Üzerinde “milli” yazan ne kaldı?

Elhamra Sineması, Milli Kütüphane binalarının kuruluş tarihi, İzmir Kültür Envanteri’nde yanlış yazılsa da, birinci ulusal mimarlık dönemi eseridir… Şehrin ortasında bir abide gibi duran, Milli Kütüphane’nin mimarı Tahsin Sermet’ten, torunu piyanist Hüseyin Sermet ne kadar gurur duysa hakkıdır…

“Eski İzmir sokaklarına ağır tonajlı araçları sokmayın, iş makineleriyle hafriyat yapmayın” diye yıllardır uyarılarda bulunuyorum… “Tarihi yapıların önünden ağır tonajlı araçları geçirip etrafında iş makineleriyle çalışmalar yaparsanız binalara zarar verirsiniz” benzeri uyarılarım kaba kuvvet olarak geri dönse de uyarılarımı yapmaya kararlıyım…

Milli Kütüphane’nin dış cephe çinileri dökülüyor, kimin umurunda?

Sağ olsun çok bilenler, korumanın benim değil, kendi görevleri olduğunu unutup, “Sen en iyisi şuraya müracaat et” diyerek beni yönlendirmekten geri kalmıyorlar…

Binalar da tıpkı canlılar gibi yaşlandıkça yaşamsal sorunlar yaşar…

Raflarında Düstürname-i Enveri gibi 17. – 20. yüzyıllara ait kıymetli el yazmalarının bulunduğu kütüphanenin kapısından içeriye girmeyenler, hiç mi önünden geçmiyorlar?

Konak Meydanı’ndaki Yalı Camisi’nin çinilerinde olduğu gibi, bu çinilerin onarımını şahıslara sipariş ederek değil, üniversite gözetiminde, bilimsel tespitler ve analizlerden sonra işin ehli olanların ellerine bırakmak lazım…

Milli Kütüphane, Cumhuriyetin ilk yıllarında çoğu iş dünyasından gelme İzmirliler tarafından kurulmuştu… Para, yetki, laf, unvan, güç, tantana, fodulluktan geri kalmayanlar, işte size sosyal küçük bir proje… Milli Kütüphane’nin dökülen çinilerini, patlayan mermer sövelerini onarmayı düşünür müsünüz? İzmir’de, Milli Piyango’nun dışında, üzerinde “milli” yazan, kütüphanemizden başka ne kaldı?

***

Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri etkinliklerini destekleyen, Başkan Aziz Kocaoğlu’na, Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oktay Gökdemir ve ekibine, İzmir Büyük Şehir Belediyesi Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ile Kültür ve Sanat Şube Müdürlüğü’ne, etkinlik süresince desteğini esirgemeyen, İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan’a, hiç bir resmi yazışmaya gerek görmeden, Basmane Garı’nın bütün birimlerini 15 gün süreyle etkinliklere açmakla kalmayıp, bizlere yardımcı olan TCDD İzmir 3. Bölge Müdürü Selim Koçbay’a, Gar Müdürü Necati Tümer ve personeline, etkinliğe destek veren sanatçı ve panelist dostlarıma teşekkür ederim…

2012 yılının son günlerinde, hiç de hak etmediğim, kalleşçe iki saldırıya maruz kaldım. Birincisi cahil vatandaştan, ikincisi okumuş, yazmış siyasilerden geldi…

Yeni yıla bıraktığım yerden devam edip 3 Ocak 2013 Perşembe günü, saat 17.00 de, Milli Kütüphane’de “ Eski İzmir sokakları”nı anlatacağım.

Herkese iyi yıllar diliyorum…

(Fotoğraflar: Nilgün Dalbastı Özdemir)

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın