Kim doğru söylüyor?

Son 20 yıl içinde, değişik zamanlarda sık sık gündeme getirilir:
-İzmir geri kalıyor.
-Hükümet İzmir’e gereken önemi vermiyor.
-İzmir ihmal ediliyor.
Çoklukla işdünyasının seslendirdiği bu şikayetlere yer yer de siyasiler katılır. Muhalefetteyken verilen sözler, iktidara gelince unutulur.
Bu konuda bugüne kadar belki yüzlerce, binlerce haber yazıldı, yorumlar yapıldı. Bugün ben size İzmir’in geri kalıp kalmadığı veya yeteri kadar yatırım yapılıp yapılmadığını yazıp, kafanızı karıştırmayacağım.
Ama geçen hafta benim kafamı karıştıran iki açıklamadan yola çıkarak sizden yardım isteyeceğim. Bu açıklamanın birisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na, diğeri ise CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’a ait…
* * *
Başkan Kocaoğlu, Milliyet Ege’de yayınlanan açıklamasında şöyle diyordu: “AKP hükümetinden destek görüyoruz. Nasıl ki biz hizmette, ‘O belediye başkanı AKP’li, bu belediye başkanı CHP’li ya da bir başka partiden’ diye ayrım yapmıyorsak, hükümet de bizim için yapmıyor. Kimse ‘AKP’ye oy vermedi’ diye İzmir’i cezalandırmıyor. TCDD ile Menderes-Aliağa hattını işletmek için şirket kurma çalışmalarımız sürerken Ankara’ya gittim. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la görüştüm. Ardından AKP Genel Merkezi’ne gittim. İzmir milletvekili Nükter Hotar Göksel’den destek istedim. O sırada tesadüfen Başbakan da oradaymış. Beni Başbakan’a götürdü. Recep Bey’e anlattım. ‘Ben bu projeyi biliyorum’ dedi, işlerimiz hızlandı.”
* * *
Başkan Kocaoğlu’nun partisine mensup İzmir Milletvekili Canan Arıtman ise bakın yine Milliyet Ege’ye ne diyordu:
“Gelen geçen hükümetler İzmir’e hak ettiğini vermekten kaçındı. AKP hükümeti de kendisine oy vermeyen kent olan İzmir’i cezalandırıyor. Bu kente hizmet etmeyen siyasetçiyi kapıdan içeri sokmamalı. AKP, İzmir’i cezalandırıyorsa son seçimde sekiz milletvekili çıkarmışlarsa, bir dahaki seçimde sıfır milletvekili çıkarmalı. İzmirli, kendisine hizmet etmeyen iktidarları cezalandırmalı.”
Haberler doğru… İkisi de Milliyet Ege’den… Peki, bu ne çelişki böyle?
* * *
Sahi söz yanıltmaktan, tutarlı olmaktan açılmışken aklıma geldi. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın 3 Ekim gecesinde gelişmeleri AKP Genel Merkezi’nden izlemesine tepki göstermişti…
Peki aynı Baykal, partisinin belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nun AKP Genel Merkezi’nde Başbakan’la yaptığı görüşme hakkında ne düşünüyor acaba?
Sizce yanlış yapan kim?

ANAVATAN’da örgütler sil baştan

TBMM’DE grup kurmayı başaran ANAVATAN Partisi, İzmir’deki ilçe örgütlerini de yeniliyor. ANAVATAN’ın İzmir’deki 28 ilçe başkanından sekizi koltuğunu korurken, geri kalan 20 başkan değişiyor.
Bu ilçelerin büyük çoğunluğunda yeni isimler belirlendi. Ancak en büyük çekişme Bornova’da yaşanıyor. İlçe başkanlığı için İlhan Kaya, Halil Atilla, Cevdet Çayır, Abdullah Örs, Hasan Sıcakyüz ve Ziya Dağlıer’in isimleri geçiyor.
Konak’ta mevcut ilçe başkanı Süleyman Şamlı’nın yanı sıra Hikmet Tekcan ve Sema Küçüksöz’ün örgütün başına getirilebileceği konuşuluyor.

İnsan manzaraları…
ESNAF, “Dibe vurduk. Hiç böylesini görmedik” diye feryat ediyor.
Çiftçi,”Ürünümüz para etmiyor” diyor.
Emekli, “Üç aylık maaş, ancak bir ay yetiyor” diye ağlıyor.
İşsiz, “İş aramaktan bıktık” diye isyan ediyor.
Memur, “Toplu sözleşmeli grev hakkı istiyoruz” diyor.
Toplu sözleşme ve grev hakkı olan işçiler ise işini kaybetmenin endişesini yaşıyor. Çünkü Erdemir, Tüpraş, Türk Telekom gibi stratejik önemi olan kamu kurumları başta olmak üzere “özelleştirmeler” son sürat gidiyor.
* * *
Kentlerin dört bir köşesinde kurulan Ramazan çadırları, oruç tutan, tutmayan binlerce kişinin akınına uğruyor.
Bu çadırlar, Türkiye’deki yoksulluğun ne boyutlara geldiğini gözler önüne seriyor.
Peki Ramazan ayı bitince ne olacak?
Viyana kapılarına dayanıp, Mehter Marşı çalan AB’ci abilerimiz acaba bunları görmüyor mu?
Görüyor.
Bilmiyor mu?
Biliyor.
Ama benim işçim, benim köylüm, benim memurum, benim esnafım aç kalmış, susuz kalmış kimin umrunda…
Çünkü onlar için önemli olan sadece kendi karınlarının doyması, kendi ceplerinin dolmasıdır…
Öyle değil mi?

CHP’de yapılmayanlar…

CHP İzmir’de yeni yönetim, barışı getirmek, disiplini sağlamak istiyor. Parti bayrağını İzmir’in burçlarında tutmak için çaba sarfediyor.
Ancak bu işler öyle kuru lafla olmuyor. Eyleme dökmek gerekiyor. DYP İzmir İl Başkanı Turan Arınç, CHP için ağıza alınmayacak sözler sarfediyor kimsenin “gıkı” çıkmıyor.
Cem Uzan’ın partisinden gelen Gençlik Kolları İl Başkanı Ali Çalışkan, “sudan bahanelerle” üç ilçe başkanını görevden alıyor, kimse “ses” çıkarmıyor.
İlçe başkanları, il başkanından habersiz Ankara’ya gidiyor kimse “gereği”ni yapmıyor, yapamıyor. Nasıl yapsın ki…
İpleri başkasının elinde olanlardan başka ne bekleyebilirsiniz?

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın