Vaat etmeyin, engelliler için harekete geçin

İzmir’de kısa bir süre önce engellilere “erişilebilir turizm hizmeti sunmak” amacıyla kurulan Herkes İçin Turizm Derneği, farklı engel gurubundaki üyeleri bir araya getirmesiyle de bir ilki başarıyor. Derneğin öncelikli hedefi, engelli vatandaşların da herkes gibi turizm olanaklarına “tek başlarına, kimseden yardım almadan” erişmelerini sağlamak. Bunun için de yerel yönetimlerle, kent yöneticileriyle işbirliği yapmak, kamuoyunda farkındalık yaratmak.

Derneğin kurucusu Ali Aydoğmuş görme engelli bir birey. İzmir Defterdarlığı’nda santral operatörü olarak çalışıyor. Ağustos ayında yazdığım “Engelliye turistik tesis engeli” yazımın ardından iletişim kurduğumuz Ali Aydoğmuş’un yanı sıra derneğin kurucuları Akın Kozan, Kürşat Bedir ve Belgin Aktepe ile Konak’ta bir araya gelerek hedeflerini, dileklerini, yerel yönetimlerden isteklerini konuştuk.

Herkes İçin Turizm Derneği’nin kurulmasına önderlik eden Ali Aydoğmuş, derneğin İzmir’de farklı engel gruplarını bir araya getirdiğini ve neredeyse tüm üyelerinin farklı engelli derneklerinde de görevleri olan, sivil topluma inanmış ve iş yaşamının içinde kişiler olduğuna dikkat çekiyor.

Derneğin kurucularından görme engelli Kürşat Bedir Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Bilgi İşlem Şefi olarak görevli. Daha önce görme engellilerle ilgili bir dernekte başkanlık yapmış. Ortopedik engelli Belgin Aktepe, Türkiye Sakatlar Derneği üyesi, ev hanımı. Akın Kozan ise Karşıyaka Akademi Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı, 21 yaşında zihinsel engelli bir oğlu var.

Ali Aydoğmuş, derneğin “herkese” açık bir dernek olduğunu belirtirken üyeleri arasında şimdilik sadece işitme engelliler olmadığını söylüyor. “Bunu henüz başaramadık, ama eminim çok kısa bir süre sonra üyelerimiz arasında işitme engelli arkadaşlarımız da yer alacak” diyor.

“Yasak savmak için söz vermeyin”

Yerel seçimlere sayılı günler kala kenti yönetmeye istekli adaylardan beklentilerini soruyorum önce. “Vaat etmeyi bırakıp harekete geçsinler” diyor Ali Aydoğmuş. “Engellinin erişimini, engellinin minimum kendisinin yapmasını sağlayalım. Rampaları, yolları, mekanları yasak savmak için değil, gerçekten kullanmak için yapsınlar, laf olsun diye söz vermesinler” diye ekliyor.

Kürşat Bedir’in yerel yönetime aday olan yöneticilerden isteği de benzer, “Belediye başkanlarından erişilebilir bir kent istiyorum. Bunu yaparken de sivil toplum örgütlerine danışarak yapsınlar uygulamalarını” diyor.

Erişilebilirlik-ulaşılabilirlik kavramlarına dikkat

Derneğin yöneticileriyle görüşürken sıklıkla kullanılan iki kavram var, ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik. Bu iki kavramın engelliler için son derece önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. Hizmetlere erişimin ve ulaşımın engelliler için her zaman sıkıntı olduğunu belirten Ali Aydoğmuş, son zamanlarda erişim için rampalarla rehber yollarının yaygınlaşmasının engellilerin mücadelesi sonucu elde edilmiş kazanımlar olduğunu vurguluyor.

Ortopedik engellilerin diğer engel gruplarına göre yaşama yalnız katılmalarında sıkıntılar olduğunu belirten Belgin Aktepe ise rampaların standartlara uygun olmamasından yakınıyor. “Öyle rampalarla karşılaşıyorum ki, şaşırıp kalıyorum. Rampa bana ben rampaya bakıyorum. Yanımda bir yardımcı olsa bile o rampayı çıkamam yani. Sorunlu yerleri belediyeye dilekçeyle iletiyoruz. Dilekçe verdiğimiz yerele ilişkin sorun çözülüyor. Ama ya diğer yerler? Neden standartlara uyulmaz ki, her yer için dilekçe veremeyiz ki bizler. O rampalar yapılırken mutlaka kullanacak kişilere danışılıp deneme yapılmalı” diye konuşuyor.

Yerel yönetimlerin engelliler için yaptığı uygulamaları çoğu kez bir lütuf gibi sunmalarının incitici olduğunu dile getiren Ali Aydoğmuş, “Bizler Aralık ayında yöneticilerle görüşürüz, sorunlarımızı dile getiririz. Her sene belki on belki yirmi madde sunarız yöneticilere. Onlar o on maddenin birini yerine getirir ve bir lütufmuş gibi öne çıkarırlar. Bu her sene tekrarlanır. Özetle engelliler kendileri için gereken kazanımlar için hep mücadele etmek zorundalar. Oysa dile getirdikleri konular doğal bir hak” diyor.

Rehber yollardaki köpekler

Engelliler için son yıllarda kentte farkındalık yaratan bir başka uygulama da sarı çizgiler yani rehber yollar. Kürşat Bedir, bu çalışmanın yapılması için 2011 yılında konuyu engelli meclisine getirdiklerini ancak 2013 yılında yaşama geçebildiğini söylüyor. Kürşat Bedir, yapılan uygulamayla ilgili şunları anlatıyor:

“Geç de olsa, sorunlar yaşansa da yine önemli bir çalışma. Halk arasında da farkındalık yarattı rehber yollar. Konak gibi kent merkezinde olması çok önemliydi. Sarı çizgilerle ilgili çalışma başladığında ben güzergahın İl Halk Kütüphanesi’nin oradan başlaması gerektiğini söylemiştim, çünkü kütüphanede görme engelliler için bir bölüm var. Ama yol oradan değil YKM’nin önünden başladı, önemli değil. İskelenin oraya kadar olması gerekiyordu, onu da yaptılar. Konu 2013’e sarktı, yine de olsun dedik. Bir adım atıldı ya bu çok önemli bir gelişmeydi. Ancak bizim için çok önemli bir konu daha var acil çözüm bekleyen. Konak Meydanı gibi bir yerde bizlerin en önemli sorunlarından biri köpekler. Bu sarı çizgilere kimi zaman köpekler yatıyor ve biz onların üzerine basıyoruz ne yazık ki. Hem hayvanın canı acıyor hem bize sıkıntı oluyor. Isırılan arkadaşlarımız var. Bu soruna acil bir çözüm bekliyoruz.”

Kırmızı Bayrak uygulaması çok önemli bir adım

Engellilerin normal bireyler gibi seyahat özgürlüğünden yararlanabilmesi için turizmin erişilebilir olması gerektiğini vurguluyor Kürşat Bedir. “Herkes için turizm deyince sadece oteller değil ki akla gelen. Bir şehrin erişimi de turizme girer. Bir kent ne kadar erişime açıksa o kadar turist gelecektir o kente” diyor.

Engelsiz İzmir Meclisi’nde görev yapan Akın Kozan, Kırmızı Bayrak uygulamasının İzmir’de engelli erişimini sağlamak için önemli bir adım olduğunu dile getiriyor. Mekanlarda kısa sürece yaygınlaşacağını belirtiyor. Metronun kırmızı bayrak alan ilk kurum olduğunu anımsatınca, Belgin Aktepe, “Ortopedik engelliler için metro olmasa yaşam çok daha zor olurdu” diye ekliyor. Belgin Aktepe engelliler için metroya birinciliği verdikten sonra “Sıralamayı otobüs, vapur ve tren olarak yapabiliriz. Son zamanlarda Devlet Demiryolları’nda da engelliler için uygulamalar başladı. Trene binerken ve vagonlarda koltuk aralarında iyileştirmeler yapıldı tekerlekli sandalyesi olanlar için” diye sürdürüyor sözlerini. Kürşat Bedir de metro uygulamasının İstanbul, Bursa ve Ankara metrolarından çok daha başarılı olduğunu vurguluyor İzmir’de.

Dernekteki herkes İzmir’de metro uygulamalarından memnun. İZBAN için aynı görüşleri paylaşmasalar da, zamanla iyileştirmelerin olacağına karşın olumlu bakış açılarını yitirmiyorlar.

“Turizm bize uysun, biz turizme değil”

Dernek üyeleriyle konuştuğumuz konulardan biri de engelli turizmi kavramı. “Böyle bir kavramdan söz etmek için standartların ve bir tanımlamanın olması gerekir” diyen Ali Aydoğmuş, turizm enstrümanlarının engellilere uygun hale getirilmesini isterken şu görüşleri paylaşıyor:
“Turizm sadece oteller değil, ulaşım araçları, ören yerleri, müzeler var. Bizim hedefimiz turizme pazar olmak değil ki. Seyahat özgürlüğünden ve tatil hakkından yararlanmak. Biz engellileri turizme uygun hale getiremeyeceğimize göre, turizmi onlara uygun hale getireceğiz. Bu amaçla fikir üreteceğiz, plan proje üreteceğiz ve bir sivil toplum örgütü olarak dinamikleri harekete geçirmeye çalışacağız.”

Ayvalık ve Alanya örnekleri etkileyici

İzmir’in engelli dostu kent olmak için çalışmalar yapmasına karşın engelliler için Ayvalık ve Alanya’da çok ciddi bir turizm farkındalığı yaratıldığını da dile getiriyor dernek üyeleri. Ali Aydoğmuş, Ayvalık’ta 20 yıldan bu yana yapılan Engelliler Festivali’nin kentte çok önemli bir algı değişimine yol açtığını söylüyor.

Ali Aydoğmuş Alanya’nın yaptığı çalışmalarla çok önemli bir örnek olduğunu , kentin, Türkiye’deki Avrupa Erişilebilir Turizm Ağı’na (European Netwok for Accessible Tourism – ENAT) üye ilk kent olduğunu söylüyor. Aydoğmuş, “Bu sistemle engellilere uygun işletmelerin tespit edilmesi, arttırılmasına yönelik bir çalışma yürütülüyor. ENAT tstandartları var. Bunlara uygun işletmeler başvuruyor, üye oluyor ve kendi web sitelerinde uyguluyorlar bunu.Özellikle Avrupa’da seyahat eden engelliler bu sistemi çok kullanıyorlar” diyor.

Efes ve Çanakkale’ye gezi planı

Herkes İçin Turizm Derneği’nin yapmayı planladığı çalışmalardan biri de geziler. Yakın zamanda Efes Antik Kenti’ne ve Efes Müzesi’ne bir gezi planlıyorlar. Ancak karşılarında farklı engel gruplarının yararlanabileceği bir araç bulmak, müzede dolaşmak gibi bazı sorunlar var.

Araç konusunda İzmir’de belediyelere ait engellilerce kullanılabilecek 15 taşıt olduğunu söylüyor Belgin Aktepe. “Bu araçlar daha çok acil durumlar için kullanılıyor. Yani akülü aracınız bozuksa ya da hastaneye gidecekseniz size ulaşım olanağı sağlıyor. Ama bir gezi planınız varsa işiniz zor. Sadece Çiğli Belediyesi’nin geniş kapasiteli bir otobüsü olduğunu öğrendik. Gezi konusunda destek olabileceklerini söylediler. Umarım yararlanabiliriz” diyor.

Görüşmemiz sona ererken, olumlu üşünmekten vazgeçmediklerini bir kere daha gösteriyor dernek üyeleri. “Gezileri düzenlerken hepimiz farklı bir deneyim yaşayacağız. Farklı engel gruplarından üyelerimizle, dostlarımızla yol alacağız. Sıkıntıları yaşayıp görecek, çözmek için çaba göstereceğiz. İlkleri aşmak her zaman zordur ama biz engeliller zaten her hakkı mücadeleyle elde etmiyor muyuz? Bunu da başaracağız. Engelliler arasında bu tür etkinlik haberleri çok çabuk yayılıyor, eminiz büyük ilgi görecek ve yol alacağız. Çünkü turizm olanaklarından yararlanmak, tatil yapmak, keşfetmek, gezmek hepimizin hakkı” diyorlar.

Yerel seçimlerde aday olan kent yöneticilerinin proje yaparken engellilerin sesi olan derneğe kulak vermelerini dileyelim…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın