İzmirlinin başvuru kaynağı: Kent Ansiklopedisi

En son ne zaman bir ansiklopedinin sayfalarını çevirdiniz? Büyük olasılıkla uzun zaman oldu o kalın ağır ciltleri elinize almayalı. Ansiklopediler hayatımızdan öylesine uzaklaştı ki, adı anıldıklarında “nostalji” yapar olduk. Belirli aralıklarla yayımlanan fasiküllerin tamamlanmasını bekler, tamamlanınca da büyük bir keyifle ciltçiye götürürdük.

Evimizdeki son ansiklopediler, şimdi kim bilir hangi köy okulunun kitaplığının tozlu raflarında. Evinde ansiklopedi bulunan kaç kişi sayfalarını açıp çeviriyor bugün? “Google Amca”ya sorduğun her soruya saniyeler içinde binlerce karşılık alırken, kimse evinde yer kaplayan bilge ciltleri görmek istemiyor. Ansiklopedilere “nostaljik” bilgi kaynakları diye bakılıyor artık.

İzmir Ansiklopedisi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı’nın yayımladığı tematik özellikli İzmir Kent Ansiklopedisi, kent kültürüne birikimlerileri ve bilgileriyle katkı koyan değerli düşün insanlarınca hazırlanmış değerli bir yapıt kuşkusuz. Şu ana kadar altı cildinin kitaplığımızda yerini aldığı ansiklopediler, İzmir”i araştırmak, okumak, öğrenmek isteyen herkes için gerçekten de bir başucu kitabı niteliğinde.

Geçtiğimiz günlerde İzmir”le ilgili bir tanıtım dökümanı hazırlarken sayfaları arasında kaybolduğum Kent Ansiklopedisi”nde aktarılan bilgiler internette dolaşan kopyala-yapıştır tarzı yerleştirilmiş bilgileri toptan çöpe atacak nitelikte. 200 araştırmacının iki yıldır üzerinde çalıştığı ansiklopedilerde İzmir’le ilgili hemen herşey irdelenmiş. Kentin tarihi, coğrafyası, arkeolojisi, eğitim kurumları, ticari ve dini yapıları tek tek ele alınmış.

Yer adları

Ansiklopedinin ilk iki cildi “İzmir’de İdari ve Mahalli Yer Adları”. Araştırmacı-yazar Yaşar Ürük ve İlhan Pınar tarafından hazırlanmış bu iki cilt, benim en çok karıştırdığım ciltler. İlk cilt, kent metropolünü, ikinci cilt ise Bütünşehir Yasası kapsamda İzmir’in ilçelerine ilişkin bilgiler içeriyor. İdari Yapılanma, İzmir kent dokusu, kültürel yapı ilk cildin bölümleri. Bu başlıklar altında neler yok ki?

– İzmir’in valileri, belediye başkanları, ulaşım araçları, İzmir’in çarşıları, bedestenleri, sanayi bölgeleri, hastaneleri, mahalleleri, sokakları, bulvarları, meydanları, tarihi yapıları, camileri, mescitleri, hamamları, sebilleri, arkeolojik alanları, dini yapıları, ormanları ve ağaçlık alanları, mezarlıkları, hazireleri…

– Eğitim durumu, okulları, müzeleri ve kütüphaneleri, İzmir’de adları yaşayanlar, İzmir’deki Anadolu adları, kentin sahip olduğu anıt, heykel ve büstler. Bir de İzmir efsaneleri ve İzmir’in kardeş kentleri…

Yer adlarının ikinci cildinde ise Aliağa’dan Urla’ya İzmir’in 30 ilçesine ilişkin bilgiler yer alıyor. İlçelerin coğrafyasından tarihine, yerel yönetiminden ekonomisine, arkeolojisinden eğitim ve kültürüne ayrıntılı bilgiler ediniyorsunuz. İlçelere ait efsanelerinden de yer aldığı bu ciltte ilçelerin göz ardı edilen zengin arkeoloji ve turizm potansiyelini de görebiliyorsunuz. Gerçek bir İzmir turu vaat ediyor bu ciltlerin sayfaları.

Mimarlık ciltleri

Kent Ansiklopedesi’nin “Mimarlık” ciltlerinde kentin Cumhuriyet öncesi döneminden günümüze kalan az sayıda tarihi yapısının yanı sıra yakın zamanda inşa edilmiş çok sayıda binanın bilgisine ulaşabiliyorsunuz. Ciltlerin koordinatörlüğünü Emel Kayın, Feyzal Avcı Özkaban üstlenmiş. Önünden her gün geçtiğimiz ama farketmediğimiz detayları göz önüne seriyor ciltler. Yazar İnci Uzun tarafından kaleme alınmış Özel Yönetim ve İş Merkezi yapılarını okurken tabelaların arkasında, kentin karmaşasında kaybolmuş binaların tarihini keyifle okuyorsunuz.

İş merkezi yapılarını, Emel Kayın’ın kaleme aldığı Konaklama Yapıları bölümü izliyor. Bugün siyah beyaz fotoğraflardan tanıdığımız Birinci Kordon’un en yüksek binası olan görkemli Kraemer Palas Otel, artık sadece kitap sayfalarında. Kepenklerini çoktan indirmiş eskilerin Askeri Otel diye de andığı Ankara Palas Oteli. Şimdi bir giyim firmasının işletmesine dönmüş olan Güzel İzmir Oteli’ni, İnciraltı’ndaki Belediye Kampı’nın tarihini okurken geçmişe yolculuk yapıyorsunuz.

Didem Akyol Altun’un işlediği Kültür Sanat Yapıları Mimarisi bölümünde ise Sporting Kulüp’ten, Pathe Sineması’na, Anadolu Apartmanı Konut Ticaret Kültür Merkezi’ne çok sayıda yapı yer alıyor. Altun, eğitim yapılarının yanı sıra sağlık yapılarının mimarisini de yazmış. Gureba-yı Müslimin Hastanesi / Memleket Hastanesi’nden St. Roche Veba Hastanesi’ne, özel hastanelerden üniversite hastanelerine onlarca sağlık kuruluşunun mimarisi yer almış.

Eğitim Yapıları Mimarisi’ne Feyzal Avcı Özkaban’la birlikte Didem Akyol Altun da katkı koyuyor. Karataş’ta bugün kapılarını kapatmış olan Cumhuriyet Müzesi’nin bir dönem Türk ve Ermeni çocuklarının birlikte okuduğu Duatepe Mektebi olduğunu öğreniyorum. Adı kentin tarihine yazılmış, bugün ayakta olmayan eğitim kurumları sayfalar arasında gezerken gülümsüyor.

Feyzal Avcı Özkaban’ın ele aldığı iki konu daha var: Spor Yapıları Mimarisi ve Konut Yapıları Mimarisi. Levanten ailelerin öncülüğünde gelişen at yarışları tarihinin Paradiso adı verilen Buca’da ilk kez düzenlendiğini ve hipodromun tarihinin 1856 yılına kadar gittiğini görüyoruz. Yine bugün “yıkım” tartışmalarının sürdüğü Alsancak Stadı’nın ise bir zamanlar Ortodoks Mezarlığı olduğunu ve daha sonra kullanılmayan mezarlığın Rum Kulüpler tarafından 1910’lu yıllarda toprak saha haline getirilerek Cumhuriyet Dönemi’ne kadar Panios Kulübü’ne ait olduğunu okuyoruz sayfaları çevirdikçe.

Ya konutlar? İzmir’de sayıları giderek azalan birbirinden güzel yapıların, köşklerin tarihi de Mimarlık cildinde ayrıntılarıyla yer buluyor. Kent merkezinde yer alan tek katlı evlerin zaman içinde soğuk, modern onlarca katlı gökdelenlere dönüş sürecini de özetliyor ansiklopedi. Mimarlık bölümünün ikinci cildinde Emel Kayın, İlhan Pınar, İnci Kuyulu Ersoy, Zeynep Mercangöz, Harun Ürer ve İnci Uzun imzaları var.

Emel Kayın’ın İzmir’in Kentsel ve Mimari Gelişiminin Anahatları’nı tanımlamasıyla başlayan ikinci ciltte, Savunma Yapıları Mimarisi (kaleler), Dinsel Yapıların Mimarisi (cami ve mescitler, kiliseler ve sinagoglar), Su Yapıları (çeşmeler, sebiller, hamamlar) Ticaret Yapıları Mimarisi (hanlar, pasajlar, alışveriş merkezleri) Ulaşım Yapıları Mimarisi (iskeleler, rıhtım, garlar, köprüler, asansör, havaalanı) Kamu İdari Yapıları Mimarisi (Sarıkışla, Hükümet Konağı, konsolosluklar, vergi daireleri, belediye binaları, nikah daireleri) Endüstri Yapıları Mimarisi (Havagazı Fabrikası, Darağacı Un Fabrikası, Kiremit Fabrikası, Sümerbank Basma Sanayi Fabrikası, Batıçim Fabrikası gibi binalar) Borsa ve Banka Yapıları Mimarisi (Banco Di Roma, Yunan Milli Bankası, İzmir Borsa Sarayı ve bankaların binaları) bölümleri yer alıyor.

Parantez içinde yer alan konu başlıklarından da anlayacağınız gibi İzmir’in bugüne kadar gelmeyi başarmış tarihi yapılarından günümüzdeki yapılara kadar uzun ve renkli bir tarih bekliyor sizi bu ciltte de.

İzmir tarihinin bilinmeyenleri

Kent Ansiklopedisi’nin Tarih başlıklı iki cildi nde kentin bin yıllık serüveni anlatılıyor. Toplam 57 konu, alanında uzman 31 yazar tarafından işlenmiş. Cilt koordinatörlüğünü Prof. Dr. Kemal Arı ve Yrd. Doç. Dr. Fevzi Çakmak üstlenmiş.

İzmir’in İ.Ö. 1050 yılından bugüne geçen sürede yaşananlar çok farklı konularla ele alınmış. Emir Çaka Bey’den Timur’un İzmir’i fethine, Türkmen Beylikleri döneminden Osmanlı reformlarının kente etkisine, seyyahların 16, 17, ve 18. yüzyılda gezip gördükleri İzmir’den Levantenlerin yaşamına birçok ayrıntı yer almış “Tarih” cildinde.

Tarih cildinde, kent tarihine ilişkin unutulmuş ilginç ayrıntılar da var. Tarlalarda kendiliğinden yetişen bir bitki olan ve halk tarafından temizlenmesi gereken bir zararlı olarak tanınan Meyankökü’nün İzmir çevresinde bir dönem paylaşılamayan bir meta oluşu bunlardan biri. Yine farklı kültürlere ev sahipliği yapan İzmir’in 1. Dünya Savaşı yıllarındaki renkli eğlence hayatı da ele alınmış ilginç konulardan bir diğeri.

İlk Kurşun ve Hasan Tahsin, işgal dönemi yılları, İzmir Yangını, 9 Eylül 1922 İzmir’in Kurtuluşu, İktisat Kongresi, mübadele yılları, İzmir Fuarı, Cumhuriyet Dönemi İzmir’in siyasal, sosyal, eğitim yapısı gibi detaylar ise tarih cildinin ilgiyle okunacak başlıklarından bazıları.

Bu ansiklopedileri 200 “şanslı” kişi okuyabilecek

İzmir’i merak edenlerin ve tarihini öğrenmek isteyenlerin mutlaka almak isteyeceğini düşündüğüm ciltlerin Mimarlık ciltleri 300 adet, diğer ciltleri 200 adet basılmış. Son çıkan ve benim elimde olmadığı için içeriğinden söz edemediğim Arkeoloji cildi ise 150 adet basılmış.

Ciltlerin fiyatları 60 ile 80 Lira arasında değişiyor. Kitapları Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ne (APİKAM) giderek edinmeniz en pratik yöntem. Kent dışındaysanız önce bankaya kitap bedelini havale etmeniz, dekontu fakslamanız ondan sonra da kargoyu “alıcı ödemeli” beklemeniz gerekiyor. Bu arada kitapları elden almak isteyenlere baştan söyleyeyim, “Kredi kartı şimdilik APİKAM’da geçmiyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hem ansiklopedileri hem de yayımlanan diğer değerli kitapları rahatça alabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapması ve bu sorunu en kısa sürede çözmesi dileğiyle…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın