Gerçeklerle Kim Uğraşacak?

Son iki yazının mürekkebi kurumadan yine aynı kahrolası çabanın gölgesinde kaldı İzmir. Bu kadar üniversitesi, gazetesi, televizyonu ve üç milyon nüfusu ve en çok dillenen beş bin yıllık yaşıyla İzmir, “güneşin balçıkla itinayla sıvanmaya” çalışıldığı kent unvanını koruyor.

Bir ellerinde viski bardağı diğer ellerinde purolarıyla üç beş tane kerameti kendinden menkul şarlatanın ve bu şarlatanların etki alanlarındaki yöneticilerin savurduğu sanal pembeliklerin sahte sıcaklığında “donarak” ölen iki İzmirli kimlerin umurunda?

İzmir nedir? Kimdir? Kimlerdendir?
İzmir’i kimler yönetmektedir?
İzmir’in hedefi nedir ve kimler belirlemektedir?
İzmirli diye tabir edilen milyonlar koyun mudur?
İzmir medyası kimin veya kimlerin medyasıdır?
Bir yandan efsane edebiyatı yapanlar bir yandan efsane olma özelliklerini nasıl gözden kaçırmaktadır?
Sorular çok ama ne yazık ki yanıtları verilmiyor ya da verilmesi işe gelmiyor.

Örneğin şu son günlerdeki belgesel konusu. İzmir’i tanıttığı öne sürülen belgeselin İstanbul ve Ankara gibi kapı kapı dolaştırılıp izlettirilmesinin hayrı kimedir?

Yine yanıt olmayacak ama ben de ısrarla soracağım:
Belgesel kimin fikridir?
Nebil Özgentürk’ü kim önermiştir?
Maliyeti hangi birim veya kurum ya da kuruluş üstlenmiştir? Kaç para ödenmiş ya da ödenecektir?
İzmirlinin beğenip beğenmediği nasıl anlaşılmıştır?
İzmir’i tanıttığı iddia edilen bu film için, İzmir’deki uzman akademisyenlerin görüşü alınmış mıdır?
Ve son soru: İzmir birilerinin babasının çiftliği midir?

Gerçekler, gerçekler…

İzmir’de eğitimin kalitesi hızla düşmektedir. Sağlık hizmetleri adeta bir köy mantığına dönüşmüştür. İzmirli esnafın başına yeni ve ecnebi marketler bela olacak mıdır? İzmir’de işsizliğin boyutu nedir? İş dünyasının İzmir’in tekliğinde bir projesi var mıdır? İzmir’de kent içi toplu ulaşım sorgulama gerektiren bir boyuttadır ama kimse konuşmamaktadır.

İzmir, şu ya da bu ama kesinlikle inanıyorum ki demir yumruk lidersizlikten dolayı, Manisa’nın, Kayseri’nin, Denizli’nin, Bursa’nın gerisindedir. Arada bir işbirlikçi medya tarafından İzmirliye yutturulan “müjde” dolmaları, birkaç kişinin kişisel egolarını tatminden başka bir işe yaramamaktadır. O kadar!

Aziz Kocaoğlu’na “sondan bir önceki” çağrı!

Ben “dün” söylediğimi “bugün de” aynen söylüyorum. Aziz Kocaoğlu “iyi” bir insandır. Dürüst ve demokrat bir başkandır. Ancak halkın içindeki Aziz Kocaoğlu bugün, onu yakından tanıyanların da aradığıdır! Son İstanbul ve Ankara “tantanalarının” sebebi nedir? Kim başkanın aklına böylesine saçma içerikli bir etkinlik fikri koymuştur. Amaç, Ankara ve İstanbul egemen çevrelerine İzmir’i tanıtmaksa, yöntem ve içerik bu olmamalıydı! Sulu zırtlak fotoğraflarla İzmir tanıtımına yakışır bir belgesel hazırlanmış olsa da, İzmir’in gerçek olan gerçekleri yansıtılmamış, amacı ortaya konmamıştır. Hayatını halkın arasında geçirmiş, onun tüm güncel sorunlarına ortak olmuş bir başkanın; böylesine aristokrat faaliyetlere onay vermesi düşündürücüdür. Zira, Başkan ve adamları Ankara’da kadeh ve zeybek konuşurlarken İzmir’de iki İzmirli açlık ve sefaletten donarak ölmüştür!

Örnekköy’deki Müyesser Turfan biriminin ne işe yaradığının sorgulanması da yapılmalıdır.
Sevgili Başkan’a “sondan bir önceki” çağrı bu çünkü, tüm ilişkilerimi gözden geçirmeden önce; başkana verdiğim bir sözü yerine getireceğim!

Bu yazıyı okuyanlara!

Bu yazıyı okuyan İzmirlilere da bir çağrım var. Kaderinizi birkaç seçkinin egosunu tatmin için harcamayın. Doğduğunuz, yaşadığınız, suyunu ve ekmeğini tükettiğiniz (ya da tüketemediğiniz) bu binlerce yıllık, mayasında doğal ve çıkar kaygısı olmayan hoşgörü, dayanışma, paylaşma duygularına sahip çıkın. Güncel sorunlara yorumlarınızı, İzmir’in kimliğine ilişkin değerlendirmelerinizi paylaşın benimle. Sokakları bilmeyen, İzmir’de dolaşmayan, esnafı tanımayan “ıstakoz yarıştırıcısı” yazlıkçı kılıklı seçkinlerin eline ve Bizans işbirlikçilerinin insafına bırakmayın! Çünkü İzmir kendi kaderine kendi iradesiyle hemen sahip çıkmazsa; “başkaları” yarın size zaten irade bırakmayacak!

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın