CHP Genel Merkezi’nden torpilli ilçe örgütü

Çoğunuzun dikkatini çekmiştir. CHP’nin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında TBMM’ye verdiği gensoru önergesinin görüşüldüğü günlerde İzmir’in hemen hemen bütün cadde ve sokakları afişlerle donatıldı.
CHP Bornova İlçe Başkanlığı’nın hazırladığı bu afişlerin üzerinde Unakıtan hakkındaki iddialar yer alıyor ve “Kediye ciğer teslim edilmez” yazıyordu.
Afiş asılacak yerlerin dışında, kentte çevre ve görüntü kirliliğine neden olan alanlarda yapılan bu çalışmaya, CHP İzmir İl Başkanı Selçuk Ayhan bile sert tepki gösterdi.
Ayhan, Bornova’nın dışında kalan ilçelerde bile afişleme çalışmasını yapan örgüt için “Orası Bornova İl Başkanlığı” tanımlaması yaptı.
Bunun üzerine Bornova İlçe Başkanı Kerim Özer ve İlçe Sekreteri Remzi Palabıyık imzasıyla şöyle bir açıklama geldi:
“Partimizin önceliği bu ülkeyi AKP iktidarından kurtarmak ve bu doğrultuda genel merkezimize omuz vermektir. Bornova ilçe örgütü olarak yaptığımız budur. Partimizin önceliği ile il başkanının önceliği örtüşmüyor. Esas olan partide birliğin ve dirliğin sağlanmasıdır. Kişisel politikalarla parti siyasetinin önüne geçme anlayışı ve düşüncesinden bir an önce kurtulmak gerekiyor.
İl başkanı, AKP konusunda hassas… Yoksa Unakıtan’a söylenenlerin bir kısmı kendisini rahatsız mı ediyor? İl başkanı yaptığımız afişleme eyleminde ‘Bornova’yı bırakıp Alsancak’a, Konak’a kadar afişleme yapmışlar’ diyor.
Özür dileriz. Bundan sonra yapacağımız eylemleri Bornova ile sınırlı tutacağız. Ancak gençlerimiz ‘Hattı müdafa yoktur, sathı müdafa vardır’ demelerine ne diyeceğiz! İl başkanının başkalarına gösterdiği ilgi ve sempatiyi ilçe örgütümüze de göstermesini beklememiz hakkımız değil mi?”
Doğrusu yenilir, yutulur bir açıklama değil.
Acaba aynı açıklamayı, İzmir İl Başkanlığı yapmış olsaydı genel merkez yöneticileri ne derdi?
Veya bu açıklamayı genel merkezden torpili olmayan başka bir ilçe başkanı yapsaydı, sonuç ne olurdu? Hemen söyleyeyim o ilçe başkanı görevden alınırdı.
Akçeli işlere karışan eski ilçe yöneticilerine hiçbir disiplin kovuşturması yapamayanların, genel merkezden torpilliler hakkında herhangi bir yaptırımda bulunacaklarını hiç sanmıyorum.
Çünkü yapmaya korkarlar.
Nitekim Başkan Ayhan, Bornova’nın ayrı bir il başkanlığı olduğunu espriyle karışık söylese de, her şakada biraz gerçeklik payı bulunduğunu sanırım hatırlatmaya gerek yok.

SHP İzmir il yönetimi düştü

SHP İzmir örgütünde sular bir türlü durulmuyor.
Önce İl Başkanı Mustafa Korkmaz’a “Görevden ayrıl” baskısı yapıldı.
O da başkanlık koltuğunu bıraktı. Sonra il yönetiminden çeşitli aralıklarla toplam altı kişi istifa etti.
Böylece 11 kişi kalan il yönetimi düşmüş oldu.
Şimdi genel merkezin yeni yöneticiler ataması bekleniyor.
Ancak en son istifa eden il yöneticisi Cahit Karayalçın’ın, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile aynı soyadı taşıması, “Yönetimi görevden alamayan genel başkan, çareyi il yöneticilerini tek tek istifa ettirmekte buluyor” şeklinde yorumların yapılmasına neden oldu.
Bu arada Parti Meclisi’nin il kongresi için tarih vermemesi de ayrı bir sıkıntı yarattı.
Baharla birlikte İzmir’e çıkarma yapmayı planlayan SHP’lilerin işi her geçen gün zorlaşıyor.
SHP’liler, eğer böyle giderse, partilerinin kapısına kilit vurup, başka kapılara dayanırsa hiç şaşırmayın.

AKP’de Karagöz-Hacivat oyunu!

AKP İzmir İl Genel Meclis Üyesi Halit Çakar, “Aşlık, partiyi kırıp döktü. Kurucular dışlandı. Eğer birleştirici bir başkan olsaydı kimse sağa sola savrulmazdı ve arayışa girmezdi” demiş.
Böyle giderse AKP il kongresi, geleneksel gölge oyunumuz Karagöz-Hacivat oyununa sahne olacak.
Ve kongre, delegelerin “Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim hemen” haykırışlarıyla bitecek.

Korkunun ecele faydası yok!

CHP’nin eski İzmir İl Başkanı Ekrem Bulgun, kongreden önce 27 ilçe başkanı ve bilmem kaç delege ile basın toplantısı yapmış “Hepsinin desteğini aldım” demişti.
Ama…
Sonucun ne olduğunu biliyorsunuz. Bulgun, kaybetti.
Yine aynı şekilde geçmişte Refah Partisi’nin bütün milletvekilleri genel başkanlarının arkasında medyaya poz vermiş ve “Biz partimizi terketmeyeceğiz” demişti.
Peki sonuç ne oldu?
Birkaç gün sonra 50 kişi ayrıldı, AKP’yi kurdu.
Çevresinde terör estirip, insanları korkutarak koltuklarını korumaya çalışanların akibetlerini öğrenmek istiyorsanız, tarihih tozlu sayfalarına göz atmanız yeter. Bu günlerde AKP İzmir örgütünde de benzer olaylar yaşanıyor.
Ama…
“Korkunun ecele faydası yok!”

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın