Kategori: Cengiz Türksoy
-
Oy hakkı
Kendisini halkı oluşturan katmanlar arasında farklı bir yerde görenler arasında zaman zaman dillendirilen yakınma konusu geçtiğimiz günlerde NTV’de yayınlanan “Haydi Gel Bizimle Ol” programında da tartışıldı. Programın sürekli katılımcılarından Pınar Kür ve Aysun Kayacı bir yanda, Müjde Ar ve Çiğdem Anat onların karşısında yer alıyordu. Pınar Kür ve Aysun Kayacı’ya göre onların oyu ile dağdaki…
-
Yerel seçimlere bir yıl kala
Büyük kentlerimizdeki seçmenlerin önemli bir bölümünü üretim süreci dışında kalmış insanlarımız oluşturmaktadırlar. Zorlu yaşam koşullarının dayatmaları altında yaşadığı günden ötesini planlayamayan; aslında planlaması de gerekmeyen bu insanlarımız için önemli olan bu günü kurtarmaktır. Onların dünyasındaki “günü kurtarma” anlayışı son otuz yıldır hem kentlerimizdeki egemen kültürü biçimlendirmekte hem de bu insanların siyasal bilincini belirlemektedir. İzleyebildiğimiz kadarıyla…
-
Böl ve paylaş
İl ya da ilçe sınırları değiştirilirken, yapılan işi akılcı göstermek için sığınılan ilk gerekçe, “hizmeti yurttaşa daha da yakınlaştırmak” olmuştur. Son günlerde büyükşehir belediyeleri içinde yeni ilçeler üretilmesi çalışmalarını açıklamak için de aynı gerekçeye sığınılıyor; yurttaşa sunulan hizmette etkinlik ve verimliliğin artacağı öne sürülüyor. Söylenenlere inananlar, yeni kurulacak ilçe sınırları içinde kalacağı düşünülen kentsel alanlarda…
-
Yeni iller, yeni ilçeler
Türkiye’de uzun süre altmış yedi il vardı. 1980’li yıllarda başlayan süreçte, çoğu siyasal popülizmin yönlendiriciliğinde il sayısı seksen bire ulaştı. Yeni kurulan iller, zaten hiçbir rasyonelliği kalmamış olan ülkemizdeki yönetsel örgütlenmeyi daha da irrasyonel duruma getirmiştir. Bu irrasyonelliğin ülkeyi yönetenlerce hemen hiç algılanmadığını ya da önemsenmediğini görüyoruz. Başat iktisadi etkinlikten kamusal yatırımlara, ülke coğrafyası içindeki…
-
Dil ve ulusalcılık
Türk Dil Kurumu’nun dilimizi yabancı dillerin etkisinden kurtarmaya çalıştığı 1980 öncesi günlerde tanıştığım Hollandalı bir arkadaş dildeki arılaşma çabalarının kendisini çok şaşırttığını söylemişti. Söylediklerini anlamadığımı görünce de şaşkınlığının asıl nedenini açıklamıştı. Ona göre dile böyle sahip çıkmak ve arılaşma çabaları aşırı milliyetçilerin işiydi. Örneğin Almanca’nın yabancı sözcüklerden arındırılması için en yoğun çaba Adolf Hitler döneminde…
-
Ulusal Özgüven
Çocukluğumdan beri duyduğum en yaygın ama en kısa ulusal özeleştirimiz(!) “biz adam olmayız” sözleridir. Bu tür eleştiriler geçen yıllar içinde daha da ağırlaşmış aşağılamaya değin ulaşmıştır. O kadar ki, kimilerine göre biz asla bir iş beceremeyen ve beceremeyecek olan bir ulusuz. Dünyanın başlıca ulusal kurtuluş savaşlarından birisi olarak nitelediğimiz “kutsal isyanımız” bile, onlara göre sanal…
-
Bürokrat ve siyasetçi
Antik Çağ’dan günümüze, sürekli gelişen, değişen ve gelecekte de gelişmesi kaçınılmaz olan demokrasi hukuki kurallar, kurumlar ve işbölümü sistemidir. Temsili demokrasi, toplumun yararı için neler yapacağını anlatıp, seçmenden onay alarak belirli bir süre için iktidar olan siyasetçinin çalışmalarını bürokrasi aracılığıyla gerçekleştirmesini öngörmektedir. Buna göre, “NE” yapılacağına siyasetçi, “NASIL” yapılacağına bürokrat karar verecektir. Bu rollerin karışması…
-
Yeni yıl umutları
Bugün 1 Ocak 2008; yeni bir yılın ilk günü. Dün akşam, dünyanın pek çok yerinde, insanların yaşam biçimlerine bağlı olarak kutlanan yeni yıl nedeniyle herkes birbirine iyi dileklerde bulundu, geleceğe ilişkin moral vermeye çalıştı. Her yıl yinelenen bu alışkanlık bana hep lise bitirme sınavları sırasında -o yıllarda lise bitirme sınavları yapılırdı- verilen kompozisyon konusunu anımsatır.…
-
Barselona
Bir kenti sevmek ya da sevmemenin pek çok nedeni olabilir ama sanırım bütün bunlar ortak bir başlık altında toplanabilir. Orada kendinizden bir şeyler buluyorsanız seversiniz, bulamıyorsanız sevmezsiniz. Bir yerde kendinden bir şeyler bulmak aslında insanın o güne değin kimliğini, kişiliğini, duygularını, yaşama bakışını ve yaşam biçimini belirleyen her şeye bağlıdır, her şeyle ilgilidir. Belki de…
-
Şiddet ve kadın
Birleşmiş Milletler (BM), 1981 yılında, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla her 25 Kasım’da bu konuda etkinlikler yapılmasını kararlaştırdı ve bugünü “Dünya Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü” olarak benimsedi. Şiddet insanlığın ilkel döneminden taşıyıp getirdiği ve bir türlü arınamadığı olumsuzluklarından birisidir. Arınamamak bir yana insanlar, günümüzde şiddeti çok daha çeşitlenmiş ve inceltilmiş biçimde yaşamın hemen…
-
Mustafa Kemal’in yolu
İyi, kötü, doğru, yanlış, güzel, çirkin vb. kavram çiftlerinin anlamları toplumdan topluma, kişiden kişiye ciddi değişiklikler gösterir. Kimi toplumlara ve kimi kişilere göre iyi, doğru ve güzel olan şeyler başka toplumlar ya da başka kişilerce pekâlâ kötü, yanlış ve çirkin olarak nitelenebilir. Bu nedenle evrensel iyi ve kötüden, evrensel doğru ve yanlıştan, evrensel güzel ve…
-
Demokratik Cumhuriyet
Son zamanlarda cumhuriyet ile demokrasi üzerine tartışmaların yoğunlaştığını görüyoruz. Tartışmayı sürdürenlerin bir kesimi “asıl olan cumhuriyettir; onu korumak için demokrasiden ödün verilebilir” derken; bir başka kesim “cumhuriyeti koruma adına da olsa demokrasiden asla vazgeçilemeyeceğini” ifade etmektedir. Ülkemizde, 1946 yılında çok partili parlamenter sisteme geçildiğinden beri, devleti “koruma ve kollama” adına demokratikleşme sürecine defalarca ara verildiği…