Kategori: Saadet Erciyas
-
Acıların üzerine umutla bir gelecek kurmak
İsrail’in Lübnan’a bombalar yağdırmaya başladığını duyduğumuz gün, biz Bosna Hersek’te 11 yıl önce 9 bin erkeğin çocuk yaşlı demeden katledildiği Srebrenitsa’daki anma töreninden Saraybosna’ya doğru yol alıyorduk. 550 cesedin, kimliğine kavuşup, mezarlarına yerleştiriliş töreninin ardından grubumuzdaki herkes savaşa lanetler yağdırıyordu. Çok kısa bir süre önce tüm dünyanın bir savaş filmi izlercesine, neredeyse patlamış mısırlarını yiyerek…
-
Gazeteci yok, halkla ilişkiler uzmanı verelim
Yıllardır çeşitli kurumlar için doldurduğum formlarda, adı soyadı, doğum yeri, doğum tarihi bölümünü geçtikten sonra “mesleğiniz” yazan bölümde takılır kalırım. Yanımdaysa eşime sorarım, meslek bölümüne ne yazayım diye? O duraksamadan söyler : “Gazeteci” der. Gazetecilik ve halkla ilişkiler eğitimi almış, çeşitli gazetelerin farklı departmanlarında fiilen çalışmış, çeşitli kurum ve kuruluşlara basın danışmanlığı hizmeti vermiş, ama…
-
Taş ve kağıda şekil vermek bir olur mu?
El işlerinden, sanattan, estetikten hoşlanıyorsanız, size bu hafta ortak noktası sevgi ve yaratıcılık olan iki konudan söz etmek istiyorum. İlki Dikili’den. Denizi, güneşi, temiz havası ve jeotermal kaynaklarıyla adından sıkça söz edilen Dikili’de şu sıralar sanat dolu günler yaşanıyor. 22 Temmuz-22 Ağustos’ta düzenlenen geleneksel Barış, Demokrasi ve Emek Şenlikleri öncesi, yine bir ay sürecek bir…
-
Kent Yaşam’la yaşam
“Emek olmadan yemek olmaz ” diyen büyükler ne güzel söylemiş. Önce haberleri dizeceksin, uygun formata getireceksin. Fotoğrafı olanların kadrajını ayarlayıp, habere ekleyeceksin. Fotoğraf yoksa, tarayıp, arşivi karıştırıp fotoğraf bulacaksın, hatta gerekirse çekeceksin. Bütün bunları şöyle geniş geniş zamanlar da, büyük bir ekiple falan yapmayacaksın ama. İşten yorgun argın eve gelmene karşın, geceler boyu uykusuz kalacaksın.…
-
Kentimizde turist olmak
Grafiker genç bayan yaz sıcağında kan ter içinde kalmış, çarsıda hızla yol alırken, kendisine genç bir el tarafından güler yüzle uzatılan bir anket formunu yanıtlar. “Bu soruları yanıtlayanların bedava tatil kazanma olasılığı da var” der anketör. Sıcaktan bayılmak üzere olan bayan için “tatil” sihirli sözcük işlevi görür ve soruları alelacele yanıtlar. Aradan bir iki gün…
-
Nar ağacı, narsız olur mu?
Yıllarca güllaç ve aşurelerin vazgeçilmez süsü olarak yer aldı nar, sofralarda. Bizleri nar ekşisiyle tanıştıran ise İskenderun ya da Hatay bölgelerinden gelen komşularımızın yaptığı kısırların nefis tadıydı. Sonra bölgemizdeki marketlerde de yoğun kıvamlı bir tatlandırıcı olarak satıldığını gördük nar ekşisinin… Dünyaca ünlü doktorların, narın sağlık açısından mucizevi bir bitki olduğunu belirten açıklamalarından sonra ise, bahçelerimizdeki…
-
Babama mektup
Keşke bulunduğun yerde internet osaydı da okuyabilseydin sana yazdıklarımı… Adresin de belli değil ki yollayabileyim sana bu mektubu. Yine de yazıyorum işte. Anne evin temelidir, anne sevgisinin yerini bir şey tutmaz diyerek büyütürler bizi bu toplumda. Oysa baba sevgisi de çok başka… Yaşı kaç olursa olsun, tam tersine yaş aldıkça insan daha mı çok ihtiyaç…
-
Kemeraltı Hep Ayakta Kalmalı
İkiçeşmelik’ten Kemeraltı’na inen Tilkilik yokuşundan çarşıya girdim önceki gün. Başlangıcında genellikle tekstil toptancılarının bulunduğu, çantacılara inen yokuşta, esnaf sabahtan kapının önüne oturmaya başlamış. Keyifsiz görünüyorlar. Kapısında “satışımız toptandır” yazan bir penyeciye, kapı önüne çıkardığı mankenin üzerindeki giysiyi hangi mağazada bulabileceğimi soruyorum, “Beğendiysen verelim abla” diyor. Geçmiş yıllarda “Taneyle alabilir miyiz?” diye sorunca yüzümüze bakmayan satıcının…
-
Yeter ki İsteyelim, Terlikle Bile Yürünür
Olimpiyat Evleri manzaralı semtlerinin önündeki asfalt yolda, başlarında geleneksel örtüleri, altlarında uzun etekleri, sırtlarında yelek, ayaklarında yün çoraplarına geçiriverdikleri ev terlikleriyle hızlı hızlı bir yerlere gittiklerini görünce, önce bir olay var zannettik. Bir grup kadın hızla bir yerlere doğru yürüyorlardı. Daha sonra fark ettik ki, sabahın saat 07.30’unda, Cennetçeşme’de hızlı hızlı bir yerlere yürüyen kadınlar,…
-
Bilgi Yoksa, Dedikodu Var!
Son aylarda aile sohbetlerinde söz dönüyor dolaşıyor anne babaların korkulu rüyası olan, çocuk kaçırma olaylarına geliyor. “Organ mafyası kaçırıyormuş bu çocukları, organlarını çalıyor, sonra öldürüp bırakıyorlarmış” söylentisi, internette de dolaşıyor. Bu konu, e-posta iletilerinde ilk sıralardaki yerini koruyor uzunca zamandır. En son Tire ilçesinde bir ilköğretim okulundan organ mafyasının çocuk kaçırdığı dedikodusu öylesine yayılmış, okul…
-
Canımı iste, vereyim
Hani birbirini çok sevenler sık sık, “canımı istese veririm” derler ya, Turgut Özer ve eşi Zübeyde Hanım öyle bir çift. Zübeyde Hanım, iki ay önce Ege Üniversitesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleşen başarılı bir operasyonla böbreklerinden birisini 21 yıllık sevgili eşine vermiş. Zübeyde Özer, “Sağlık sorunları yaşamadan önce, organ nakli konusunda hiç bir…
-
Haftaların çakışması
Mayıs ayının ilk haftaları, garip çelişkileri barındıran kutlamalarla başlıyor. Trafik haftası, sakatlar haftası ve anneler günü arka arkaya geliyor. Birkaç gündür kentimizin ana caddelerinde bir pankart dikkatimi çekiyor. Köprülere, trafiğin en yoğun olduğu yerlere asılmış. Bir jant firmasının yaptırdığı pankartta, üzerinde mavi önlüğü olan sevimli bir ilkokul öğrencisi, endişeli bir yüz ifadesiyle yer alıyor ve…