Serdar, bir süredir benimle veya kızım İlay Zeynep ile ilgilenmiyor. Aklı sürekli başka bir yerde görünüyor. Dün gece yemek yiyorduk. Garip olaylar dizisine yenilerinin eklendiğini fark ettik. Bizimki, asla yemeğine ara verip yerinden kalkmaz, çalan telefona bakmaz. Bir baktık ki yerinden kalkıp duruyor.
Garip, hem de çok garip!
Serdar için yemek tatlıya hazırlık için yenir. Yemek hiçbir zaman önemli değildir. Az bir şeyler yer ve hemen tatlıya geçer. Aradaki vakit, kaybedilemez. İşte, ipler tam da o an koptu. Dün akşam bizimki, yemeğini bitirdikten sonra hemen tatlıya geçmedi. Yine kalktı. Yerinde duramıyordu. Tutku dolu bir aşk yaşıyordu.
Garip, hem de çok garip!
Kızımla birlikte artık isyandaydık. Taştık ve söylenmeye başladık. Ben, artık aldatıldığımı düşünüyordum. Kiminle, diye merak ettiniz değil mi? Biraz tarif edeyim. Çok uzun boylu, çok gürültücü bir şey ile…
Uzun zamandır bizim apartmanın hemen önünde metro çalışması yapılıyor. Yok yok hemen yanlış anlamayın, burada çalışan güzel bir kadınla değil onun aldatma şekli. Serdar’ın tutkulu aşkı metro inşaatında çalışan vinçlere!
Tam bir belgesel sapığı olan “Komik Adam” sevgili eşim, metro çalışmasından hiç şikayet etmiyor, normal insanlar gibi. “Canlı belgesel var karşımda!” diyerek, her gün ayrı bir bölüm izliyor. Bir süredir bu duruma alışmış durumdayız. Ancak canımı bu kadar yakan, son gelen yeni vinç oldu. Onun ilk geldiği andan itibaren evde sanki bir bayram havası var. Ne zaman seslensem, balkonda ona hülyalı hülyalı bakarken yakalıyorum.
Diğer insanların yaptığı gibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na çalışmaları hızlandırması için serzenişte bulunmuyor. Gece, su içmek veya tuvalete gitmek gibi bahanelerle kalktığında da balkona kar kış demeden çıkıyor, çalışmalara bir göz atıp tekrar yatıyor. Herkese karşı da yapılan çalışmalara sahip çıkıp, ne kadar zor bir iş olduğunu, ne kadar büyük bir emek harcandığını söylüyor. Gecenin 3’ünde beton dökülüşünü izleyen bir komik adam!
Sayın Aziz Bey’e müjdeli haberi vereyim; benim eşim yapılan çalışmaları takdir ediyor, trafiğin tıkanmasına sinirlenmiyor, dahası canlı belgesel seyretmenin mutluluğunu yaşıyor.
Yalnız Sayın Başkan, benim eşimin bir hayali var; metro çalışmasının içine girmek, bir kez olsun o vinçlerin operatör koltuğuna oturmak. Belki bir tuşa dokunmasına da izin verirsiniz…
Eşimin beni vinçlerle aldatmasına çok bozuluyorum ama izin verirseniz, kendimi kenara çekmeye çalışacağım. Size söz veriyorum…
Sayın Aziz Başkan’a Not: 18 Nisan, beni vinçle aldatan sevgili eşimin doğum günü. Operatör koltuğuna oturmasına izin vermek, ona sunulacak en güzel doğum günü hediyesi bence!
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.