Kategori: Agah Agamemnon

İktidar partisi, İzmir’den geçti. Kimisi 130 bin kişinin, kimisi 10 bin kişinin alanı doldurduğunu söyledi. İşin ilginci, Hocası Erbakan’ın “karikatür” dolu konuşması ile tabanında sorgulanan ve zorlanan Erdoğan; nutuklarına “karikatür”ü kattı. Bu güzel bir gelişme diyelim. Çünkü bugüne kadar, hakkındaki eleştirel karikatürleri “davasız” bırakmayan Erdoğan; bu sanatın farkına vardı ve propagandasında bunu kullandı. Karikatürde Erdoğan…

Basın… Televizyonlar, gazeteler, dergiler… Yazarlar, çizerler, yorumcular, programcılar… Türkiye’nin fikir hayatına yön veren, tamamen paraya dayanan bir mekanizma. Dolayısıyla parayı verenin düdüğü çaldığı ya da para sahibinin borazanı olan bir yapı. Hepsi mi böyle, tabii ki değil. Artık öyle bir medya düzeni var ki, kişilikler sulanmış, ilişkiler bulanmış. Kimin eli kimin cebinde; kimin kalemi kimin…

Yine EXPO ile yattık kalktık bu hafta. Paris yolcuları, bir bir doluştular uçağa. Zaten Danny Brillant da gelmişti bir hafta öncesinde İzmir’e konsere. Bir hazırlık yaptık, Paris’teki EXPO 2015 İzmir sunumu için! Kadro her zamanki kadroydu hemen hemen… Hani o İzmir’in iyiliği için her şeyi, İzmir’in en yetkili yerlerindeki isimlerden daha iyi biliyor gibi görünenler…

Sakal! Ekşi – tatlı sözlüklerde bazı tanımlara bakarsak. Nedir bu sakal? Erkeklerde yanak ve çenelerde çıkan kıl… Maymunlara benzemememizi de sağlayan “yüz dekorasyonu”… Soğuk havalarda atkı gibi bir işlev gören “kıl birliği”… Argoda “rüşvet”… Sözcük anlamını geçelim, “Sakal”ın bu aralar İzmir’deki özel anlamına gelelim. *** İzmir’de DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası 1 ve 3 no’lu…

Çok sesli, her düşüncenin ifade edilebildiği bir basın ortamında değiliz. Nüfusun büyük bölümü de, 12 Eylül ve benzeri nedenlerle hayata bir pencereden bakmadığı için, olaylara ekranlar ve renkli sayfalar diliyle yaklaşıyor. Eskiden gazeteci patronlar vardı. Şimdi banka, akaryakıt şirketi, altın madeni sahibi medya patronları var. Ve bunların çoğunun, devletle mutlaka bir işi var. Bu işleri…

Her satırıyla özünü İzmir’den alan bir kitap çıktı. Türk Matbuatı, gerçekten çok iyi bir ismi kazandı. Bu isim; Tayfun Er. “Türkiye’de iktidar doğanlar-Erguvaniler” Kemeraltı Veysel Çıkmazı‘ndaki mütevazı Duvar Yayınları kazandırmış bu kitabı Türkiye’ye… Etki Matbaası da basmış. “Dalları bastı kiraz, gel bize biraz biraz” türküsünü söylercesine girilen, 22 Temmuz 2007 Seçimleri kampanyası döneminde CUK oturmuş.…

Sivil toplum örgütleri “Cumhuriyet’e Sahip Çık” mitingi düzenliyor. Çoğu kadın kuruluşları var düzenleyicilerin içinde. Üstelik anneler gününde yapılacak bu mitingi uluslararası ajanslar dünyaya ilginç fotoğraflarla duyuruyor. Vefat eden belediye başkanımızdan sonra her ne kadar oy vererek seçmesek de, Büyükşehir Reisliği koltuğuna oturan Aziz Başkanımız, ne yapamadı? Sadece o güne özel olmak üzere, otobüsten metro ve…

Tam Bağımsız Türkiye ve Cumhuriyet için 13 Mayıs’ta İzmir’de bir kez daha kükreyeceğiz. Analar, eşler, aileleri ile birlikte çoluk çocuk el ele Alsancak Gündoğdu Meydanı’na koşacaklar. Otobüsler, metro vagonları, yaşlı vapurlar, deniz otobüsleri yüz binleri meydana taşıyacak. İzmir’in yorgun ve yetersiz ulaşım araçları; tarihe altın harflerle yazılacak eyleme omuz verecek. Her gün evlerine, işlerine bin…

“Baba, Sana her zaman için müteşekkirim. Çünkü Kemalist düşünce ile yetiştirdin beni. Küçüklüğümden beri evde devamlı Kurtuluş Savaşı anılarıyla büyüdüm. Ve o zamandan beri yabancılardan nefret ettim. Baba, biz Türkiye’nin ikinci Kurtuluş Savaşçılarıyız. Elbette ki hapislere atılacağız, kurşunlanacağız da. Tıpkı 1. Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi. Ama bu toprakları yabancılara bırakmayacağız. Ve bir gün mutlaka yeneceğiz…

Türkiye, kurucusu ulu önder Mustafa Kemal’in koltuğuna kimin oturacağına ilişkin orta oyununu izliyor. Rejisör Recep Tayyip Erdoğan, oyuncular Abdullah Gül ve Bülent Arınç. Önce AKP grup toplantısında Erdoğan’ın Gül adını tezahüratlar altında açıklaması… Sadece sandığa gidenlerin yüzde 34 oyunu alan bir partinin, bir ismi tüm Türkiye’ye “dayatma” yaklaşımı.. Ardından; satın alınmış televizyonlarda, suya sabuna dokunmaksızın…

İzmir’de son bir hafta, ekmeğini taştan çıkaranların peş peşe ölümlerine tanıklık etmekle geçti. Gazetelerde 3 sütuna 6 santim haberlerle, televizyonlarda 40-50 saniyelik notlarla geçiştirildi bu hayatlar. Bazıları görmedi bile! Manşetten görenler de olmadı değil, hakkını verelim onların Hafta başında Karşıyaka’da bir inşaatta çalışan henüz hayatının baharındaki (25 yaşındaki) işçi, alın teri döktüğü inşaattan düşerek öldü.…

Dün Ankara’da bir tarih yazıldı. Ne diyordu o şarkıcı: “Ankara’dan bir kuş uçtu güneye doğru, Kanatlarında sevdanın ayrılıkları.. … Gözlerim bugün zarif ve inçe bir hüzün Ankara’da aşık olmak zor iki gözüm. Ankara’da sensiz olmak zor iki gözüm.” … Türkiye dün Ankara’da “aşk”ına sahip çıktı. Cumhuriyete, Atatürk’e. Belki Tandoğan Meydanı’nı dolduranlar, alana gelemeyen yakınlarına-dostlarına telefon…