahman Hilmi Bey’in torunu Altınordulu Memduh Gezer, el yazısı ile yazdığı hatırasını, İzmir’in spor tarihine ışık tutacak fotoğraf ve belgeleri incelemek üzere bana bıraktı. Ünlü futbolcunun fotoğrafları arasında şanlı Yavuz gemisini görünce heyecanlandım.

Abdurrahman Hilmi Bey’in bir başka torunu rahmetli Necdet Özbelge’ye dedesinin yazı takımını müzeye bağışlaması önerisinde bulunmuştum. Şimdi o yazı takımı da APİKAM’da.
Çankaya’da antikacı Hasan Özkan’la karşılaştım. Bana “Dükkâna uğra, sana fotoğraflar göstereceğim” dedi. Merak edip gittim, gerçekten de fotoğraflar ilginçti.
1923 yılında kurulan Altınordu spor kulübüne ait belge, kupa, şilt gibi kıymetli ve objelerin zaman içinde kıymet bilmez insanların elinde darmadağın olduğunu biliyordum.

Bütün bunları, şimdi başka bir işte kullanılan eski bir İzmir sinemasının sahiplerinden “Fotokopisini çekip geri getireceğiz” diye aldıkları belgeleri geri getirmeyen belge hırsızlarının güven ortamına verdikleri zararı anlatmak için yazıyorum.
Sinemacı dostlar gibi bir çok yurttaşın elinde bulunan İzmir tarihine ışık tutacak belgeler “Araştırma yapacağız” diye, alınmış ancak geri vermemişti…
Yıllar önce İzmir İtfaiye teşkilatının arşivinde bulunan taş baskı haritaların onarım için gönderildiği üniversitemizden bir daha geri gelmemesi üzerine bir hayli yazı yazdım. Haritaların akıbetini, kimin bu haritalara el koyup pafta, pafta sattığını bilenler nedense seslerini çıkarmıyorlar, çünkü bu hırsızlığın ucundan kravatlı bir “Sayın’ın” çıkacağı biliniyor…
Aramızda bulunan “sayın” unvanlı kravatlı hırsızların “Fotokopi çektirip geri vereceğiz” oyununa gelmeyin. Hatıralarınızın kayıp olmamasını istiyorsanız elinizde bulunan bilgi ve belgeleri güven içinde APİKAM’da kayıt altına aldırabilirsiniz. Onlar kayıt sonrası aile yadigârlarınızı tekrar size geri veriyorlar.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.