Türkiye’nin ilk ve tek kuvars esaslı kompoze taş üreticisi Çimstone, bugün özellikle yurt dışı pazarlarda bilinen bir marka oldu. Zaten referans işlere baktığınızda, Hong Kong’tan Avustralya’ya kadar dünyanın pek çok önemli merkezinde yapılan prestij binalarda Çimstone imzasını sıkça görüyorsunuz.
Çimstone Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Üyesi Bülent Akgerman, taş sektöründe bugün geldikleri noktaya kolay ulaşılmadığının altını çiziyor ve hemen ekliyor: “Dünyada tanınan bir marka olarak artık attığımız her adıma çok dikkat etmemiz gerektiğini iyi biliyoruz.”
Yaşanan ilginç bir olay da var, Çimstone’un dünyada “marka” olduğunu gösteren…
Özellikle Avrupa ve ABD’de çok etkili dünya devi bir firma, Kanada’daki fabrikalarını kapatıp siparişlerinin bir bölümünü Türkiye’de, Çimstone’a ürettirmek istemiş. Kendi markalarıyla… Üstelik Akgerman Ailesi’ne sürekliliği olan bir anlaşma önermişler. Örneğin ilk siparişleri 8.250.000 dolarlık üretim olmuş. Ama Çimstone bu teklifi reddetmiş.
Gerekçesini Bülent Akgerman şöyle açıklıyor:
“Düşük fiyatla kapasiteyi doldurmak uğruna Çimstone markasından taviz vermek istemedik. Böyle bir şeye izin verseydik, tekstildeki bir çok firmanın düştüğü hataya düşebilirdik. Bu anlaşmayı kabul etseydik, fasoncu olarak algılanmaya başlanacaktık. Bu da bunca yıldır yapılanların bir kalemde yıkılması ile eşdeğerdir. Oysa bizim için önemli olan markamızdır..”
Ne güzel değil mi? Üstelik bunu yapan İzmirli bir firma…
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.