Kategori: Orhan Beşikçi

Tarihle iç içe yaşayanları şanslı bulurum. Kadifekale’ye çık, surların üstünden İzmir’i seyret, dehlizlerde saklambaç oyna… Arap kızlarının pencereden bakmadığı “Dana Meydanı’nda Nisan yağmuruna tutul(Bir zamanlar bölgede Araplar otururdu)… Taslı çeşmeden kana, kana su iç (Artık taslı çeşme yok, yanınızda su bulundurun)… Perişan, Emir Sultan haziresinde dut silkele… Namazgâh’ta tarihi hamamın göbek taşına uzanıp kubbe ışıklarını…

Tarım alanları, orman, deniz ve akarsularımız gibi mezarlarımızı da koruyamadık. Fotoğraf, İzmir’de eski bir Müslüman mezarlığında çekildi. Semti, mahallesi çok önemli değil. Aklımıza geldikçe “ecdat yadigârı” der gürleriz. Sonra ecdat yadigârı mezarların üzerine apartmanlar inşa eder yol geçiririz. Sadece yol değil Kanalizasyon borusu da döşeriz… İnsanoğlu nasılsa sessiz, “Kaldır üzerimden şu b.k borusunu” diyemiyor… Nice…

“Konak Meydanı İzmir’e yakışmıyor, Kızıl Meydan örneğinde olduğu gibi meydan genişletilecek. Saat Kulesi, Yalı Camisi ve Hükümet Konağı yıkılıp meydanın başka bir tarafına taşınacak. Meydan girişine Paris’teki gibi zafer takı kurulup, Şanzelize’ye benzeyen cadde Agora’ya kadar genişletilecek. Büyük projeler pısırıklık değil, cesaret ister. Bir kente vizyon kazandırmak için cesur adımlar atmak lazım.” Bu sözler henüz…

Kazı mevsimi başladı. Osmanlı Mezarlığı olarak bildiğimiz Altınpark’ın tarihçesi bir hayli eskilere dayanıyor. Zaman içersinde farklı dönemlerde üst üste gömüler yapılmış, bizimkilerin başı kıbleye dönük, bir altta Bizanslılar, onların başı farklı yönde. Geçen yıl Altınpark’ta arkeolojik sondaj kazıları yapılmıştı, 14 sondaj kuyusundan farklı dönemlerde inşa edilmiş duvarlar, halen faal olan su kanalları, su kuyusu, pişmiş…

İyi ki Konak Meydanı’nda Yalı Camisi ve Saat Kulemiz var, ya olmasaydı? Sarıkışla’yı yıkanlara “Kışlanın muhteşem mermer havuzunu yerinde bıraksaydınız” demek anlamsız… Tarih kırıcıları her devirde kırma ve yok etme görevlerini ifa etmişler. İzmir, tarihi değerlerini koruma bilincinden yoksun yaşadı. Koruma bilincinden uzak yaşamayı seçtiğimiz için, elimizde kalanları süratle yok ediyoruz. Müzeler ve ören yerleri…

EXPO’nun İzmir’e getirisi elbette ki iyi yönde olacaktı. Elin oğluna İzmir’i beğendirmek için neler yapmadık, masalarında dansöz bile oynattık, ama olmadı. Bu tür işlerin diplomasiye dayalı bir zanaat olduğunu, ticaret erbabının diplomasiyi diplomatlara bırakmaları gerekiyor. EXPO yu kazanamamak her şeyin sonu değil, bıraktığımız yerden doğruları anlatmaya devam edelim. Kültürpark’a 8 bin 500 ton mermer, bir…

“Kent Yaşam”da yazılarını keyifle okuduğum “İzmir Lezzetleri Derneği” kurucusu dostum Gökhan Dökmeoğlu’nun daveti üzerine Tepekule’ye Sefarad mutfağı tanıtımına katıldım. Girişte kavun çekirdeği (subye), ayva jölesi (loap), sakız macunu (şarope), turunç reçeli (dulse de naranca), badem ezmesi (mogados), ayva püresi (bimbriyo) ikram edilerek karşılandık. Dökmeoğlu’na “Yahudiler hangi içkiyi içerler?” diye sordum, “Daha çok şarap içerler” yanıtını…

Altınordu Spor Kulübü’nün Namazgah’ta bulunan tarihi binasının içler acısı durumunu düzenlediğimiz bir gezide Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’a göstermiş “Kent gözlemcileri” olarak kendisinden yardım istemiştik. Geziye katılanlar arasında Başkan Aziz Kocaoğlu, Konak Kaymakamı Ali Muhsin Nakiboğlu da vardı. Başkan Muzaffer Tunçağ sözünde durdu ve tarihi binayı onardı. Yönetici ve taraftarın, Altınordu Spor Kulübü’nün zengin tarihine…

Konak Belediyesi ve vilayet bütçesiyle onarılan, Şubat 2007 tarihinde anahtarı törenle “Müzik Müzesi” yapılması için İKSEV’e teslim edilen, eski İşçi Bulma Kurumu binasının önünden her geçişimde görevlilere, “Müzik müzesi ne zaman açılacak?” diye soruyorum. Adı geçen kamuya ait binayı İKSEV kendi bütçesiyle onarsaydı bu soruyu sormazdım. Sakın benim müzik müzesine karşı olduğum sanılmasın, aksine bunca…

Tayland gezisine katılan akademisyenler ve meslek odaları başkanlarının, uzman gözüyle makaleler yazıp konferanslar vermesini, Tayland izlenimlerini bizlerle paylaşmalarını bekledim, ancak hiç sesleri çıkmadı… Daha çok Büyükşehir Belediyesi ve gazeteciler üstlerine düşeni yaptılar, örneğin Nedim Atilla bu konuda bavul dolusu yazı yazdı. İzmir ‘in EXPO‘ya adaylığı yeni değil, ilk başvuru Osman Kibar, İkincisi 1975 yılında İhsan…

Kaçak yapılaşmaya göz yuman belediyecileri eleştirdiğimi bilmeyenler, “Bizim caminin helâsını yıkacaklar, gazetede yazarsan belki bize dokunmazlar, çevrede başka helâ ve aptes alacak yer yok” diye dert yandılar… Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü tarihi Çorakkapı Camisi’ni onarırken helâ yapmayı atlamış… Daha sonra olmayan hayali helânın ihalesini Körler Derneği’ne vermiş. Beyaz bastonlu kardeşler belediyeye danışmadan kafalarına göre kaçak…

* 76. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda, kapılarda yüzlerce güvenlikçi olmasına rağmen, kokoreç, lahmacun, çiğköfte, mısır ve midyecilerin fuar alanına arabalarıyla nasıl girdiğini, nasıl tezgâh açtıklarını merak etmiyorum… * Kapıdan yaptığım paralı geçişi makineye kaydetmeyen gişe görevlisinin uyarıma sinirlenip üzerime yürümesini, ilgililer “Çok kalabalık, çocuklar bunaldı “diye açıkladılar. Gişe görevlisi züppeyi tutmasalar, belki de tartaklanacaktım… Hem de,…