Kategori: Agah Agamemnon

Gazete okumak, benim yaşımdakiler için en iyi zaman geçirme aracı ve büyük keyif. Medyamızın potansiyel yalakalık ve rüzgara göre yön tayin etme alışkanlığını bir kenara bırakırsak, her gün bir gazeteyi, her hafta başında bir Yakın Plan Gazetesi’ni mutlaka almanızı öneririm. Kar bir felaket gibi çöktü Türkiye’nin üzerine, sokakta yaşayanları her nedense ısı eksinin altına düşünce…

Balçova’da güzel şeyler de oluyor, daha tam olarak değilse bile hiç olmazsa bu güzelliklere ilk adım atılıyor. Ne iyi ki, yılan hikayesine dönen Teleferik Mahallesi’ne jeotermal enerji kazandırılması projesinde nihayet ‘ilk kazma’ vuruldu. İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilen temel atma töreninde, yüzü en çok gülen Balçova…

Hani bayramlar ve yeni yıl öncesinde gazetelerde haber olarak yer alıyor: “Halkın huzuru için her türlü önlem alındı.” Bu cümlenin içinde güvenlik, belediye hizmetleri, altyapı ile ilgili kurumların yapacağı çalışmaların devamlılığı vurgulanır. Bayram haftasının gazetelerini şöyle bir gözden geçirin, kimlerin huzurunun kaçtığını net olarak görürsünüz. Sanki taşlar bağlandı köpekler salındı. Başta benim huzurum kaçtı. Buca’da…

Mübarek Kurban Bayramı’nı ailenizle, büyüklerinizin elini öperek geçirme saygınlığını göstereceğiniz bir tatil haftası dileklerimle, Merhaba… Bayram günleri, paylaşma ve üleştirme zamanları; damak tadı ve sağlam kişiliklerin turnusol kağıdı gibidir. Eğer, bayram öncesinden büyüklerin elini öpüp de “paket tatilleri” yaşamak için pılını pırtını toplayanlardansanız, size verilecek her şeker zehir olsun derim! Ama inatla, tüketim toplumumun dayattığı…

Soğuk havanın ılığa döndüğü bir günde, yeni yıla ilk adımı attık. 2006’nın güzellikler getirmesi dileğimi yinelemek istiyorum. Bizim yeni yıllarımız, tıpkı bayramlarımız gibi farklı olurdu eskiden Balçova’da. O zamanlar, her yerleri betonlar sarmamıştı, ‘kırmızı toprak’ ayaklarımızın çamuru, hormonsuz mandalin ağzımızın tadıydı. Noel Baba kimdir, nedir bilmezdik. Öyle yeni yıl armağanlarımız da olmazdı, bizim torununki gibi…

Bir yıl daha bitiyor. 2005’i, “Milenyuma girdik, her şey güzel olacak” yaygarasını artık sürdürmekten vazgeçen halkımızca da; daha çok savaşlarıyla, Türkiye adına verilen ödünleriyle geride bırakıyoruz. İyi şeyler de olmadı değil, ancak bu kadar kötünün içinde teselliden başka değil “iyilik”ler. 2006’nın Türkiye’de değişimlere gebe olduğu çok net.Peki her yer için öyle mi? *** Örneğin Balçova’da…

Yoğun gündemli, AB soslu ve adalet çeşnili bir haftayı geride bıraktık. Tıpkı, seçimlerde gördüğümüz kadarıyla Irak’ı haritada alt-orta-üst olarak böldükleri gibi; Türkiye’yi alt ve üst kimlik tartışmalarıyla kaşımak isteyen birileri, bu hafta da çalıştılar. Barış, edebiyat ve bilim ödülleri dağıtan (ama bir yandan gelirlerini ABD’li silah firmalarına yatırmaktan çekinmeyen) Nobel Vakfı’nın bir küçük ödülü için…

Oldum olası herkesle herkes olan, ‘her devrin adamı’ sıfatıyla yaşamlarına anlam katanlara tav olmuşumdur. Devir AKP devri, bölgemin sanayicilerinin başı, Başbakan’ın “Ülkemi pazarlıyorum” açıklamalarına destek çıkmak adına “Ben de bölgemi pazarlıyorum” diyebiliyor. Veyahut adına EBSO denilen bu kuruluşun Gıda Komitesi’ndeki fikri ve vicdanı hür (!) üyesi, AKP’nin akıllara şeriatı getiren uygulamalarından biri “helal gıda” sertifikası…

Güvenlik, Balçova ve tüm İzmir için çok ciddi bir sorun haline geldi. Boncuk Büfe İddaa Bayisi’nin öldürülmesini takiben, Ata Caddesi’ndeki birahanenin üst katındaki dairede yaşayan bir Balçovalı, otomobilden açılan ateş sonucu yanağından yaralandı. Bir siyasiye çok yakın isimlerin buluştuğu Balçova’daki bir kahvede arbede çıktı; olay yerine giden polis ekipleri, tüm caydırıcılıklarını kullanmalarına rağmen kahvehaneye bile…

İzmir kenti, samimiyetsiz samimiliklerin, içtenliksiz içtenliklerin kurbanı olma yolunda hızla ilerliyor gördüğüm kadarıyla. Tıpkı AKP’nin Türkiye siyasi yaşamındaki yaklaşımına benzer bir şekilde “Köpeksiz köyde değneksiz gezenler” ve onların yardakçıları var. Bu gibileri her zaman var oldu, var olmaya da devam edecek. *** Kendilerini zorda olan esnafın yanında gösteren bazı sözüm ona kamuoyu önderleri cirit atıyor;…

Sosyete Pazarı tartışması aldı başını, yürüdü gidiyor. Öne çıkan isimler net. Kimi gazetelerdeki haberlere göre 600 milyar, kimi köşe yazarlarının ifadesine göre 520 milyar liraya Karşıyaka’daki katlı pazaryeri, ‘Sosyete Pazarı’ adı altında Cevat Durak tarafından ihale edildi. Esnafı olumsuz etkilediği ve kayıt dışı ekonomiyi teşvik ettiği gerekçesiyle, İzmir Ticaret Odası Meclisi, Cevat Durak’ı kınama kararı…

Bugüne kadar nasıl “yazılması gerekenleri” korkusuzca yazmışsam, bundan sonraki yazılarımda da aynı mantıkla yazacağıma emin olabilirsiniz. Gazetelerin yazı dizilerinde, televizyon haberlerinde görüyoruz; uyuşturucu kullanma yaşı 17’nin altına indi ve özellikle “ekstazi” denilen hapların en çok kullanıldığı şehir maalesef İzmir. Benim dikkatimi çeken; İnci Sokak, Onur Mahallesi Muhtarlığı’nın bulunduğu yeni park alanı ve sevgi yollarının bazı…