Kurultayda Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması kesin.
Ancak asıl savaş, parti meclisi ve merkez karar üyelerinin seçimlerinde yaşanacak. Parti içindeki bir çok kesim bunun savaşını veriyor.
Özellikle genel sekreter ve genel sekreter yardımcılıkları görevleri yerel seçimler öncesi önemli ve belirleyici makamlar.
Bu makamlar için kurultayda güçler savaşının yaşanacağı kesin. Önder Sav bu makamda kalıcı olabilmek adına yoğun çalışma içerisinde. Yaşanan tüm gelişmelerin ardındaki gerçek bu.
İzmir’e yansıması da bu savaşın bir parçası şeklinde. Özellikle Kemal Karataş ile yaşanan süreç bu net bir şekilde ifade ediyor. Ancak; İzmir il başkanlığı seçimlerinde Kemal Karataş’ın kimin adayı olduğu net bir şekilde belirlenecek. Tek aday olarak il başkanlığı seçimlerine girmesi beklenen Kemal Karataş’ın karşısına, Önder Sav ekibinden bir ismin hazırlandığı kulaktan kulağa yayılmakta. Bu isim parti içi muhalefet tarafından da kabul görürse; (ki bana göre görecek bir isim üzerinde uzlaşılması kaçınılmaz) Karataş’ın il başkanlığı sıkıntı yaratabilir. Bu sıkıntı kurultaya kadar yansır.
Büyükşehir adaylık sürecide martta yapılacak kongreye bağlı. Bir çok kesim Deniz Baykal’ın Aziz Kocaoğlu ile sıkıntı yaşadığı görüşünde. Ben aynı görüşte değilim. Aziz Kocaoğlu, genel merkez ile yaşadığı sıkıntıyı dile getirmese de; bire bir ilişkiye girerek arada sıcak samimi ortam oluşturmak istediği bir gerçek. Bunun en son örneğini de kurultayda gösterecek. Beklenenin aksine oyunu Haluk Koç’a değil, Deniz Baykal lehine kullanacak; “Ben sizinle birlikteyim” mesajını verecek.
Bu gelişme gerçekleşirse; Büyükşehir adaylığı beklentisi içinde olan bir çok aday adayı içinde bu durum kendileri için bir engel.
Haluk Koç, Tomanbay
Diğer yandan; Haluk Koç ve Mehmet Tomanbay’ın, öncelikle kurultayda aday olabilmek adına çalışmalarını sürdürmelerinde yarar olduğu görüşündeyim. Mart ayındanki kurultayda genel başkan olabilmek gibi bir lüksleri yok. Nedenine gelince; Deniz Baykal büyük kurultaydan başarı ile çıkacağını net bir şekilde görüyor. Baykal daha ileriye giderek, kurultay sonrası, yeni bir yapılanmaya gideceği sinyallerini veriyor. Deniz Baykal kurultay sonrası geniş bir açılımla bir çok küskün ismi partiye kazandıracak. Deniz Baykal biliyor ki; “siyaset bir gün sona erecek, Bülent Ecevit örneğini yaşamak saygınlığına, faydadan çok zarar verecek”…
Bu durumda bir çok partili arkadaşlarla da paylaştığım gibi; Haluk Koç için bu kurultay başarısızlık gibi görüne bilir. Ancak; aday olabilmek için yeterli delege sayısına ulaşmak bile Koç için başarıdır. Bence Haluk Koç ve ekibinin bu kurultaydaki başarısızlığı bir sonraki kurultay başarısının alt basamağı gibi görmesinde yarar var.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.