Şimdilerde bütün suç her ne kadar küresel krizde ise de Allah aşkına söyleyin; krizden önce durum farklı mıydı? Bu krizler hiç bitmez mi?
Kendimi, çevremdekileri, iş arkadaşlarımı, gazetemi düşünürken aslında İzmir iş aleminin ne kadar kısır olduğu sonucuna vardım.
İzmir’de iş yapmak gerçekten çok zor…
Hangi işi yaparsanız yapın çok zor…
İster üretimde, ister hizmette, hangi sektörde çalışırsanız çalışın çok zor…
Zorluk, piyasa şartlarından değil, kendi meslektaşlarınızın çelmelerinden kaynaklanır çoğunlukla…
Rekabet mutlaka olmalı fakat hizmet ya da ürün kalitesinde…
Aynı sayıda ve aynı kalitede malı, daha ucuza mal ettiğini iddia etmek sizce ne kadar mantıklıdır? Daha doğrusu ne kadar dürüst bir davranış biçimidir?
İzmir’de iş yapmaya çalışanların en büyük sorunudur bu…
İnsanlar birbirini çiğner, birbirinin ayağından asılır, aşağı çeker…
Çünkü pastanın boyu bellidir.
Yıllardır büyümemiştir.
Oysa pastanın dilimlerine talip olanların sayısı her gün artmaktadır.
İzmir’de yatırım yoktur.
Olan yatırımcı da bezdirilmiş, kenti ya da işi terk etmeye zorlanmıştır.
İzmir deyince aklınıza ilk gelen nedir?
Doğrusu benim aklıma gelen bir şey yok…
Bir zamanlar fuar gelirdi, dericilik gelirdi, son dönemlerde tekstil gelirdi…
Fakat bugün, İzmir hiçbirini çağrıştırmıyor bana.
Kent için çok büyük katma değer ve istihdam yaratan ne dericilik kaldı, ne de tekstil…
Fuarın durumu ise ortada…
Neden böyle oldu?
Bana kalırsa, İzmir kentini yönetenlerin ve kanaat önderlerinin (!) çok acil olarak bu duruma el koyması gerekiyor. İzmir’in kurtuluşunun nerede olduğunu bulmalı ve buna göre çok acil kararlar almaları gerekmekte.
Çarkı tersine çevirmek ve krizlerden daha az etkilenmek için acilen bir şeyler yapılmalı, İzmir çok acil olarak bir şeyin merkezi olmalıdır…
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.