Ülke genelinde Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA), Ankara Kalkınma Ajansı (ANKARAKA), Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA), Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Fırat Kalkınma Ajansı (FKA), Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA), Doğı Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA), Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), İstanbul Kalkınma Ajansı (İSKA), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Karacadağa Kalkınma Ajansı (KARACADAĞ), Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA), Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA), Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN), Trakya Kalkınma Ajansı (TRAKYA), Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA), Zafer Kalkınma Ajansı (ZEKA), Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) adıyla 26 kalkınma ajansı etkinlik gösteriyor.

Kalkınma ajanslarının yapısal unsurlarının ve işleyişinin analiz edilmesini hedefleyen Devlet Denetleme Kurulu, bu araştırma ve inceleme çalışmaları sonucunda 12 bölümden oluşan bir rapor hazırlandı. Raporda, yürütülen araştırma ve inceleme çalışmaları kapsamında ulaşılan sonuçlara ilişkin saptama ve önerilere yer verildi. DDK, kalkınma ajanslarına ilişkin saptamalar dile getirilirken bölgesel gelişme açısından kalkınma ajansları için temel sorun alanları şöyle sıralandı:
– Ekonomik, sosyal, kültürel ve coğrafi pek çok açıdan farklı karaktere sahip bölgeler için tek tip ajans modeli uygulanması
– Kalkınma ajanslarının coğrafi sınırını tanımlayan Düzey 2 bölgelerinin (Adana, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardın, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Van, Zonguldak) fonksiyonellik bakımından uygunluğu,
– Mali destek fonksiyonunun ajansların hakim karakteri haline gelmesi şeklinde fonksiyonlardaki odak kayması,
– Bölge planlamasının ve bölge planlaması için gerekli olan veri imkân ve kapasitesinin arzulanan seviyenin altında kalması,
– Organlarının amaçlanan işlevleri yerine getirememesi,
– Personel rejiminde 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’da öngörülen temel felsefeden uzaklaşılması,
– Pek çok işlemde Kalkınma Bakanlığının önemli derecede belirleyici olması nedeniyle, kalkınma ajanslarının kuruluşundaki temel amaç ve felsefeden uzaklaşarak klasik kamu kurumuna dönüşme yakın tehdidi ile karşı karşıya bulunması.
Devlet Denetleme Kurulu raporunda, bu değerlendirmeler çerçevesinde şu öneriler dile getirildi:
- Her bölgenin kendine özgü sorunları, potansiyeli, gelişme öncelikleri bulunduğu, farklı sosyo-ekonomik özellikler sergilediği hususları dikkate alınarak ve 5449 sayılı Kanun’un Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiler kullanılarak kalkınma ajanslarının teşkilat yapılarının, birimlerinin, büyüklüklerinin ve diğer yapısal özelliklerinin bölgeler itibariyle farklılaştırılmasına yönelik çalışmalar yapılması,
– Kalkınma ajanslarının faaliyet bölgelerinin coğrafi sınırını oluşturan Düzey 2 bölgelerinin, oluşturulmasından itibaren geçen 12 yıllık süreç zarfında nüfus, ekonomik yapı, ulaşım altyapısı gibi pek çok alandaki değişmeler dikkate alınarak, bölgesel gelişme politikalarının uygulanması ve bölge planlaması açısından fonksiyonel bölge niteliğine sahip olacak şekilde gözden geçirilmesi,
– Kuruluşunda kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek ve bölgedeki tarafların karar alma ve uygulama süreçlerine katılımını sağlamak misyonu temel alınmasına karşın, uygulamada mali destek sağlama fonksiyonunun kalkınma ajanslarının hâkim karakteri haline gelmesi şeklindeki odak kaymasının ciddi bir şekilde analize tabi tutularak, ajansların temel amaçlarına ağırlık vermesini sağlayacak mekanizmaların hayata geçirilmesi,
– Bölgesel gelişme politikalarının ve stratejilerinin oluşturulması, uygulamaya konulması ve izlenmesi açısından temel teşkil eden bölge planlaması konusundaki mevzuat açığı ve belirsizliklerin, yeterli, nitelikli, güncel veri temin edilmesinde yaşanan sıkıntıların ve planlama konusundaki tecrübe eksikliği ve yeterli insan kaynağı ihtiyacının giderilmesine yönelik somut adımlar atılması,
– Kalkınma ajanslarının başta kalkınma kurulları olmak üzere organlarının işlevselliği sorunu, ajansların en güçlü yanı olan personel kalitesinin sürdürülebilirliğinin ciddi tehdit altında olması ve yukarıda zikredilen fonksiyonlardaki odak kayması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; kalkınma ajansları uygulamasının kuruluş kanununda öngörülen amaç ve felsefesi ile olan uyumunun gittikçe azalması sonucunda nev’i şahsına münhasır yapılar olarak kurgulanan ajansların mali destekler ve bölge planlaması konusunda merkezin taşradaki aracı kurumu şeklinde algılanan, klasik kamu kurumuna dönüşme yakın tehdidine yönelik gerekli önlemlerin alınması konularının kalkınma ajanslarının etkin ve verimli çalışması açısından öncelikli olarak değerlendirilmesi gereken alanlar olduğu düşünülmektedir.
DDK raporunda yer alan saptama ve önerilerin gereğinin Kalkınma Bakanlığı tarafından yapılması, diğer bakanlık, kurum ve kuruluşları ilgilendiren hususların da izlenmesi / sonuçlandırılması gerektiği belirtildi. DDK raporunun birer örneğinin Kalkınma Bakanlığı tarafından 26 kalkınma ajansına, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’na, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’na, bölge kalkınma idaresi başkanlıklarıyla Kalkınma Bakanlığı’nca gerekli görülen diğer kurum ve kuruluşlara ulaştırılması için Başbakanlığa gönderilmesi gerektiği kaydedildi.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.