Kategori: Hasan Tahsin Kocabaş
-
Hesap soruyorum efendiler!
Hasan Fehmi Mani ile “iletişim” sorunu yaşayanlardan değilim. Üç ay öncesine kadar ne zaman arasam ya da makamına gitsem görüşürüm. Yerinde olmadığı zamanlar ise, döndüğünde mutlaka arar, konuşurum. Ama dikkat edin “üç ay öncesine kadar” dedim. Bu üç ay içinde de ben zaten onu aramadım. Ancak sanırım “ciddi görüşmek” şart oldu! İzmir TV’daki programımda iki…
-
Benim Giritli limon ağacım
“Benim Giritli limon ağacım Seni nerelere dikeyim Dikeyim, dikeyim Seni kalbime dikeyim…” Ben de bir Girit göçmeniyim. Resmo diye bir yerden “göçmüşüz” İzmir’e. Ama o “mübadele” yıllarında değil. Girit Rumları “bağımsızlıklarını” komşu kanında kurmaya uğraştıkları yıllarda, 1800’lerde gelmişiz buralara. Ama nedense Girit, benim için hep “merak” ettiğim bir yer oldu. Ne dilini ne de geleneklerini…
-
Başarıyı nerede arıyoruz?
Şu ÖSS denen çağ dışı, ilkel ve insan haklarına aykırı sözüm ona “sınav” sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre bilmem kaç tane evladımız “başarılı” bilmem kaç tane evladımız da evladımız da “başarısız” ilan edildi. Ege Bölgesi’nin “genel başarısına” karşın İzmir’in “özel başarısızlığı da” sanırım bir süre tartışılacak. İzmir başarılı mı değil mi bilemem. Ama beni tanıyan herkes…
-
Boşnaklar “dünü” unutmamış
Elinde küçük bir su şişesiyle gördüm onu. Başımdaki şapkaya bakıyordu. “Türkiye ?” dedi. Evet deyince gülmeyle karışık ağlamaklı sordu: “Türkiye nerede?” Elli, bilemediniz altmış yaşında bir Boşnak adamın sorduğu soruyu sordum size. Yazının sonuna geldiğinizde, yanıtlayabilirseniz bana da bildirin lütfen. Bir hafta boyunca Kemal Baysak’ın davetiyle Bosna Hersek’teydim. Bir haftalık izlenimlerimi, fırsat ölçüsünde gerek bu…
-
Bir hafta yokum
İzmir bir hafta boyunca “rahat edecek”! Stressiz sabahlar yaşanacak İzmir’de (!) Bugünden itibaren gelecek pazartesi gününe kadar İzmir’de, Türkiye’de olmayacağım. Yani 4 gün boyunca yazamayacağım gibi, TV programım da olamayacak. Bosna Hersek Fahri Konsolosu Kemal Baysak’ın düzenlediği bir geziyle Bosna’ya gidiyorum. Allah izin verir de dönersek, size Bosna izlenimlerimi de aktarırım. Nedense yolculuklar öncesi hep…
-
Olmadı Vali Beyim, Olmadı…
Cumartesi gecesi İzmir dahil pek çok kentin karanlıklara bürünmesinin mantıklı bir açıklamasının, şu ana kadar yapılamayışını bu işin teknik adamlarına havale ediyorum. Elektrik ve elektrik sistemiyle ilgili ne kadar kurum ve kuruluş ile bilim adamı varsa, saatler süren karanlığın açıklamasını onlar yapsın lütfen. Çünkü şu ana kadar Bakan dahil yapılan, yazılan açıklamalara inanmıyorum. Ne biçim…
-
Kabotaj mı dediniz?
Nedir o? Yenir mi, içilir mi yoksa giyilir mi? 1 Temmuz “Kabotaj Bayramı” olarak “geçiyor” bazı takvimlerde. Bir takım törenler, nutuklar falan da oluyor. Neydi bu “kabotaj”? Hay Allah! Şimdi yardımınıza ihtiyacım var. Hazır yazımı da internetten okuduğunuza göre, hemen bir küçük araştırma yapıverin. Kabotaj nedir ve bayram nereden çıkmıştır? Ancak şunu özellikle belirteyim ki,…
-
Tamer ve Ender Bey İzmir’de mi Yaşıyor?
Tamer Taşkın “sempatik” adam. Ama düşünmeden edemiyorum: Acaba Tamer Bey, Ender Bey ve arkadaşları, gerçekten İzmir’de mi yaşıyor? EBSO’da bir “Çevre Danışma Konseyi” varmış. Bu “konsey” 2006 Çevre Teşvik Ödülleri dağıtmış. Hayırlı olsun! Lakin hemen söyleyim ki “Konsey” sözünden hiç mi hoşlanmıyorum. Çünkü Türkiye’nin başına her türlü belayı “konseylerin” açtığına inanıyorum. Ancak gelin görün ki…
-
Milli Eğitim’e “Elimi” Uzatıyorum!
Ülkemin okulları bu yıl hep huzursuzdu. Huzurlu olanları da biz duymadık, ilgilenmedik. Tüm “kanlılığına” rağmen, örneğin Genç Mucitler, “istendiğinde”, nelerin başarılabileceğine, çocuklarımızın o benzersiz potansiyeline en büyük kanıttı. İnönü Lisesi öğrencisi Cennet ile Mustafa Kemal Lisesi “baskınlarını” ve diğer “okul olaylarını” hep “birinci haber” olarak okuduk da; Cankut’un, Yunanistan’daki büyük başarısı, biraz da “zorlamayla” hak…
-
AB Tantanası ve Karşıyaka Sahil
AB ile ilgili yayınlanan haberlere, Rumların hiç de sürpriz olmayan şımarıklıklarına, engellemeciliklerine bakıyorum da, nedense içimden “vay canına” demek gelmiyor. Daha 69 adet sorun çıkaracaklarına eminim şımarık Rumların! Ancak bir türlü konuşmadığımız, tartışmadığımız ve doğrudan AB ile ilgili konular var. Örneğin Kültür Bakanlığı’nın, 500 yıllık bir yazıyı “kazıtması”, tarihi “resmen” tahrip ettirmesinin, bazı Taliban faaliyetleriyle…
-
Erdoğan Özen “Daha Rahat” Uyuyor!
Viyana’da 20 Haziran 1984 tarihinde, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ateşesi’yken, Ermeni teröristlerce şehit edilen Erdoğan Özen’i hatırlıyor musunuz? Bir yıl kadar önceye kadar ben de “hatırlamıyordum” ! Çünkü öğrenciyken, şimdiki gibi devletin bekası milletin selameti için canını veren aziz şehitler öğretilmiyordu! Bir yıl önceye kadar, Çandarlı Denizköy’de Erdoğan Özen “anısına” park yapıldığını da bilmiyordum çünkü…
-
Biraz Dertleşelim mi?
İnanmıyorum. Ne “sağa” ne de “sola” inanmıyorum. Ne “sağ görüşe” ne de “sol görüşe” inanmıyorum! Yaşadığımız her gün, Türkiye’ye, son 25 yıldır giydirilmeye çalışılan “gömleğin” nasıl eğreti durduğunu görüyorum ve inançlarımı hep sorgulamak istiyorum! İnsan ilişkilerimiz yozlaştı! Paradan başka “amacımız” kalmadı! Adeta Fuzuli’nin söylediği gibi bir yaşamımız var. “Selam verdüm, rüşvet değüldür deyu almadılar!” Oysa…