Tarih boyunca deprem, yangın, savaş gibi nedenlerle yıkılan yerleşim alanlarında bulunan kalıntıların üst üste birikmesiyle oluşan yayvan tepeciklere höyük deniliyor. Puslu bir günde Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin ve gazeteci arkadaşım Abdulkadir Hazmanla birlikte Tepecik Höyüğüne gittik. Gaziler Caddesi Eşrefpaşa Hastanesi yanında bulunan semte adını vermiş küçük tepeye Batı yönünden giriş yaptık. Sınırları daha geniş bir alana yayılan höyüğün üzerine gecekondular yapılsa da, asıl zararı çevresinde inşa edilen kamu binalarından gördü, tıraşlana tıraşlana bugünkü sınırlarına geldi…

Erken Tunç Çağında terk edilen Yeşilova Höyüğü’nü kazan, 4 metre derinlikten yaklaşık 9 bin yıl öncesi Neolitik Çağa ait buluntuları ulaşan, İzmirin bilinen 5 bin yıllık tarihini 8 bin 500 yılına çıkarmasıyla tanınan, Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin hocamızla birlikte, parasını kaybetmiş çocuklar gibi yüzümüz yerde höyüğün etrafında saatlerce dolaşıp hocanın değerlendirmesi için buluntu aradık. Yüzey araştırmasında Abdulkadir Hazman, hocaya yardımcı olup, cep telefonuyla toprağın 3-4 cm altından geç Roma, Bizans ve Osmanlı döneminin pişmiş topraktan yapılma keramik benzeri malzemelerini çıkardı.

İhtimal, hastane penceresinden bakan doktorlar ve hastalar, Bu adamlar ıssız tepede ne arıyorlar? diye düşündüler, tepede otlayan gariban atın dışında sanırım herkes huylandı. Çevredeki evlerden yanımıza gelip hatırımızı soran yurttaşların anlattığı, sonradan üzeri kapatılan kuyuya düşüp hayatını kaybeden genç insanın hazin öyküsünü dinleyip üzüldük. Deniz seviyesinden tahmini 18 metre yükseklikte olan tepeden Kadifekaleye bakıp, tarihi katleden son elli yılın çirkin yapılaşmasını farklı bir açıdan görüp değerlendirdik..

İlginçtir, Tepecik Höyüğü hakkında 1940’lı yıllarda Arkeolog Bittel Kleinasiatische bir şeyler yazmış. Agora kazılarında bulunan bir tunç kamanın, İzmire yakın bir yerden tarih öncesi bir mezardan geldiğini tahmin etmiş. Bittel, haklı olarak Kadifekale ve Kemer İstasyonunun şarkındaki ova ortasında Tepecik adlı tepeyi şehrin eski eserlerini saklayan mühim yer olarak görür. Tepecikte iskân çok eski yıllarda başlamış olabilir, kazı yapılırsa çok önemli bilgi ve buluntular elde edilebilir düşüncesindedir. Binlerce yılın izlerini taşıyan kent ve insanlık için geçmişten günümüze haber veren kültür hazinesi olan höyükler maalesef iyi korunamadı, tıpkı Tepecik Höyüğü gibi…

İzmirliler için bu tepenin adı Alman Kulesi dir. Alman Ignatz Müllerin şarap fabrikasının ve bağ evinin bulunduğunu tepede binaların temellerini görmek mümkün. Kule denilince aklımıza çeşitli amaçlarla kullanılan yüksek yapılar geldiğini biliyorum, ancak Batı Anadoluda bağ evlerine kule deniyor… Bayraklı Tepekule Höyüğü üzerinde de, Tepecik Höyüğünde olduğu gibi şarap ve bira fabrikasına ait numune bağları vardı. Gün geldi, Ordinaryüs Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından yapılan kazılarda kentin tarihini M.Ö. 3000 yılından çok daha geriye götüren eski Tunç Çağı dönemine ulaşıldı.

Tepecik Höyüğü için Prof. Dr. Şadan Gökovalı, Tepecik Höyüğü, bana kalırsa adına ve kendisine yazık edilen höyük Tepeciktir der. Hocamızla aynı görüşteyim, adına ve kendisine yazık edilmiş bir höyüktür. Alman Bittel Kleinasiatische dışında Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin hocayla tanışan Tepecik Höyüğü sanırım bundan sonra daha dikkatli takip edilecek. Eşrefpaşa Hastanesinin önünden geçerken başınızı çevirip tepeye bakın, insanların tahıl üretimine geçip hayvanları evcilleştirdiği, topraktan kapların yapıldığı, Cilalı Taş Çağı’nda yaşamış eski İzmirlilerin sırlarını ve izlerini bu tepenin sakladığını unutmayın…
Yrd. Doç. Dr. Arkeolog Zafer Derin

1960 yılında İstanbul’da doğdu. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Lisans: Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi – Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı (1978-1982)
Yüksek Lisans: Ege Üniversitesi Edebiyat Fak.Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı (1983-1985)
Doktora: Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı, Önasya Arkeolojisi (1986-1993)
Bilimsel Faaliyetler:
(2005-2009), İzmir- Yeşilova Kazısı, Ege Üniversitesi.
(1995-2003) İzmir- Ulucak Kazısı, Ege Üniversitesi.
(1989-2004) Van-Ayanıs Kazısı, Ege Üniversitesi.
(1984-1991) Van-Dilkaya Kazısı, Ege Üniversitesi.
(1982-1986) Elazığ- İmikuşağı Kazısı, İstanbul Üniversitesi.
(1984) Malatya- Köşkerbaba Kazısı, İstanbul Üniversitesi.
(1983) İzmir- Efesos Kazısı.
(1992-1993) Van-Karagündüz Kazısı, İstanbul Üniversitesi.
(1979-1981) Elazığ-Kaleköy Kazısı, Atatürk Üniversitesi.
Related Images:
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.