Sosyal demokratların kalesinde öyle olaylar yaşanıyor ki, insanın dili tutuluyor. Dost acı söylermiş; “bel altı kavgaları” böyle sürüp giderse CHP’nin yerel seçimlerde hüsrana uğraması kimseyi şaşırtmasın…
Kısır siyaset yazılarından hep uzak durdum. Gazetecilik yaşamımda politikacıların çoğunun ağzından çıkanlarla neyi söylemek istedikleri arasındaki “nüansı” iyice “belledim”.
İzmir’de son günlerde yaşanan olaylardan ülkenin büyük bölümündeki sosyal demokratların pek haberdar olmadığına eminim.
Gelelim olaylara:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP ilçe başkanlarıyla değerlendirme toplantıları yapmak istiyor. “Vay sen misin bu işe kalkışan”. Sonuçta ne oluyorsa oluyor ve toplantılar amacına ulaşamıyor. Çünkü, toplantıların ancak İl Başkanının çağrısıyla yapılabileceği yaklaşımı ortaya atılıyor. Yeni Asır, bu durumu, “CHP İl Başkanı Kemal Karataş’ın… ilçe başkanlarına katılmama talimatı verdiği öne sürülüyor.” diye veriyor.(18.9.2008)
İkici bomba şu:
Sayıştay denetçileri, İzmir’in EXPO adaylığı sırasında belediyece harcanan 3.5 milyon YTL’yi Başkan Aziz Kocaoğlu ve üç bürokratına zimmet çıkarıyor. Kocaoğlu, EXPO yasasının geç çıktığını, Yürütme Kurulu ödeme yapamayınca kendilerinin yaptığını belirtip olayın şahidi olarak da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü gösteriyor.
Seçimler yaklaşıyor. Al sana fırsat. Başta AKP’liler olmak üzere muhalefetin üzerine atlayacakları bir durum.
Şimdi dikkat buyurunuz.
AKP’nin geçen yerel seçimlerdeki adayı Taha Aksoy aynen şöyle diyor:
“Sayın Kocaoğlu usulsüz harcama yapmama konusunda çok titiz davrandı. Hatta bu yüzden eleştirilere bile uğradı.”
Daha birçok muhalif de yakın görüşler dile getiriyor. (19.9.2008-Yeni Asır)
Sıra geliyor CHP İl Başkanı Kemal Karataş’a.
Buyurun sizin de kanınız donsun:
“Neden işi yazıya dökmedi? Söz biter yazı kalır diye bir laf var bilmiyor mu?… Sayıştay denetçileri yasalar dahilinde görevlerini yapıyorlar. Kimse onlarda kusur aramasınlar…”
Yeni Asır’ın manşeti de olayı özetliyor: “Başkanı AKP savundu, CHP vurdu.”
Karataş’ın,AKP ve hükümeti prosedüre uymama, bu nedenle Kocaoğlu’na destek veriyor görüntüsü verme eleştirilerinde haklılık payı olabilir. Ama sonuçta görünen başkalarının Kocaoğlu’na daha çok sahip çıktığı…
Kemal Karataş’ın CHP İzmir İl Başkanlığı koltuğunda bir zamanlar şimdiki Dikili’nin SHP’li Belediye Başkanı Osman Özgüven oturuyordu. Gecekondularda, demokratik eylemlerde en önde, işçilerin, çaresizlerin en zor anlarında hep yanlarında Özgüven’i görürdük. Özgüven “parti disiplinine uymamaktan” hem il başkanlığından hem de yıllarca emek verdiği CHP’den ihraç edildi.
Karataş’ın eski İl Başkanı Osman Özgüven de Sayıştay denetimine takıldı. Şu an yargılanıyor.
Neden mi?
Dar gelirlilerden harcadıkları on tona kadar sudan para almamak, halka ucuz ekmek satmak ve şehir içi ulaşımı ücretsiz yapmaktan.
Karataş bu “suçlara” ne der bilemem, ama CHP’lilerin Dikili’de Osman Özgüven seçilmesin diye epey çaba harcadığı dilden dile geziyor. İsterlerse yaşananları ayrıntısıyla anlatacak çok kişi var. Osman Özgüven’e sol platformun İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması için de epeyce öneri gittiğini ve baskı yapıldığını da en çok duyanlardan biri benim.
Bunları neden yazdım?
“İzmir sosyal demokratların kalesi” diye yan gelip yatanları, bel altı kavgalarına dalanları, adaylık hırsıyla birbirlerini yiyenleri, “kafa kol” ilişkileriyle siyaset yaptığını sananları “sarsmak” için.
İzmirliler sosyal demokratların kalesinde Adalet Partili, Anavatan Partili başkanlarla çok uzun yıllar yaşadılar. Sanırım CHP’liler unutmuş görünüyorlar.
AKP’liler Üniversite Oyunları’nın başladığı günlerde genel başkanlarının verdiği “startla” çalışmaya başladılar. Sandık görevlileri, gençlik kolları, kadın kolları o günlerde kolları sıvamaya başladı.
İzmir’in gözbebeği rahmetli Ahmet Piriştina ile adı hiç duyulmamış AKP adayı Taha Aksoy arasında geçen seçimlerde kaç puan fark olduğuna iyice bakıp bugünü iyi tahlil etmek gerekiyor.
Şunun şurasında geriye ne kaldı?
Yineliyorum: Dost acı söyler.
CHP’lilerin gidişatı hiç iç açıcı görünmüyor.
Bu gidişatla İzmir, CHP’liler bir yana tüm sosyal demokratlar için hüsran olur.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.