Çorakkapı Camisi’nde katıldığım cenaze törenlerinde cami girişinde son cemaat mahalline bakan mermer mükebbire ile karşılaşır, yanımda bulunan dostlarıma öyküsünü anlatırım. Caminin restorasyonu sırasında mermerini parlatıp, üzerindeki asırlık doğal patinayı kaldırmadıklarına sevindiğim gibi, ustalara dikkatli olun mükebbireyi koruyun dediğim olmuştur. Değerli araştırmacı M. Ozan Semerci, “Hisar Camisi mükebbiresi için şöyle yazar:

“Asıl ibadet yerine (harime) giriş kapısının üstünde bulunmaktadır. Ajur tekniğinde yapılmış geometrik süslemelerle bezenmiş, gayet zarif balkon çıkıntısı görünümündedir. ‘Mükebbir’, tekbir getiren, ‘Allahu Ekber’ diyen kimse demektir. ‘Mükebbire’ ise ‘Tekbir getirilen yer’ anlamına gelmektedir. Hoca efendi ‘Allahu Ekber’ diyerek tekbir getirdiğinde, mükebbirede bulunan müezzin (mükebbir) onunla birlikte fakat daha gür ve yüksek sesle ‘Allahu Ekber’ diye seslenir. Böylece imamın tekbir getirdiğini duymuş olan dışarıdaki cemaat de o tekbirin icabı olan hareketi yaparak, imam efendiyle uyumlu bir şekilde ibadetini yerine getirmiş olur.”

Mermer, kagir gibi farklı malzemeyle yapılan, korkulukları demir, pirinç, ahşap parmaklıkla çevrili, günümüze orijinal haliyle gelen mükebbirelerin dışında Kestanepazarı Camisi’nde olduğu gibi sadece giriş boşluğu kalmış bazı mükebbireler, cami onarımları sırasında tamamen kaldırıldı veya melez malzemelerle özgünlüğünden uzaklaştırıldı.

Mikrofonun icadıyla birlikte müezzinler minarelerin dar merdivenlerini tırmanıp şerefelerden ezan okumadıkları gibi, artık mükebbirelere çıkıp tekrarlama işini yapmıyorlar. Bu nedenle son cemaat mahalline bakan küçük balkonlar işlevsiz kaldı, ne işe yaradığı günümüzde bilinmiyor. Minyatür balkon veya kürsüye benzer mükebbireleri eski İzmir camilerinde görmek halen mümkün.

Geçen hafta Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan Katib-zade Ahmet Reşid Efendi Mescidi’nin önündeki sadaka taşını yazmıştım. Zeminden yüksekte yapılan yapılara fevkani deniliyor. Katib-zade Mescidi fevkani bir yapı, alt katında akaretleri var. Camilerin bakım ve onarımı görevlilerin maaşlarının karşılanması için tasarlanmış akaretlerin çoğu vakıf eseri olarak gelir getirmeye devam ediyor. Zeminden yüksekte yapılan camiler konusunda Kemeraltı Çarşısı hayli zengin. Salepçioğlu, Başdurak, Kestanepazarı, Şadırvanaltı camilerine merdivenle çıkılıyor. Kemeraltı camilerinin zarafetini ve mimari zenginliğini görmek için fotoğraf sanatçımız Atilla Özdemir gibi farklı köşelerden bakmamız gerekiyor. Mükebbireleri, camilerin gerdanına asılı madalyonlara benzetirim, hepsi birbirinden güzel.
(Fotoğraf: Atilla Özdemir)Related Images:
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.