Kategori: Raşel Rakella Asal

  • İzmir’in gündelik görüntüleri arasında hayatın nabzı 

    İzmir’in gündelik görüntüleri arasında hayatın nabzı 

    Kalabalık akıp geçiyor önümden, ancak belli belirsiz görebiliyorum onları; insanlar hafif bir karmaşa içinde geçip gidiyorlar ve yüz çizgileri hiçbir zaman bütünüyle netleşmiyor. Yalnızca ara sıra karmakarışık bir sürü kafa arasında koyu, canlı bir bakış, yarım bir yüz, bir adım atmak üzere öne uzatılan bir ayak ilişiyor gözüme.  İzmir’i keşfetmeye çıktım. Nereden mi başladım? Kemeraltı…

  • Özkan Arıkantürk’ün 30 yıllık koleksiyonu

    Özkan Arıkantürk’ün 30 yıllık koleksiyonu

    Özkan Arıkantürk’ün koleksiyonu sikke ve arkeolojik eserlerden oluşuyor Her kişinin kendine özgü merakı ve tutkusu olur. Kimi kişi günlük tutar, anılarını biriktirir; kimi birtakım obje ve belgeleri sistemli ve bilinçli olarak toplayıp biriktirerek geçmişi elinde tutmaya çalışır. Buna en basit tanımıyla koleksiyonerlik diyoruz. Koleksiyonerliğin insanın içindeki kalıcılığı geçmişin izlerinde arama isteğinden oluştuğunu yorumluyor psikologlar. Bu…

  • Nerede o eski bayramlar?

    Nerede o eski bayramlar?

    “Nerede o eski bayramlar?” sözünü çok sık duymaya başladık. Genellikle nostaljik bir yaklaşımla dile gelen, şimdiki bayramlara benzemeyen bayramları anlatmak için kullanılan bir yakarış. Aile büyüklerinin bir araya geldiği, geleneklerin daha güçlü yaşatıldığı, insanların birbirine daha fazla zaman ayırdığı dönemlere duyulan özlemi yansıtan bir deyiş.  Çocukluğumun bayramlarını anımsıyorum. Radyonun revaçta olduğu günlerdi. TRT, Türkiye’nin Sesi Radyosu…

  • Hayat devam eder, siz kalırsınız

    Hayat devam eder, siz kalırsınız

    Geleceği tahmin edemem, ancak önümüzdeki birkaç yılın insanlık için zorlu geçeceğini tahmin etmek hiç de zor değil. 20 Ocak 2025 tarihinde Trump’un koltuğu devralması ile hem ABD’nin hem dünyanın geri kalanının yeni bir düzen içine gireceği öngörülüyor. Dünyada yaşanan iklim krizi ve Covid-19 hiçbir hükümetin gelecekteki pandemi ve iklim tehdidini tek başına ele alamayacağını gösterdi.…

  • Aynadaki genç kız ben miyim yoksa?

    Aynadaki genç kız ben miyim yoksa?

    Sizler de benim gibi hayrete düşer misiniz? Çocukluk anılarım gözümde canlanınca, kimi olaylar olduğu gibi belleğimde cap canlı karşıma çıkıyor. Oysa yaşadığım pek çok olayı unuttuğumu sanırdım. Pek çok olayı göz açıp kapamadan üzerlerinin külleneceğini, adeta bir şahmeran kuyusuna gömülüp kaybolacağını sanırdım. Meğer kaybolacağını sandığım pek çok olay, kişi, nesne, mekân bir daha silinmemek üzere belleğime…

  • Her aile bir hikâye anlatıcısı ister…

    Her aile bir hikâye anlatıcısı ister…

    Yaşım ilerledikçe her şey, her gün biraz daha dün oluyor ve ben yaşadığım günleri bir sis perdesinin gerisinden hatırlamaya çalışır buluyorum kendimi. Unutulmuş adların, simaların, burnuma geliveren kokuların, kulağıma geliveren tınıların öykülerini eksiksiz hatırlayabiliyor muyum? Yüzlerini kaybettiğim, isimlerini, kim olduklarını unuttuğum ama belleğimden bana göz kırpan, anımsamayı umduğum öyle çok imge, insan, olay var ki! …

  • Çocukluk başlı başına bir memlekettir…  

    Çocukluk başlı başına bir memlekettir…  

    Başı ve sonu belirsiz akıp giden bir enformasyon seli altında yaşadığımızı inkâr edemeyiz. Hepimiz yaşadığımız bu ortamla yoğun ilişkiler kurmaya, çağımızı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışırken bazen hayat pembeleşiyor, bazen de kararıyor. Bir bakıyorsunuz her şey aydınlık, umutlanıyorsunuz. Sonra birden ortalık kararıveriyor. Gelsin sanat, gelsin müzik, gelsin edebiyat.  Hayatta öğrenmenin bana ne kadar büyük bir keyif…

  • Geçmişin hafızası – yaşananların geçiciliği

    Geçmişin hafızası – yaşananların geçiciliği

    Herkesin kendine özgü bir dünyası vardır. Her birimiz, önünde sonunda, kendi gözlerimizle dünyaya bakarız. Herkesin kendi dünyasının diğerleriyle özdeş olmadığını biliriz. Olayları, durumları, ilişkileri tek bir açıklama kalıbına sığdırmaya çalışmamaya özen gösteririz. Biliriz ki, bakış açımızı genişlettikçe dünyamız da genişler. Bu konuda edebiyat eserleri sorgulayıcı yanları ile önem kazanır.  Belleğe ilişkin genel yorumlarda ciddi farklılıklar…

  • Eylül ayları evlerde kışa hazırlık zamanıdır

    Eylül ayları evlerde kışa hazırlık zamanıdır

    İçinde yaşadığımız çağ, her şeyi büyük bir hızla siliyor, bizleri belleksiz bir toplumun üyeleri haline getiriyor, hayatlar çabucak unutulup gidiyor. Yaşadığımız dünyada ne yaşanıyorsa gördüklerimiz arasında sona eren şeyler, bizde de sona ermiş oluyor. Sonuçta geriye birkaç anı, birkaç resim, birkaç küçük hatıra kalıyor. Bir çağın kapandığına tanık oldum. Bir tür dönemeçti diyebilirim. İnsan hayatının…

  • Fotoğraf çekmek, oh ne keyif ne keyif…

    Fotoğraf çekmek, oh ne keyif ne keyif…

    Fotoğraf makinesi 1839 yılında icat edildi. Hiç kimse bu icadın hayatımıza bu kadar yerleşeceğini tahmin etmemişti. Hatta hayatımıza o kadar yerleşti ki, fotoğrafın icadı modernleşmenin en önemli araçlarından biri oldu. Teknik gelişmelerin hızla ilerlemesine paralel olarak doğal olarak toplumun da alışkanlıkları başkalaşım geçirdi.  Fotoğraf makinesi o kadar yaygınlaştı ki, uygarlığımızı fotoğraf olmadan kimse düşünemiyor. Fotoğraf…

  • Bir sanat eseri tarihe kayda geçmiş bir belgedir

    Bir sanat eseri tarihe kayda geçmiş bir belgedir

    Hiç kuşkusuz her sanatçının sanata bakışı değişkendir ve diyebiliriz ki, dünyada ne kadar sanatçı varsa o kadar sanat anlayışı vardır. Ama her sanatçının hemfikir olduğu bir görüş vardır; sanat yaratmaktır. Sanatın yaratıcılığını vurgulamak açısından Ernst Fischer sanatın büyüden çıktığını söylemiştir. Tarih öncesi ilkel toplulukların mağara duvarlarına resmedilmiş ürünleriyle başlayan sanatın uzun yolculuğu oldu. Sanat bu…

  • Doğanın bize sunduğu güzellikleri fark ediyor muyuz?

    Doğanın bize sunduğu güzellikleri fark ediyor muyuz?

    İnsan önemli şeyleri asla unutmuyor. Önemsiz olanlar yok oluyor, insan onları rüyalar gibi savurup atıyor. Yaşıyorsun, kurduğun düzenini devam ettiriyorsun. Anıların içine gömülmüş yaşıyorsun. Ama günün birinde bir an geliveriyor ki, kayıp gitmekte olan senin yaşamın olduğunu idrak ediyorsun. Hayatımın hiç mi bir değeri yok gibi yaşadığımız hayatla bir hesaplaşma zamanı geliyor. Elektrikli sandalyede oturan…