Rüşvet Nasıl Geri Alınır?

Geçtiğimiz günlerde Kapıkule Gümrüğü’nde Yaklaşık 300 milyon dolarlık sigara ve içki kaçakçılığıyla ilgili olarak, gizli kamerayla yürütülen operasyon sonuçlanmıştı. Kapıkule´de görevli 58 gümrük memuru ile 28 polis memuru gözaltına alınmış, 44 kişi de tutuklanmıştı.

Şimdi nereden aklıma takıldı bu rüşvet olayı. Geçen ay yine tapu müdürlüklerinden birinde çok komik 10 YTL rüşvet alan yetkililer gözaltına alınmıştı ve suçüstü yapılmıştı.

Şimdi ben yıllar önce başıma gelen bir rüşvet olayını anlatacağım. Bundan otuz yıl önce, rahmetli babama belediyenin verdiği arsanın üzerine konut yapamadığımız için belediyeden bir uyarı yazısı gelmişti.

Yazıda diyordu ki: Belediyemiz tarafından çalışanlarına tahsis edilen arsaların üzerine konut yapmak zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi durumda şu tarihe kadar iş bitirilmez ise arsanız geri alınacaktır. Kabaca böyle hatırlıyorum yazıyı.

Bizi aldı bir panik. Annem, babamdan bize kalan tek miras 400 metrekarelik arsanın elimizden gidecek olmasına çok üzüldü. Neyse o zaman belediye yetkilileriyle görüşüp izlememiz gereken yol hakkında bilgi aldık. Çözüm satmaktı.

Babamdan kalan tek miras olan arsayı satışa çıkardık. Almanya’da çalışan bir gurbetçi arsaya talip oldu. Sanıyorum; o günün parasıyla 70 bin liraya anlaşmıştık. Şimdi Arsanın nerede ve hangi tapu müdürlüğü olduğunu yazmak istemiyorum.

Gurbetçi ile anlaşma sağlandı. Tapu müdürlüğünde devir işini yapabilmek amacıyla annem, alıcı bayan ve ben gerekli işlemleri başlattık. Sabah saatlerinde başlayan işlemler öğle yemeği ile birlikte kesintiye uğradı. İş kaldı öğleden sonraya.

Biz tapu müdürlüğünde bekliyoruz. Müdür imza atacak iş tamamlanacak.Devir yapılıp biz de paramızı alıp gideceğiz. Müdür imzalamıyor. Akşama doğru tapu müdürlüğünde görevli bir memur yanımıza geldi ve müdürün imzalaması için 500 lira vermemiz gerektiğini söyledi.

Yaşamımızda ilk kez böylesi bir durum ile karşı karşıya kalmıştık. Bizim yanımızda para yoktu. Alıcı bayandan bir mor beşyüzlük aldım. Aracı memura verdim. Bir kaç dakika sonra tapu alıcı bayanın üzerine geçmişti. İyi de ben böyle bir durumu tabii ki kabullenemezdim.

Kapıyı çarptım daldım tapu müdürünün yanına. “Beyefendi” dedim. “Siz bu paranın nasıl kazanıldığını, ne kadar alın teri dökmek gerektiğini ve nasıl bir emeğin sonunda elde edildiğini biliyor musunuz?” dedim.

Burada yazamayacağım tehditlerime devam ediyorum. O kadar çok hakaret ettim ki. Tapu müdürü çekmecesini açtı. Bakkal dükkanı gibi. Onluklar, beşyüzlükler, binlikler. Resmen bakkal dükkanının para çekmecesi.

Gerçekten de müdür o kadar paranın arasından bizim verdiğimiz mor beşyüzlüğü buldu ve çıkardı bana geri verdi. Ama yüzü kıpkırmızıydı. Belli ki böyle bir durum ile karşılaşacağını hesaplamamıştı. Dışarı çıktığımda elimde para vardı ve aracı memur, “Ben şimdi yandım” diyebilmişti.

Durun daha bitmedi!

Arsayı satışımızın üzerinden yaklaşık üç beş ay geçmişti. Fuarda rahmetli Cem Karaca’nın konseri vardı. O dönemlerde Cem Karaca’nın “tulum” şarkısı çok ünlü. “İşçisin sen, işçi kal, giy dedi tulumları.” Konser ana baba günü. Ortalık yıkılıyordu.

Gözüm; önümüzde oturan aileye gitti birden. Tam önümüzde tapu müdürü, karısı ve iki kızı konseri izliyordu.

Cem Karaca ara verdi ve ortalık bir anda sessizliğe büründü. Ben konsere gelen arkadaşlarıma döndüm ve: “Arkadaşlar biliyor musunuz? Şimdi size kimden söz edeceğim. Üç beş ay önce arsayı satarken tapu müdürü bizden hakkı olmayan bir beş yüzlük almıştı ya! Sonra o parayı geri almıştım. Hatırladınız mı? Şimdi ailesiyle birlikte önümüzde oturuyor. Bay rüşvetçi müdür” diye yüksek sesle söylendim.

O tapu müdürü ailesiyle birlikte diğer sandalyelerde oturanları ite kaka oradan uzaklaştı ve konser salonunu terk etti.

Neden anlattım tüm bunları. Biz o beş yüz lirayı vermeseydik. Müdür kesinlikle imzayı atmayacaktı. İşimiz büyük bir olasılıkla “bugün git yarın gel” şekline dönüşecekti.

Kapıkule gümrüğünde de aynı şeyler olmuştur mutlaka. Yerli veya yabancı turistler bir an önce Türkiye’ye giriş yapmak istiyor. Önlerine engeller çıkarılıyor. Rüşvet çarkı böyle başlıyor.

O müdür beyefendi yaşıyor mu bilemem ama, sanıyorum başına gelen bu olay O’nu eğer gururu ve onuru varsa epey sarmıştır. Ailesinin yanında zor durumda kalmıştır. Belki de bir daha rüşvet almamıştır.

İşte böyle! Bu hafta da bunları yazdık….

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın