Kategori: Uzm. Dr. Metin Özer
-
Lord Byron’ın İzmir Seyahati ve “Gavur İzmir”
Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver, “İstanbul Risaleleri” isimli eserinde Fatih’in bedduasını kaydeder. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethinden sonra kenti gezerken, kapalı bir mekandan inilti duyar. Fatih, sesin sahibini oradan çıkartıp, yanına getirtir. Neden hapsedildiğini sorar. Adam, gelecekten haber veren bir kahin olduğunu, kuşatma sırasında İstanbul’un Türkler’in eline geçeceğini söyleyince Bizans imparatorunun gazabına uğradığını ve bu…
-
“Entübe hasta sayısı” ne anlama gelir?
Sağlık Bakanlığı ülkemizde korona salgınının başladığını açıkladığı 10 Mart 2020 gününden itibaren kamuoyuna vaka sayılarını vermektedir. Unutulmamalıdır ki bu vakalardan her biri insandır. Bu rakamların her biri Covid-19 virüsünden hastalanmış bir insanın ve yakınlarının hayatlarını, sağlık çalışanlarının hayatları pahasına gösterdikleri üstün çabaları temsil etmektedir. Covid-19, kişileri farklı şekillerde etkilemektedir. Enfekte kişilerin çoğu kaslarda, baş ve…
-
Corona-Turca
Sağlık Bakanlığı’nın 10 Mart 2020 günü dünya geneline yayılan korona virüsün ülkemizde de tespit edildiğini açıklamasıyla sağlık çalışanlarımız yepyeni bir salgına karşı omuz omuza verdi. Ülkemizde sağlık teşkilatının resmi örgütlenmesi dışında resmi olmayan bir örgütlenmesi de vardır. Bu örgütlenme temizlik işçisinden profesöre kadar tüm kademelerde “usta- çırak” ilişkisine dayanmaktadır. Herhangi bir sağlık biriminde göreve başlayan…
-
Balkanlı Yörük İlhami Emin
Anne dedem ve akrabaları bugün Kuzey Makedonya’da kalmış olan İştip kentinden İzmir’e muhacir olarak gelmişlerdi. Çok zor günler yaşadıklarını, bazı yakınlarının Bulgar çeteciler tarafından kaçırılarak katledildiklerini, mallarını, mülklerini, akrabalarını, dostlarını oralarda bırakmak zorunda kaldıklarını anlatırdı. Balkan Savaşları kaybedilince İştip’in tek kurşun atılmadan Sırplar’a teslim edilmesiyle Türkiye’ye kaçışın başladığını, kendilerinin de ancak 1924 yılına kadar dayanabildiklerini…
-
Korona virüs ve İzmir’de temiz hastane ihtiyacı
Bu günlerde tüm dünya korona virüs ile mücadele ediyor. Ülkemizdeki tüm hastaneler de ne kadar süreceği belli olmayan bu mücadelede yer alıyor. Kanser hastaları, acil ameliyat olması gereken hastalar, takip gerektiren hastalar da bu hastanelerden hizmet almaya çalışıyor. Herkes gibi evlerine kapanıp sıkıntılı günler geçiren bazı hastaların şeker ve tansiyon regülasyonları bozuldu. Kendilerine virüs bulaşabileceğini…
-
Sağlık çalışanlarına sahip çıkmak ve tıbbi malzemelerin yerli üretimi
Salgın hastalıklar tarihin her döneminde görülmüş, insan kayıpları çok büyük sayılara ulaşmıştır. Kuduz aşısını bulan Fransız mikrobiyolog ve kimyager Louis Pasteur (1822-1895), tüberküloz basilini bulan, çağdaş bakteriyolojinin temellerini atan Robert Koch (1843 – 1910) dönemlerinden önce insanlar bulaşıcı hastalık etkenlerini bilmeseler bile korunma veya biyolojik savaşta kullanma yöntemlerini geliştirmişlerdi. Virüsler ve biyolojik savaş 19. Yüzyıl’da…
-
Sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz
Dünyanın hiçbir ülkesinde “iyileşti, sağlığına kavuştu” anlamında “taburcu oldu” dendiğini sanmıyorum. Osmanlı döneminin son zamanlarında doktor ve diğer sağlık personelinin hayatları cepheden cepheye koşmakla geçmişti. Askerler savaş yaralarından daha çok bulaşıcı hastalıklardan hayatlarını kaybediyorlardı. Yaralanarak veya bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hastaneye yatan askerler iyileşince, sayıları yetersiz olduğu için evlerine değil de taburlarına gönderiliyorlardı. İyileşen askerler cepheye…
-
21. Yüzyıl’da el yıkamayı öğrenmek ve aşı üretmek
1983-1984 yıllarında sağlık ocağı ve frengi-lepra merkezi doktoru olarak görev yaparken, halka beslenme ve temizlik usullerini öğreterek, çoğunluğu Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nde üretilmiş yerli aşıları kullanarak korunma sağlardık. Yapılan çalışmalar sonucu frengi, lepra (cüzzam) ve şark çıbanı tarihe karışmıştı. Temizlik, karantina ve aşı Bugünlerde yaşantımız “Koronavirüs” odaklı hale gelmiş, tüm yayın organları ve dünyadaki herkes…
-
İzmir’de bisikletli kadınlar ve özgürlük
67 yaşındaki Tolstoy (1828-1910), 1895’de iki teker üzerinde dengede kalma çalışmaları yaparken, yaşına bakmadan bisiklete binmesini eleştirenlere, “Payıma düşen neşeyi, tasasızlığı yaşamanın hakkım olduğunu hissediyorum ve bir çocuk gibi kendinden memnun olmanın yanlış bir tarafı olamaz ” diyerek, bisiklete binmek ve diğer şeyler için hiç de geç olmadığını anlatır. Bizler de küçük bir çocukken, Kocakapı…
-
Bizans Kraliçesi Çiçek Hanım ve İzmir’de Karamanlı Ortodoks Türkler
1970’li yıllarda Kocakapı Mahallesi’ndeki evimizin karşı köşesindeki iki katlı evi İzmir’e Kayseri’den göç etmiş bir aile satın almıştı. Bir süre sonra evin alt katını dükkan haline getirmişlerdi. Ailenin babası “Kayserili Bakkal” olarak anılmaya başlamıştı. Bakkal bazı günler mahallenin çocuklarını çevresine toplar, doğduğu köyü anlatırdı. 1924’deki Mübadele öncesinde civar köylerde sadece Türkçe konuşan, mezar taşlarını Yunan…
-
İzmir Bitpazarı yok olmasın
Şehirleri tanımak için öncelikle pazarlarına gitmek gerekir. Dünya çapında bilinen birçok kent Bitpazarlarıyla da anılırlar. Yakın bir zaman önce Portekiz’in başkenti Lizbon’a gittiğimde, Santa Clara kilisesi yanındaki aynı ismi taşıyan kapalı pazarı gezdim. 7 Ekim 1877’de demir ve camdan yapılan, bu yapı sosyal etkinliklere ev sahipliği yapan, el sanatları ve antika eşyalar satılan bir yerdi.…
-
İlk Türk jokeyi Koşucu Bekir Efendi ve Arap Davut
Yakın bir zaman önce “İzmir’de binek taşları ve modern at yarışları” başlıklı yazım İzmir’in haber-bilgi sitesi Kent-Yaşam’da yer bulmuştu. “sonduzluk.com” isimli internet sitesini yayınlanan Hakan Demirci yazımı okumuş, Kent-Yaşam Haber Merkezi’ni arayarak benimle görüşmek istediğini söylemiş. Yazı İşleri Sorumlusu Hüseyin Erciyas bizi buluşturdu, yıllarını at yarışçılığına vermiş Hakan Demirci ile tanıştık, söyleştik. 1965 İstanbul doğumlu…